Merkez’in hesabı şaştı, dolar dipten döndü

Dolar ve euro, Türk Lirası'na mukabil yeniden değer kazanmaya başladı. Borsa İstanbul'da hisse senetlerinde yabancı yatırımcı ağırlıklı satış eğilimi hızlandı. Merkez Bankası'nın (TCMB) doları tutabilmek için ne satacak dövizi ne de faizi artıracak bağımsızlığı kaldı. Dolar 7,24 TL'ye göz kırptı.

TURHAN BOZKURT 24 Şubat 2021 YAZARLAR

Türk Lirası’nın (TL), dolar ve euro başta olmak üzere önemli yabancı para birimleri karşısında değer kaybı hızlandı.

Merkez Bankası tansiyonu düşürmek için ya faiz artıracak ya da ihaleyle piyasaya döviz satacak. İkisi de teknik olarak mümkün değil. Zira hükûmet haftalık repo faizinin yüzde 17’nin üzerine çıkarılmasını istemiyor.

Yüzde 17’lik repo (politika) faizi ticari kredi faizlerini yüzde 20’nin üzerine çıkardı ki piyasada yaprak kıpırdamıyor. Konut satışları son üç aydır ortalama yüzde 40 civarında geriliyor. İpotekli konut satışları ise yüzde 70 azaldı.

NACİ AĞBAL İÇİN FAİZ LİMİTİ TÜKENDİ

Türkiye’de iç talebin krediye ne kadar bağımlı olduğunu gösteren bu tablo Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın 7 Kasım 2020’de gece yarısı azlettiği Murat Uysal’ın yerine getirdiği Naci Ağbal’a verdiği açık çekin de vadesinin dolduğu anlamına geliyor.

TCMB’nin doları tutmak için repo faizini yüzde 19-20 bandına çıkarması hâlinde geçen yıl mayısta talimatla yüzde 7,5’e indirilen kredilerle gemiyi yüzdürmeye çalışan on binlerce firma iflas bayrağını dikecektir.

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın önünde faiz artırmaktan başka yol kalmadı.

Merkez Bankası’nın net döviz rezervi altın dahil -41 milyar dolara gerilemişken döviz satması zaten mümkün değil.

Erdoğan’ın “95 milyar dolar” dediği net değil, brüt rezervlerdir. Swap (dolar-TL takası) mekanizması ile gelen 57 milyar dolarlık emanet dövizler dahil diğer yükümlülükler düşüldüğünde Merkez Bankası’nın elinde -41 milyar dolar kalıyor.

Fiyatı dolar ile belirlendiği için altın resmi rezerv kabul edilmez. Altın hariç net rezervler 12 Şubat itibarıyla -71 milyar dolar. Başka bir ifadeyle elde avuçta ne varsa harcayan Merkez Bankası piyasa en az 41 milyar dolar borçlu.

MERKEZ BANKASI FAİZİ DOLAYLI YOLDAN ARTIRDI

Dolayısıyla en büyük iki kozunu kullanamayan TCMB Başkanı Naci Ağbal yan yollardan dövizin önüne set çekmeye çalışacak. İlk hamleyi 24 Şubat’ta TL mevduatın her vadesinde munzam (zorunlu) karşılıkları artırarak yaptı.

Resmi Gazete’de yayımlanan karara göre, yurt dışı banka mevduatları ve katılım fonları hariç 1 yıl ve 1 yıldan uzun vadeli mevduat/katılım fonları için munzam karşılık oranı yüzde 3 olurken, 1 yıla kadar vadeliler için yüzde 4, vadesi 6 aya kadar olanlar için yüzde 6 oldu.

1 YILA KADAR OLAN MEVDUAT İÇİN YÜZDE 8

Yurt dışı bankaların dahil olduğu mevduat ve katılım fonlarında ise zorunlu karşılık oranları 1 yıla kadar yüzde 8 olurken, 3 yıla kadar vadelilerde yüzde 5,5 oldu. 3 yıldan uzun vadelilerde ise munzam karşılık oranları yüzde 3 olarak değiştirildi.

