DEVA Partisi’nin KHK politikası nasıl? Babacan KHK’lılarla ilgili neler söylüyor?

Ali Babacan liderliğinde kurulan DEVA Partisi, aileleriyle birlikte sayılarının 5 milyonu geçtiği tahmin edilen KHK’lılar konusunda en net politikaya sahip partilerden biri. Parti programında “KHK’ların tüm sonuçlarıyla birlikte kaldırılması” ifadesi yer alıyor.

YAVUZ GENÇ 02 Kasım 2020 GÜNDEM

DEVA Partisi’nin KHK politikası nasıl? Babacan KHK’lılar ilgili neler söylüyor?

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) eski ekonomi bakanı ve başbakan yardımcısı Ali Babacan liderliğinde 9 Mart 2020 tarihinde Ankara Bilkent Otel’de düzenlenen programla siyaset hayatında yerini aldı. Parti kurulduğu günden beri KHK’lara ve onlardan etkilenen insanlara dair açıklamalarıyla öne çıkıyor. Gerek parti programında, gerek Genel Başkan Ali Babacan’ın konuşmalarında, gerekse de Genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğlu’nun sık sık yaptığı açıklamalarda KHK’lılara ilişkin önemli tespit ve eleştiriler bulmak mümkün.

DEVA PARTİSİ’NİN KHK POLİTİKASI NASIL?

DEVA Partisi, 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler’in (KHK) aileleriyle birlikte milyonlarca insanın hayatını doğrudan etkilediğini belirterek, Programı’na yazan iki partiden biri. DEVA lideri Ali Babacan ve partinin ileri gelenleri de KHK ve KHK’lılar konusunda sık sık açıklamalarda bulunuyor, insanların yargılama olmadan bir gecede çıkarılan kararnamelerle işlerinden edilmesinin doğru olmadığını belirtiyor. DEVA Partisi, parti programına “OHAL’in sona ermesi halinde, kararnamelerin tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılmasını temin edeceğiz” ifadesini yazarak, KHK’lılar konusunda en ileri açıklamayı yapan parti olarak kayda geçti.

DEVA PARTİSİ’NİN PROGRAMINDA KHK VE KHK’LILAR İÇİN NE DENİLİYOR?

DEVA’nın parti programında KHK ve KHK’lılara ilişkin ifadeler şöyle:

Öngördüğümüz parlamenter sistemin bir gereği olarak, Kanun Hükmünde Kararname gibi TBMM’nin yasama yetkisinin devri anlamına gelen uygulamalara son vereceğiz.

Bu kararnamelerin yargısal denetime açılmasını ve Anayasa Mahkemesi tarafından temel haklar bakımından re’sen incelenmesini sağlayacağız. OHAL’in sona ermesi halinde, kararnamelerin tüm sonuçlarıyla birlikte ortadan kaldırılmasını temin edeceğiz.

Suç ve cezalara ilişkin evrensel ilkelerin uygulanmasını sağlayacak, idarenin hiçbir şekilde suç ve suç kriteri ihdas etmesine müsaade etmeyeceğiz. Bu çerçevede, Kararnameler yoluyla işlerini kaybetmiş ve yargı kararlarıyla suçsuz bulunmuş veya haklarında idari ve adli bir soruşturma bulunmayan kişilerin hak ve itibarlarının iadesi ile ilgili düzenlemeleri ivedilikle yapacağız.”

Ali Babacan ve Recep Tayyip Erdoğan

ALİ BABACAN KHK’LAR KONUSUNDA NE DÜŞÜNÜYOR?

Ali Babacan’ın KHK ve KHK’lılara ilişkin birçok açıklaması bulunuyor. Babacan bu açıklamalarında “KHK zulmü” ifadesini kullanarak, vatandaşlara eziyet edildiğini, işlerini kaybeden yüz binlerce insanın zor durumda olduğunu ve bu sorunun bir an evvel çözülmesi gerektiğini kaydediyor.

Babacan, 17 Ekim 2020 tarihinde partisinin Erzurum 1. Olağan İl Kongresi’nde yaptığı konuşmada, “Bu ülkede KHK zulmü uygulandı. Demokratik bir hukuk devletinde yapılacak tüm soruşturmalar adil yargılanma hakkı çerçevesinde olmalıdır. Bir kamu görevlisinin hukuka aykırı eylemleri bağımsız ve tarafsız yargı tarafından tespit edilmelidir” ifadelerini kullandı.

