Eurovision’u Türkiye’ye sevdiren isim: Bir Bülend Özveren portresi

Bülend Özveren, Z kuşağı için son günlerde eşi ve dostlarının “acil kan aranıyor” mesajlarındaki bir isim olsa da yaşı biraz daha ileri olanlar için çok daha farklı anlamlar taşıyor: Eurovision şarkı yarışmasını Türkiye’ye sevdiren sunucu.

İstanbul Çam ve Sakura Hastanesi’nde tedavi gören Özveren, hayatını kaybetti. Eşi Sebla Özveren, ölüm haberini, “Çok üzgünüm.Bülent’i kaybettik. Başımız sağolsun” notuyla paylaştı.

Çok üzgünüm.Bülent’i kaybettik. Başımız sağolsun🙏 pic.twitter.com/AMXmlrhC5T

— Sebla Özveren (@seblaozveren1) October 18, 2022

BÜLEND ÖZVEREN KİMDİR?

Halen yoğun bakımda tedavisi devam eden Özveren, bir döneme damgasını vuran çok önemli bir “eski Türkiye” insanı. Tanıyan herkesin ilk anda “beyefendi” kişiliğinden bahsettiği Özveren, sunduğu programlarla hem radyoda hem de televizyonun yeni yeni Türkiye’de yaygınlık kazandığı dönemlerde müziği, dansı, yarışma programlarını sevdiren bir isim olarak öne çıktı. Etkili ve güzel Türkçe konuşmasıyla tanınan Özveren, bu yönüyle TRT’nin en önemli yüzlerinden biriydi.

Bülend Özveren. (Foto: Saim Tokaçoğlu/Depo Photos)

EUROVİSİON DEMEK BÜLEND ÖZVEREN DEMEKTİ

Özveren Türkiye radyo ve televizyon tarihi açısından önemli işler başaran sunucu ve spikerdir. Kariyerine TRT’de tiyatro bölümünde başlamış; spor spikerliği, yarışma spikerliği, prodüktörlük, radyoculuk yapmış, Türkiye’nin Eurovision’a katılmasını sağlamış ve sunuculuğunu yapmıştır. Yıllarca Eurovision denilince akla ilk gelen isim olmuştur. Özveren, yarışmada Türkiye’nin sıfır çektiği yıllarda dahi sunmayı bırakmamasıyla biliniyor. Euorovision’da Türkiye’ye tam puan verilmediğindeki söylenmeleri de hafızalara kazındı.

Özveren, National Geographic kanallarındaki belgesellerde seslendirmeler de yaptı.

1943 yılında İstanbul’da dünyaya gelen Bülend Özveren, Sultanahmet İlkokulu’ndan mezun olduktan sonra, orta öğretimini Saint Benoît Fransız Lisesi’nde, yüksek öğretimini ise Galatasaray Lisesi’nde tamamladı. İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi’nden mezun olan Özveren, 1964 yılında TRT’nin açtığı ilk “prodüktörlük” sınavlarında başarılı oldu.

TRT’YLE ÖZDEŞLEŞTİ

Bülend Özveren, 1965’te TRT’de çalışmaya başladı. 1975 ve 2012 yılları arasında aralıklarla Eurovision Şarkı Yarışması’nı Türkçe olarak sundu. 1982’de TRT’de yayınlanan Riziko adlı programın sunuculuğunu yaptı. Aynı yıl TRT’den istifa etti ve sırası ile Gelişim Yayınları’nda editör ve Cen ajans reklam şirketinde müşteri temsilcisi olarak çalıştı. 1985 yılında kendi reklam şirketini kurdu ve 1987 yılından itibaren de Pen ajans reklam şirketinin genel müdürü olarak görev yaptı. 1986 yılından 1998 yılına kadar aralıksız TRT’de dış yapımcı olarak canlı yayınlanan yüzlerce yarışma programını hazırladı ve sundu.

1999 yılı sonunda emekli olan Bülend Özveren, TÜRVAK’ta spiker-sunucu bölüm başkanı olarak çalıştı. İstanbul ve Bursa’da çeşitli kurslarda öğretmenlik yaptı. Fransızca ve İngilizce bilen Bülent Özveren “spiker-sunucu” bölümlerinde usta öğretici olarak derslere giriyor ve etkili ve güzel Türkçe konuşma konularında çeşitli üniversite ve kuruluşlarda konferanslar veriyor.

