Doların patronu yıktı geçti

Amerikan Merkez Bankası (Fed) 22 yıl sonra politika faizini tek celsede 50 baz puan artırarak, "ucuz dolar" dönemi bitti mesajı verdi. Hazirandan itibaren piyasadan yaklaşık 50 milyar dolar çekilecek. Karar özellikle hisse senetleri ve kripto paralar için satış baskısını artıracak. Altın petrol ambargosuna kadar beklemede.

KRONOS 04 Mayıs 2022 EKONOMİ

Fed Başkanı Jerome Powell

Piyasalarda gözler Amerikan Merkez Bankası’nın (Fed) faiz kararına çevrilmişti. Fed hem faizi artırdı, hem de piyasadan daha fazla dolar çekmek için düğmeye bastı. Fed politika faizini (federal fonlama faizini) 50 baz puan artırarak, yüzde 0,75-yüzde 1 aralığına yükseltti.

Fed Başkanı Jerome Powell, gelecek iki toplantıda (15 Haziran ve 27 Temmuz) 50’şer baz puanlık faiz artışının söz konusu olabileceğine işaret etti.

Fed 22 yıl sonra ilk defa tek celsede 50 baz puanlık artışa imza attı. “Doların patronu” bilanço daraltmaya da haziran ayında başlanacağını duyurdu. “Ucuz dolar” dönemi kapanırken, doların değer kazanmaya devam edeceği bir dönem başlamış oldu.

ALTIN VE EURO DEĞER KAZANDI, DOLARDA KÂR SATIŞLARI GELDİ

50 baz puanlık artışın akabinde spot altının ons (31,10 gram) fiyatı 1.865 dolar seviyesinden 1.875 dolara kadar tırmandı. Powell’ın mesajları sonrası altın 1.886 dolara kadar yükseldi.

Doların euro, sterlin ve frank gibi önde gelen para birimlerine karşı değerini gösteren Dolar Endeksi (DXY) 103,20’nin altına indi. Powell’ın açıklamalarının etkisi ile DXY’de kayıp yüzde 1’i buldu. Endeks, 102 puanın altına indi.

Euro/dolar paritesi dolardaki düşüş sonrası 1,0540’tan 1,06’nın üzerine kadar tırmandı.

Dolar/TL’de de Amerikan Doları’nın güç kaybetmesiyle birlikte düşüş yaşanıyor. Güne 14,85’lere yakın başlayan dolar/TL, 14,72’ye geriledi.

Brent petrol ise akşam saatlerinde başladığı yükselişle birlikte günlük yüzde 5 civarı artışla 110 doların üzerinde.

HAZİRANDA PİYASADAN 47,5 MİLYAR DOLAR BİRDEN ÇEKİLECEK

Federal Açık Piyasa Komitesi (FOMC) faiz artışı kararını oy birliğiyle aldı. İlk safhada bilançoyu daralma hamlesi Hazine kâğıtlarında 30 milyar dolar, mortgage destekli menkul kıymetlerde 17,5 milyar dolar ile başlayacak.

İlk 3 ayın akabinde bilanço daraltmadan aylık tutar Hazine kâğıtlarından 60 milyar dolara ve mortgage destekli menkul kıymetlerde 35 milyar dolara yükseltilecek. Fed sonbahardan itibaren aylık 95 milyar dolar çekecek.

Enflasyon risklerine karşı oldukça dikkatli davranıldığına işaret eden Fed’in açıklamasında, “Uygun para politikası güçlendirmesi ile enflasyonun yüzde 2 hedefine dönmesi ve iş gücü piyasasının güçlü kalmasını bekliyoruz.” ifadelerine yer verdi.

“İLERİYE DÖNÜK YÖNLENDİRMEDE BULUNMAK HİÇ KOLAY DEĞİL”

Faiz kararının alındığı toplantının akabinde kameraların karşısına geçen Fed Başkanı Powell, enflasyonun yukarı yönlü şoka yol açtığını ve daha fazlasının yolda olduğunun söyledi.

Hâlihazırda oldukça belirsiz olan faiz artışını daha belirsiz hâle getirmekten kaçınacaklarını aktaran Powell, “İleri dönük yönlendirmede bulunmak zor, verileri değerlendirmek için alan bırakıyoruz. Gerektiğinde politikada değişiklikler yapmaya hazırız.” şeklinde konuştu.

