Depremden sonra sosyal medya hesabından "Devlet nerede?" şeklinde paylaşım yapan avukat şikayet edilince hakkında dosya açıldı. Şikayete takipsizlik veren savcılık, "Devlet nerede?" diye sormanın suç değil, eleştiri kapsamında olduğunu değerlendirdi.
Kahramanmaraş merkezli çifte depremde arama kurtarma çalışmaları sırasında Twitter’dan “Devlet nerede” diye soran ve daha sonra emniyete şikayet edilen emekli savcı Erol Taslak hakkında karar verildi. Savcılık bu sözlerin ‘aşağılayıcı nitelikte olmayıp eleştiri niteliğinde‘ olduğunu belirterek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Eski savcı ve şimdilerde avukatlık yapan Erol Taslak, depremlerden sonra Hatay’da arama kurtarma faaliyetlerine katıldı.
DEPREMDE YEĞENİNİ KAYBETTİ
Diken’den Ayşegül Kasap’ın haberine göre; yeğeni ve ailesinin de bulunduğu Rönesans Rezidans’ta 10’dan fazla insanın enkazdan canlı çıkarılmasına yardım etti. Yeğeni ve ailesine günlerce ulaşamayan Taslak, 17 Şubat’ta sosyal medyadan ölüm haberlerini paylaştı.
Sahada her şeyi gözlemleyen Taslak sosyal medya hesabından 6 Şubat’ta “Herkesin sorduğu tek soru var şu anda: Devlet nerede” diye yazdı.
TAKİPÇİSİ İHBAR ETTİ
Bu paylaşımdan sonra emekli savcı bir takipçisi tarafından Isparta Emniyet Müdürlüğü’ne e-posta yoluyla şikayet edildi.
Şikayet üzerine Taslak hakkında ‘Türk milletini, Türkiye Cumhuriyeti devletini, Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni, Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ve devletin yargı organlarını alenen aşağılama’ suçlamasıyla dosya açıldı.
Taslak 15 Şubat’ta ifade vermek için Isparta Emniyet Müdürlüğü’ne gitti ve susma hakkını kullanarak “Gerek duyulması durumunda ifademi cumhuriyet savcılığında verebilirim” dedi.
SAVCI: ELEŞTİRİ NİTELİĞİNDE
Isparta savcılığı “Devlet nerede” sorusunda “Aşağılama yok eleştiri var” diyerek kovuşturmaya yer olmadığına karar verdi.
Kararda şöyle dendi: “Şüphelinin paylaşımında yer alan ‘Herkesin sorduğu tek soru var şu anda: Devlet nerede’ şeklindeki sözlerin Türk milletinin, Türkiye Cumhuriyeti devletinin, Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin, Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin ve yargı organlarının manevi şahsiyetini aşağılayıcı nitelikte olmayıp eleştiri niteliğinde olduğu, bu nedenle bahse konu sözlerin 5237 sayılı TCK’nın 301 maddesinde belirtilen suçu oluşturmayacağı anlaşıldığından şüpheli hakkında atılı suçtan kovuşturma yapma olanağının bulunmadığı değerlendirilmektedir.”