SON TÜRKÇE OLİMPİYATLARI’NIN SUNUCUSU OLDU

2013 yılında Show TV’de yayınlanan “Bir Milyon Kimin?” adlı yarışma programında Okan Bayülgen ve Gülben Ergen ile jüri üyeliği yaptı.

Bülend Özveren, 2013 yılında son kez düzenlenen ve 140 ülkeden yarışmacının katıldığı Uluslararası Türkçe Olimpiyatları’nın sunuculuğunu üstlendi.

Türkiye’de Uluslararası Dil ve Kültür Festivali için salon ve stadyumlar verilmeyince Almanya’ya gerçekleştirilen etkinlikten sonra KHK ile kapatılan Aksiyon dergisine söyleşi veren Özveren, “Makul Şüphe’den tutuklanacağımı düşündüm” diyerek sunları söylemişti:

“Hayatımda ilk defa, Dortmund’daki gösteri bitti, otele geldim. Odama çıktım. Yatağa uzandım. “Yahu” dedim kendi kendime, “Acaba ben yarın Türkiye’ye ayak bastığımda, pasaporttan geçerken, makul şüpheli sıfatıyla, kenara çekilme ihtimalim olabilir mi?” Hayatımda ilk defa böyle bir düşünceye kapıldım. Bizi ne hâle getirmişler, düşün! Benim gibi akılcı yönden düşünen, katiyen safsataya önem vermeyen bir adam birdenbire “Acaba beni yarın çekerler mi kenara?” diye düşündü. Çünkü kenara çekildiğin takdirde bir sürü pislikle karşılaşacaksın, haksızlıklarla karşılaşacaksın, belki de hapishaneye bile yollayacaklar seni. Yapacak hiçbir şey yok. Senin oralarda 3-5 gün, 3-5 ay, 3-5 sene kalma ihtimalin var. Bunlar elhamdülillah bitti. Artık böyle bir tehlike yok. İlk defa hayatımda böyle bir şey düşündüm. Olabilir mi diye düşündüm. Ve endişe de ettim. “Bu yaştan sonra hapishanelerde ne yaparım?” dedim. Ve üstelik yaptığım kötü bir şey yok. Ülkem için son derece yararlı bir hizmet yapılıyor, Türkçe için son derece yararlı bir şey yapılıyor, insanlara sevgi, barış, kardeşlik aşılanıyor orada. Ben bunu görüyorum, gördüğüme göre de konuşuyorum, gördüğüm her şey müspet ve yararlı.”

Festivalin sunucusu olduğu için o günden sonra iş bulamayacağı endişesi yaşayıp yaşamadığı konusunda ise sözlerini şöyle sürdürmüştü Bülend Özveren:

“Hayır. Çünkü ben elhamdülillah ekonomik yönden herhangi bir ekstra işe mahkûm konumda değilim. Yani ben gidip herhangi bir TV’de program da yapabilirim. Belki TRT’den bir iş gelmez bana. Umurumda da değil. Zira TRT’de her yapacağımı yaptım. TRT’nin 50. Yıl Belgeseli’ni bile yaptım. Zaten TRT’yle o kadar iç içeyim ki insanlar bana “TRT’ci abi” derler. Ama TRT bana yarın öbür gün başka bir tavırla yaklaşırsa, umurumda değil. Ben sosyal demokratım, cumhuriyetçiyim. Ne olduğumu kendim de biliyorum, insanlar da biliyor. Hepsini atın kenara. Yapılan iş önemli. Ben yapılan işin içindeyim. Onu destekliyorum. Sonuna kadar da destekleyeceğim bu olimpiyatları.”

‘ESKİ BAYRAMLAR TADINDA BİR İNSAN’

Bülent Özveren, 2 Ocak 1970 tarihinden beri kendisi gibi televizyoncu olan Sebla Özveren ile evlidir. Sebla Özveren TRT’de gerçekleştirdiği nitelikli müzik programlarıyla adından söz ettirmişti.

Bülend Özveren, sadece şarkı ve yarışma programlarındaki sunuculuk performansıyla değil, spor spikeri olarak da milyonların gönlüne taht kurmuştu.

Birçok kişi için “çocukluğu hatırlatan” kişi olarak öne çıksa da, “Bülend Özveren kim?” sorusuna verilecek en iyi cevaplardan biri Ekşi Sözlük’te bir kullanıcının yorumuyla ortaya çıkmıştı: “Böyle eski bayramlar tadında bir insan.”