Merkez Bankası’nın munzam karşılık kararının şifrelerine gelince… “Yükselmeye devam eden enflasyon sebebiyle politika faizini en az yüzde 20’ye çıkarmam lazım, fakat müsaade edilmiyor.

Dolayısıyla faizde yüzde 17 üzeri yok, idare edin. 7,35 TL ve altındaki seviyeler dolar için balondu, şimdi sönecek.”


 

Munzam karşılık hamlesi elde döviz kalmadığının ilanı oldu. Piyasadan 25 milyar TL nakit çekerek döviz talebini kısacağını zanneden TCMB yine tuzağa düştü. 19 Kasım 2020’den itibaren doları 8,50 TL’den satan yabancı yatırımcı, artık 7 TL üzerinde her seviyeden dolar alıp Türkiye’yi terk edecek.

7,35 TL ALTI AÇIĞA SATIŞÇILARIN OYUNUYDU

İhracat ve turizm gelirleri ekside seyrettiğine ve yabancı çıkışını durduracak bir hukuk-demokrasi reform paketi olmadığına göre üç günde yüzde 3’e yakın değer kazanan dolar, 7,24 TL yolunda emin adımlarla ilerleyecek.

Euro da 8,68 TL ile 8,90 TL desteğini gözüne kestirdi. Açığa satış yaparak TL’nin değer kazanacağı ihtimaline para yatıran HSBC, JP Morgan ve Morgan Stanley gibi yatırım bankaları o kontratları birer birer yakacak.

Merkez Bankası Başkanı Naci Ağbal’ın yerinde olsam hiç telaşa kapılmazdım. Yüzde 17 politika faizi dikkate alındığında dolar için 7,35 TL altı zaten köpük değil miydi? İhracatçıyı perişan edecek bir kur seviyesini niye sahiplensin? İhracat ve içeride üretim için kur dengeye gelsin.

Açığa satış üzerinden 100 milyonlarca dolar kazananlar hep kazanacak mı?

Kurdaki yükseliş Borsa İstanbul’dan (BİST) ve devlet tahvillerinden çıkışı yavaşlatma fırsatı sunuyor. Fırsat yine heba edilirse TCMB sıcak para getirenlere çifte kavrulmuş lokum ikram etmiş olur.

Yabancı yatırımcının Borsa’yı zirveden terk ederken dövizi ucuza topladıklarını sağır sultan duydu.

Dolar son iki günde TL’ye mukabil yüzde 3’e yakın değer kazandı.

TAHVİL KASIRGASI KOPTU KOPACAK

Bu arada kur kademeli çıkmazsa okyanus ötesinde tahvil kasırgası koptuğunda Merkez Bankası yüzde 20 faiz verse bile dolar/TL’yi 8,50’de tutamayabilir.

Bırakın birikmiş enerji çıksın ki ekonomi yeni bir kur şoku ile yerle bir olmasın.

Dolarda 7,17 TL üzerinde yer yer satışlar gelse de satıp destekten yine alacaklar ve ilerisi için paçal maliyet yapacaklar. İlk hedef artık 7,24 TL’yi geçmek. 7,24’ten 7,15’e kadar gerileyebilir.

7,15 TL desteği, 7,29 TL ve 7,34 TL zirvelerine fırlatma rampası olacak. Euro için ilk hedef 8,90 TL.


 

BİST 100 endeksi için mevcut satışlar 1.433 desteğine kadar devam edecek. Bu arada 10 yıllık Amerikan tahvilinin getirisi yüzde 1,40 eşiğinden yüzde 1,20’nin altına gerilemezse 1.392’ye doğru iniş hızlanır.

Kalıcı döviz geliriniz, güven veren bir serbest piyasanız ve hukuk devleti gibi olmazsa olmaz bir teminatınız yoksa vur-kaç için gelen sermaye faydadan çok zarar verir.

Ekonomi yönetimi halkı son üç yılda yüzde 40 fakirleştiren kirli oyunu sadece seyrediyor. Merkez Bankası da ne şiş yansın kebap taktiği ile vaziyeti idare ediyor.

İletişim için:
e-posta: [email protected]
Twitter: @turhanbozkurTV

YouTube: https://www.youtube.com/turhanbozkurt

Facebook: https://www.facebook.com/TurhanBozkurt/