“KHKLILAR YARGI KARARI OLMADAN VATAN HAİNİ OLARAK ETİKETLENİP TOPLUMDAN DIŞLANDI”

DEVA lideri Babacan’ın KHK’lara ilişkin diğer bazı değerlendirmeleri de şöyle:

Herhangi bir KHK’lı vatandaşımız yargı sürecinde suçsuz bulunduysa, beraat ettiyse derhâl görevine iade edilmeli. Mahkumiyet kararları tekrar gözden geçirilmeli. Bu hakkı teslim etmemek zulümdür, derhâl gereğinin yapılması gerekir.

Yargıda aklanmış kişiler hakkında hala bir adım atılmıyorsa bu zulümdür. Yargıyı tarafsız ve bağımsız çalıştırmak, beraat edenlerin de haklarını acilen iade etmek gerekir. Bu kanayan bir yaradır, adalet eksikliğidir.

KHKlılar yargı kararı olmadan vatan haini olarak etiketlenip toplumdan dışlandı. Her türlü ayrımcılığa uğradılar. Bağımsız ve tarafsız yargı kararı olmadan nasıl yapıldığı belli olmayan listelerle birilerinin işine son verilemez.


“KHK MAĞDURLARINI DEVLETİN HUKUKSUZLUĞU ORTAYA ÇIKARDI”

DEVA Partisi Hukuk ve Adalet Politikalarından Sorumlu genel Başkan Yardımcısı Mustafa Yeneroğu da KHK’lılara ilişkin en net açıklamaları yapan milletvekillerinden biri olarak dikkat çekiyor. Yeneroğlu, çeşitli zamanlarda yaptığı açıklamalarda “terör örgütü” tanımının geniş tutulmasından hareketle yüz binlerce insanın “terörist” olarak yaftalanmasının yanlışlığına dikkat çekerek, “Bu kadar üyesi olan bir terör örgütü olmaz” diyor.


Bu haberler de ilginizi çekebilir:

d DEVA Partisi’nin KHK politikası nasıl? Babacan KHK’lılarla ilgili neler söylüyor?

d DEVA Partisi’nin KHK politikası nasıl? Babacan KHK’lılarla ilgili neler söylüyor?

d DEVA Partisi’nin KHK politikası nasıl? Babacan KHK’lılarla ilgili neler söylüyor?

 

“TÜRKİYE’DEKİ HUKUKSUZLUĞUN EN ÖNEMLİ GÖSTERGELERİNDEN BİRİSİ KHK MESELESİ”

Mustafa Yeneroğlu’nun KHK’lara ilişkin bazı değerlendirmeleri şöyle:

700 binden fazla kişi FETÖ’den terör soruşturması geçirdi. Bu kadar üyesi olan bir terör örgütü olmaz. KHK mağdurlarını devletin hukuksuzluğu ortaya çıkardı.

KHK meselesinde Terör örgütü suçlamasında bulunulan kişilerden yüzde 95’inin masum olduğunu düşünüyorum. Hukuk normal işleseydi bu insanlar beraat ederdi. Yani bu kadar insan terörist ise devletin kendisi bitmiş demektir. Bu zalimliktir. Birçok insan intihar ediyor, yurtdışına kaçmak zorunda kalıyor.

KHK’lıların toplanmasının gerekçesiz yasaklanması hukuken izah edilemez. Hak arama, bunun için toplanma ve protesto etme hakları anayasal haktır ve hukuk devletinin en asgari teminatıdır! Hukuksuz bir biçimde temel hakların engellenmesi ancak hukuk devletine olan güveni sarsar!

Türkiye’deki hukuksuzluğun en önemli göstergelerinden birisi KHK meselesidir. Bu, hukuk ideallerine göre yapılan bir süreç değildir. Maalesef KHK meselesi kalıcı bir zulme dönüştü. KHK sebebiyle insanların ihracıyla kalınmadı, KHK’lıların toplumda veremli muamelesi görmeleri sağlandı. Bankalarda kredi alamadılar, yaşam şartlarını da ortadan kaldırmaya çalışıyorsunuz, evini sattırmıyorsunuz, sosyal devletin en olmazsa olmaz yardımlarından mahrum bırakıyorsunuz. Adeta sosyal ölüme terk ediyorsunuz.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com