Ekonomi daha sıkı para politikasını kaldırabileceğini ifade eden Powell, “Faiz oranlarında artışın devam etmesinin uygun olacağını düşünüyoruz. Gelecek iki toplantı için 50 baz puan faiz artırımı masada. 75 baz puan faiz artırımı değerlendirilen, aktif olarak tartışılan düşünülen bir şey değil.” dedi.

4 YIL SONRA FAİZ ARTIŞI İÇİN DÜĞMEYE BASTI

Fed, 2018’den bu yana ilk kez politika faizini %0,25-0,50 aralığına yükseltmişti. Amerika Birleşik Devletleri (ABD) ekonomisinin enflasyondan dolayı karşı karşıya kaldığı tehlike yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgının başlangıcındaki risklere benzemiyor.

Fed risklerin ne kadar farkında olduğunu göstermek istiyorsa büyük oynamak mecburiyetindeydi.

Fed Başkanı Jerome Powell, “Enflasyon hâlihazırda çok yüksek (Nisan ayı itibarıyla tüketici enflasyonu/TÜFE %8,50). Fed olarak biraz daha hızlı hareket etmemiz elzem.” sözleri ile vanayı hızlı kısacağının işaretini vermişti.

Powell şunları söylemişti: ” Fed Başkanı Jerome Powell bugün açıklanan karar öncesinde verdiği demeçlerde “Yüzde 2’lik enflasyona geri dönebilmek için araçlarımızı kullanmaya kararlıyız.”


Kontrol edilemeyen enflasyon milyonlarca Amerikalıya işsizlikten daha fazla zarar verebilir. Enflasyonun kontrol edilmemesi hâlinde Fed daha keskin kararlar alabilir. 60 milyar doları Hazine, 35 milyar doları da mortgage destekli olmak üzere aylık 95 milyar dolarlık daraltmaya gidilebilir.

Kronos ekonomi yazarı Turhan Bozkurt, 50 baz puanlık artışın piyasalarda yeni bir şok dalgasına sebep vermeyebileceğini kaydetti.

DOLAR EURO KARŞISINDA DEĞER KAZANMAYA DEVAM EDECEK

“Dolar endeksi 15 Haziran’a kadar 101-105 aralığında kalabilir. Euro/dolar paritesi ise 1,04-1,07 aralığında inişli çıkışlı seyredecek.” diyen Bozkurt, “İlk hareket.. Akabinde euro/dolar kurunda 1,02’ye doğru iniş… Tahvillerde satış baskısı sürer. 10 yıllık ABD tahvil faizinde inişte yüzde 2,64 desteği kritik.” değerlendirmesinde bulundu.

Karar metni kadar, Fed Başkanı Powell’ın açıklamaları döviz piyasalarında oynaklığı artıracak.

DXY düzeltme sonrasında 104-107 arasına ve euro/dolar paritesi de 1,03’e doğru yol alacak.

Fed arka arkaya 4 toplantıda faizi yüzde 3,50-4,00 bandına kadar yükseltebileceği belirtiliyor. Avrupa Merkez Bankası (ECB) da eylül ayına kadar 50 baz puanlık artış kararı alabilir.

Fed’in kararları yılın geri kalanı için para politikaları rotasını belirleyecek.

FED KARARI HER HALÜKÂRDA TÜRKİYE’NİN ALEYHİNE 

Doların diğer büyük para birimleri karşısında küresel değerini ölçmek için kullanılan Dolar Endeksi (DXY) de geçen hafta 103,9’a ulaşarak son 20 yılın zirvesine tırmanmıştı.

Doların faizinin artması ve doların değerlenmesi, Türkiye gibi yüksek dış borcu ve yüksek cari açığı olan ekonomilerin borçları çevirmesini ve cari açığı finanse etmesini daha pahalı hâle getiriyor.


 

Rezerv satışı ve bütçeye yük getiren kur korumalı mevduatla döviz kurlarını frenlemeye çalışan hükûmetin dolardaki güçlenme ve düşük rezerv sebebiyle işi giderek zorlaşıyor.

Kurlardaki muhtemel artış ise, zaten martta yüzde 61’i aşan ve mayıs ayında yüzde 80’e yaklaşması beklenen resmî tüketici enflasyonunun daha da yükselmesine sebep olabilir.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram