Gelecek Partili Özdağ: Ekonomik kriz giderek sosyal buhrana dönüşüyor 

Gelecek Partili Selçuk Özdağ, ülkede herkesin ekonomik krizin ciddiyetini görüp anladığını belirterek, “Saray iktidarı ve damat Berat hariç. Yoktur demekle krizin yok olacağını sanıyorlar. Lakin yok olmuyor, giderek ekonomik bir krizden sosyal bir buhrana evriliyor” dedi. 

KRONOS 09 Eylül 2020 GÜNDEM

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ

Gelecek Partisi Genel Başkan Yardımcısı Selçuk Özdağ, ekonomiye ilişkin dikkat çekici değerlendirmelerde bulundu. “Damat Berat, gün aşırı ekonomi iyiye gidiyor açıklamaları yapmasına rağmen her gün yeni zamlar geliyor” diyen Özdağ, vergilerin artması ve yeni zamların ekonomideki kötü gidişi gösterdiğini savundu.

“O ZAMANKİ YÖNETİCİLER KRİZİ KABUL EDİYOR VE ÇARE ARIYORDU” 

ANASOL-M döneminde yaşanan ekonomik krizi örnek gösteren Özdağ, “Şimdi daha ağır ve daha derin bir kriz yaşıyoruz. O günle bugün arasındaki temel fark, o gün ülkeyi yönetenler ağır bir krizin olduğunu biliyorlar ve çareler arıyorlardı. Ecevit, hiçbir zaman çıkıp vatandaşa yalan söylemedi” dedi. Eecevit’in hasta haliyle krizle mücadele ettiğini kaydeden Özdağ, “Tedbir olsun diye Kemal Derviş Türkiye’ye getirdi. Mali disiplin sağlandı, kemerler sıkıldı, neticede ANASOL-M gitti ama o hükümetin uygulamaya koyduğu tedbir paketi AKP tarafından uygulanarak Türkiye krizden çıkarıldı” ifadelerini kullandı. Özdağ’ın sosyal medya hesabından paylaştığı yorumları şöyle:

“DAMAT VE SARAY İKTİDARI HARİÇ HERKES KRİZİN FARKINDA”

“Bugün herkes krizin ciddiyetini görüp kabul ediyor ama saray iktidarı ve damat Berat hariç. Hala her şeyin yolunda olduğunu söylüyor, yoktur demekle krizin yok olacağını sanıyorlar. Lakin yok olmuyor, giderek ekonomik bir krizden sosyal bir buhrana evriliyor. Önceki gün, ekonomist İbrahim Kahveci, çok önemli bir uyarıda bulundu ve krizin toplumsal bir bunalıma dönüştüğünü söyledi. Örnek olarak Arjantin’i veren Kahveci, 90’lı yılların sonuna kadar dünyanın 10. ekonomisi olan Arjantin’in zamanında tedbir almaması üzerine krizin buhrana dönüştüğünü ve Arjantin’in bir daha toparlanamadığını ifade etti. Şimdi aynı körlüğü, aynı biz her şeyi biliriz kibrini Türkiye yaşıyor. Ekonomi okumamış birine sırf CB’nin damadıdır diye ekonomi yönetimi teslim edilirse olacağı budur.”

“EKONOMİ SAĞLAMSA VERGİLER NİYE ARTIYOR”

“Tarihimiz akraba ilişkilerinden vaz geçmemenin sonucu yaşanan trajedilerle doludur. Son ÖTV zammı krizin boyutlarını ve söylenen yalanların mahiyetini göstermesi açısından bir turnusol işlevi görmüştür. Ekonomi bu kadar iyi bu kadar sağlamsa bir araçtan 2 araç parası almak niye? Zammın büyüklüğü ekonomideki kara deliğin büyüklüğünü gösteriyor. Kötü yönetimin faturası her zaman olduğu gibi yine vatandaşın sırtına vuruluyor, sağmal bir inek gibi iliklerine kadar sağılıyor.”

“İSRAFIN, YOLSUZLUĞUN ÖNLENMESİ LAZIM”

“Halbuki, bu gibi durumlarda alınması gereken başka tedbirler vardır. Mesela israfın, rüşvetin, yolsuzluğun önlenmesi, kemerlerin sıkılması gibi. Vatandaşa sen sık ben aynı şekilde devam edeyim dediniz mi, hiç bir şeyi çözemezsiniz. 11-Dün Sözcü’deki köşesinde Çiğdem Toker yazdı, Şehir Hastanelerine 7 ayda ödenen para 3 Milyarın-eski para ile katırilyonun- üzerinde. Bu ara İki yeni Şehir hastanesinin ihalesi yapıldı, her biri bir milyarın biraz üstünde bir meblağla yapılacak. Ancak artık şehir hastaneleri yap işlet devret modeli ile yapılmıyor, devlet kendisi ihale edip yaptıracak ve kendisi oturacak. İki Şehir hastanesinin maliyeti 2 Milyar, mevcut Şehir Hastanelerine 7 ay için verilen kira 3 milyarın üzerinde.

Yani 7 aylık kira ile 3 şehir hastanesi yapmak mümkündü. Bu hastanelere 2040 yılına kadar bu şekilde fahiş kiralar verilecek. ve tabi bu para vatandaşın cebinden çıkacak. Şimdi buna doğru ekonomi yönetimi denilebilir mi? O zaman muhalefet uyarmış, iktidar burnundan kıl aldırmamıştı. Şimdi hatadan kısmen dönüldü ama bedelini 2040 yılına kadar ödemeye devam edeceğiz.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram