Gara operasyonunun kanlı perde arkası

Türk Silahlı Kuvvetleri’nin Irak’ın kuzeyindeki Gara bölgesinde 10 Şubat’ta başlattığı ve Pençe Kartal-2 adını verdiği operasyon hedefine ulaşmış olacak ki 14 Şubat sabahı bitirildi. Bu operasyonun amacı neydi? Pek açık değil. Ama açık olan, kaş yapılmak istenirken göz çıkartıldı adeta.

PKK’nın bölgedeki başka üslerine kıyasla özel bir stratejik askeri değeri olmayan Gara üssüne ne amaçla operasyon yapıldığına dair şu ana kadar kamuoyuna yansıyan herhangi bir somut bilgi yok. Akıl yürütelim: Olası bir Şengal operasyonu için nabız yoklama, ısınma olabilir mi? Ya da Gara’da PKK tarafından infaz edildikleri iddia edilen 13 asker ve polisten daha değerli bir şey mi vardı?

Yine duyduk o ifadeyi: ‘Tereyağından kıl çeker gibi’ tamamlanmış operasyon. Nasıl bir tereyağından kıl çekme operasyonu ise bu. Belki de şudur kast edilen: Sonuçta 13 kişinin cansız bedenini mağaralardan çıkaran TSK, büyük bir başarı ile cenazeleri Malatya’daki adli tıp morguna teslim etti. Amaç rehineleri kurtarmaktı, ama olsun…

Operasyonla ilgili ölü sayıları da havada uçuşuyor. HPG mealen ‘sayısız  Türk askeri öldürdük’ diyor. Milli Savunma Bakanlığı (MSB) da yine mealen ‘sayısız PKK’lının etkisiz hale getirildiğini’ açıklıyor. MSB ve HPG’nin açıklamalarında ortak olan şey şu: 13 kişi-esir öldürüldü. Evet, bence bu daha gerçekçi. Çünkü tıpkı Roboski gibi Gare’de de sivil ve çaresiz insanlar hayatını kaybetti.

PKK’nın elinde, yıllardır bugün hayatını kaybedenlerden çok daha fazla asker, polis ve hatta sivil var. Daha önce PKK medyasına çıkıp serbest kalmaları için yardım istediler, yalvardılar hatta.

Ama hiç gündem olmadı. Kimse bugüne kadar önemsemedi o yaşayan ölüleri!

İktidar ve TSK suçu PKK’nın üzerine atıyor. ”İnfaz ettiler” diye. İyi de PKK 11 Şubat’ta bağıra bağıra hava bombardımanlarının esir kampını hedef aldığını beyan etmedi mi? Evet, bugün söyledikleri gibi, ”TSK hava saldırısı ile öldürdü” demekti amaç. Ama bu rehine operasyonunda insanları öldürmenin bahanesi mi?

Eğer TSK’nın amacı rehine kurtarmaksa, başarılamadı. 13 kişinin canına mal oldu operasyon. Yok amaç stratejik bir mevkiyi ele geçirmek idi ise şu an PKK aynı mağaralarda cirit atıyor! Ve unutmadan, Türkiye adına kayıplar sadece rehin 13 kişi değil. Artı üç rütbeli var. Rütbesiz kayıpları hiç saymıyoruz.

Tüm bunlara rağmen. Eğer TSK’nın iddia ettiği gibi PKK elinde rehin-esir tuttuğu 13 kişiyi infaz ettiyse, iktidar partisi bugün dünya kamuoyu nezdinde çok büyük bir fırsat yakalamış demektir. Esirlerin infazı çok açık bir savaş suçudur. Bunu ispat etmek o kadar da zor değil. İktidar doğru söylüyorsa eğer, bu cenazeleri tarafsız Avrupalı ya da ABD’li gözlemcilere gösterebilir. Ve infaz edildikleri ortaya çıkarsa bu PKK’ya Gara’da vurulan darbeden daha büyük bir darbe olur.

Son olarak, bu operasyon üzerinden asıl büyük hamleyi yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan olabilir. Gare operasyonunun tamamlanmasıyla Hulusi Akar’ı bertaraf etme planı bence başlamış olabilir. Erdoğan Ulusalcı ekibin desteği ile bunu adım adım yürütebilir. İktidar partisi, operasyon sonrası TSK’yı bir kez daha mercek altına alır, hem över hem de döver, bu fırsatı yakalamışken.

Erdoğan 8 Şubat’ta söz ettiği müjdeyi hâlâ veremedi, demek ki başka sürprizleri de var.