‘Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi’nin işkencecisi Esat Oktay Yıldıran kimdir?

Diyarbakır 5 Nolu Cezaevi, Türkiye siyasi tarihinde önemli bir kavşak. 12 Eylül'den sonra bu cezaevinde yapılan işkenceler bugün de siyasetin önemli gündem konularından biri. Peki, yolu o cezaevinden geçen herkeste "izler" bırakan Esat Oktay Yıldıran kimdir?

YAVUZ GENÇ 28 Ekim 2021 GÜNDEM

İşkenceci subay Esat Oktay Yıldıran

Gündüz yaptığı konuşmada 12 Eylül dönemindeki Diyarbakır Cezaevi işkencelerine değinerek “Oradaki insanlarla helalleşmemiz lazım” diyen CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, akşam da o cezaevinde işkence gören mağdurları evlerinde ziyaret etti. CHP lideri, akşam da Diyarbakır Cezaevi’nde kalmış, bizzat işkence görmüş, tanık olmuş mağdurları evlerinde ziyaret etti. Görüşme 12 Eylül’de işkence mağduru olan İsa Güneş’in evinde gerçekleşti.

CHP’Lİ BÜLBÜL SOYLU’YU BENZETTİ 

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, geçen sene TBMM’de devam eden bütçe görüşmeleri için çıktığı Meclis kürsüsünde muhalefete hakaretler yağdırmış, kayyum uygulamaları için de “ohh ohhh” demişti. HDP başta olmak üzere muhalefet partilerini hakaret yağmuruna tutan Soylu, polis kurşunuyla öldürülen Kemal Kurkut için de polisleri aklayan ifadeler kullanmıştı.

Soylu’ya tepki gösteren HDP Antalya Milletvekili Kemal Bülbül ise “En büyük inkar ve nefret suçunu dün burada bütçe görüşmelerini sabote eden Süleyman Soylu işledi. Süleyman Soylu değil de sanki Kürsüde Yeşil vardı. Sanki kürsüde Esat Oktay Yıldıran vardı? Esat Oktay Yıldıran gibi bizi, grubumuzu, Kürt halkını, muhalefeti tehdit edene şunu söylüyoruz: Sen Esat Oktay Yıldıran’san biz de Kemal Pir’iz bunu bilesin” şeklinde konuşmuştu. Peki, HDP’li Kemal Bülbül’ün Süleyman Soylu’yu benzettiği ve en son Şırnak cezaevinde mahpuslara yönelik işkencelerle anılan Esat Oktay Yıldıran kimdir?

ESAT OKTAY YILDIRAN KİMDİR?

Esat Oktay Yıldıran, 12 Eylül darbesi sonrasında Diyarbakır Cezaevi’nde İç Güvenlik Komutanı olarak görev almış bir subay. Yaptığı işkenceleri uyguladığı insanlık dışı yöntemler cezaevinde PKK’nın doğuşuna neden olmuştu. Yıldıran’ın köpeğine saldırtmak, dayak, kadınlara cinsel işkenceler, çıplak şekilde spor yaptırmak, gezdirmek ve yecavüz, erkeğin cinsel organına ip bağlatarak koşturmak, İstiklal Marşı dinleterek dayak, dışkı yedirmek, makata cop sokmak gibi oldukça geniş bir “repertuarı” vardı.

12 Eylül sonrası Diyarbakır Cezaevi

Siyasette Ahmet Türk, Celal Paydaş, Mustafa Çakmak, Orhan Miroğlu, Selim Çürükkaya, Şükrü Gülmüş, Nurettin Yılmaz ve Gültan Kışanak gibi milletvekilleri de Yıldıran’ın işkencelerinden geçmiş isimler arasında yer alıyor. Eski HDP Milletvekili Altan Tan’ın babası Bedii Tan’ın da oruçlu haliyle önce dayak yediği, ardından lağım pisliği yedirilerek hastalandığı ve bu şekilde öldüğü, bizzat Altan Tan tarafından açıklanmıştı.


 

34 KİŞİ ÖLDÜ

Yıldıran’ın yönetimindeki cezaevinde 34 mahkum öldü. Bunlar arasında 1982’de Ferhat Kurtay, Necmi Öner, Mahmut Zengin ve Eşref Anyık kendilerini yakarak hayatlarına son verirken, Mazlum Doğan, Kemal Pir, Bedii Tan, Necmettin Büyükkaya, Remzi Aytürk gibi isimler ya kendini astı, ya açlık grevinde öldü ya da dayakla öldürüldü. Diyarbakır Cezaevi’nden sağ çıkan isimerin bir bölümü sonraki yılalrda PKK’nın kuruluşunda yer aldı.

1949 doğumlu Yıldıran, 22 Ekim 1988’de İstanbul, Ümraniye’de, eşi ve 2 çocuğu ile birlikte bindiği halk otobüsünde iddiaya göre öldürüldü.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram