HDP'li Ömer Faruk Gergerlioğlu, TBMM'de düzenlediği basın toplantısında, Ankara Emniyeti’ndeki ‘işkence’ye ilişkin konuştu. “Türkiye’de gözaltı merkezlerinde ve cezaevlerinde işkenceler sürekli savcılıklar tarafından takipsizliğe uğruyor” dedi.
HDP Kocaeli Milletvekili Ömer Faruk Gergerlioğlu, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi’nin, Ankara Emniyet Müdürlüğü Terörle Mücadele (TEM) Şubesi’nde işkence iddialarına ilişkin hazırladığı raporunu, sitesinden yaklaşık 11 ay sonra yayımladığını belirtti ve işkencenin insanlığa karşı suç olduğunu, zaman aşımının bulunmadığını vurguladı.
Bu süre içinde görev alan baro başkanlarının, görevlerini ihmal ettiğini, suç işlediğini ve bunun hesabını vermeleri gerektiğini savunan Gergerlioğlu, rapordaki vahim iddialara ilişkin araştırma ve soruşturma yapılmadığını öne sürdü.
Arjantin’de 46 yıl önce bir gazeteciye işkence yapan bir polis amirinin tutuklandığını anlatan Gergerlioğlu, “46 yıl sonra bile işkencecinin yakasından tutulur, hiç kimse bunu unutmasın. İşkence insanlığa karşı bir suçtur ve zaman aşımı da yoktur.” dedi.
Gergerlioğlu, sözlerine şöyle devam etti:
“Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz’a soruyorum; bu rezaletler nedir? Ankara Barosu kaçıncı defa işkence raporu yayınlamaktadır? Sadece bu yıl değil önceki yıllarda da 2019’da da işkence raporu yayınlanmıştır. Hakkında tek bir idari ve adli soruşturma görmemekteyiz. Şu işkenceler örtbas mı ediliyor Servet Yılmaz bana bunun hesabını ver. Yarın öbür gün Süleyman Soylu arkanda durmaz çünkü o da kendisini korumaz. O da hesap verecek duruma düşer. O yüzden insanlığa karşı suç olan bu işkenceler konusunda hiç kimse örtbasa yönelmesin. İşte baskılarla, engellemeye çalışarak yayınlatmadığınız Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi’nin hazırladığı işkence raporlarından 5’i yayınlandı peki buna ne diyeceksin? Diyebilecek tek bir cümlen var mı Ankara Emniyet Müdürü Servet Yılmaz Ankara TEM Şube Müdürü var mı bir açıklamanız? Bu ne rezalettir? Şu raporları okumaya bile insan utanıyor.”
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
HİÇ KİMSE İNSANLIK DIŞI MUAMELEYE TABİ TUTULAMAZ
Ankara Barosu İnsan Hakları Merkezi’ndeki avukatların Ankara TEM Şube’ye gittikleri sırada gözaltındaki kişilerin itirafçı olmaya zorlandığını, ‘işkence’ gördüklerine dair beyanda bulunduklarını söyleyen Gergerlioğlu, avukatların görüşme odasına cep telefonu ile girilmesinin engellenmesinin hukuka aykırı olduğunu ifade etti. Gergerlioğlu, şöyle devam etti:
“Avrupa İnsan Hakları Maddesi Madde 3: ‘Hiç kimse işkence veya insanlık dışı ya da aşağılayıcı muameleye veya cezaya tabi tutulamaz’ diyor. Türkiye’de gözaltı merkezlerinde ve cezaevlerinde işkenceler sürekli savcılıklar tarafından takipsizliğe uğruyor. Arada bir tek tük 5-6 yıl sonra ancak Anayasa Mahkemesi’nde bu işkenceler ortaya çıkıyor, insan kaçırmalar ve kaçırılan insanların bir anda ortadan kaybolması, 5-6 yıldır bulunamaması gibi meseleler Anayasa Mahkemesi’nde ara sıra ortaya çıkıyor. Her zaman değil bazen de AİHM’de ortaya çıkıyor. Ülkenin hali bu arkadaşlar. Canınıza, malınıza dikkat edin. Yeter ki iktidar sahiplerini kızdırmayın. İstediklerini yaparlar ve ne Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi ne Birleşmiş Milletler Sözleşmeleri ne Anayasa ne yasalar umurlarında değildir.”
“İŞKENCE İNSANLIĞA KARŞI SUÇTUR”
İnsan Hakları Sözleşmelerinin tümünde ‘işkencenin’ insanlığa karşı bir suç olarak tanımlandığını söyleyen Gergerlioğlu, “İşkencede zaman aşımı yoktur. 50 yıl sonra, 100 yıl sonra bile adamın yakasına yapışırlar. O yüzden en ağır suçtur, o yüzden biz de en öfkeli halimizle bunları lanetliyoruz bunu da tüm âlem bilsin. Birilerini susturmak için yakınları hakkında soruşturma açanlar dava açanlar da şunu çok iyi bilsin ki; biz vallahi de billahi de susmayız bunu da çok iyi bilin” ifadelerini kullandı.
