‘Depremden sonra evler ve mahalleler boşaldı, herkes yazlıklarına gitti’

İzmir’de 6,9 şiddetinde gerçekleşen depremin ardından yıkılan binalarda arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Yaşanan depreme evinde yakalanan Rana Gün, depremin şiddetiyle yere yığıldıklarını söyleyerek o anları Kronos’a anlattı.

KRONOS 01 Kasım 2020 GÜNDEM

Klinik Psikolog Gökpınar: “Tedbir almakla panik yapmak arasında büyük bir fark vardır."

İzmir’de cuma günü Kandilli Rasathanesi’nin verilerine göre 6,9 şiddetinde gerçekleşen depremin ardından yıkılan binalarda arama kurtarma çalışmaları devam ederken, şu ana kadar 58 vatandaş hayatını kaybetti.

“DEPREM BİZİ YERE SAVURDU”

İzmir’de yaşanan 6,9 şiddetindeki depremin ardından, yaşanan afetin şiddeti daha da ortaya çıkıyor. Cuma günü yaşanan depreme evinde yakalanan Rana Gün, depremin şiddetiyde yere yığıldıklarını söyleyerek o anları Kronos’a şöyle anlattı:
“Biz 250 haneden oluşan bir sitede oturuyoruz. Annemle dışarı çıkmak için hazırlanıyorduk. Hazırlandığımız esnada annem ”Deprem oluyor” diye bağırmaya başladı. Ben ilk önce fark etmedim ama 2-3 saniye sonra hissetmeye başladım. Önce korktuk hiçbir şey yapamadık ve şok olduk. Bulunduğumuz yer pek güvenli olmadığı için kendimizi öbür odaya atmaya çalıştık. Fakat diğer odaya gitmeye çalıştığımızda yürüyemedik ve deprem bizi yere savurdu. Sonrasında olduğumuz yerde kalmaya devam ettik dua etmeye başladık. Depremin olduğu esnada bir ara kafamı cama doğru çevirdim ve yan binanın bize doğru yaklaştığını gördüm resmen. Ondan sonra depremin sona erdiğini zannettik fakat, şiddeti daha da hızlandı ve tepemizdeki avize resmen sağa sola doğru çarpmaya başladı.’’

“ÇOĞU KİŞİ PARKLARDA KURULAN ÇADIRLARDA KALIYOR”

Gün, depremde kendilerini binadan çıkma anlarını ise şu sözlerle anlattı: “Depremin bittiğini hissettiğimiz an koşarak kapıya yöneldik. Herkes çığlık çığlığa apartmandan çıkmaya çalışıyordu ve merdivenler yığılmıştı. Apartmandan kendimizi dışarı attığımızda hemen boş bir alan bulmaya çalıştık ve oraya yöneldik. Yoldan geçen arabalar, insanlar herkes durmuştu ve çok kalabalıktı. Dışarı çıktığımızda herkes bağırıyor ve ağlıyordu. Herkes sevdiklerine ulaşmaya çalışıyordu. Annemle ben zaten zor sakinleşmiştik ve ben bayılacak gibi olmuştum. Kalbim yerinden çıkacak gibiydi. Deprem sonrasında sokağa çıktığımızda yetkililer henüz gelmemişti. Apartmanımızın karşısında yer alan bir kafede insanlar sandalyeleri dışarı çıkarmışlardı ve hepimize su getirmişlerdi. Bizim evimizde herhangi bir hasar yok ama karşı dairemizdeki koridorda çatlaklar oluşmuş. Etrafımızdaki çoğu ev de hasar görmüş. Bazı tanıdıklarımızın evindeki duvarlar depremin şiddetiyle patlamış ve banyodaki fayanslar düşüp kırılmış. Depremin gerçekleştiği günün ertesi oturduğumuz yere gittiğimizde her yer bomboştu. İnsanlar yazlıklarına gitti. Birkaç komşumuz ile karşılaştık ve onlarda farklı yerlerde kaldıklarını ve özellikle müstakil evi olanların oraya sığındıklarını öğrendik. Yolda giderken parklar falan hep çadır doluydu ve insanların çoğu oralarda kalıyordu.”

ARAMA VE KURTARMA ÇALIŞMALARI DEVAM EDİYOR

İzmir Seferihisar açıklarında cuma günü gerçekleşen 6,9 şiddetindeki depremin ardından halen daha arama kurtarma çalışmaları devam ediyor. Şu ana kadar 58 vatandaşın hayatını kaybettiği depremin ardından, yaralıların sayısı ise 896’ya ulaştı. Cuma günü gerçekleşen depremin ardından en fazla hasar alan yerlerin İzmir’in Seferihisar ve Bayraklı ilçeleri olduğu görülürken, artçı depremler halen daha sürüyor. Depremin ardından AFAD’ın sürdürdüğü arama kurtarma çalışmalarında 17 binanın 9’unda işlemlerin tamamlandığı, kalan 8 binada da çalışmaların sürdürüldüğü öğrenildi.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram