Deprem, yetersizliği gözler önüne serdi: 155 yıllık Kızılay nasıl çökertildi?

Depremde sınıfta kalan 155 yılık Kızılay, adeta adım adım çökertildi. Görevleri AFAD’a devredilen Kızılay holdinge dönüştürüldü. Kurumun eski başkanı Küçükali, Kızılay'ın talimat almadan afet anında sahaya indiğini belirterek, "Halkla olan bağı koparıldı" dedi.

KRONOS 15 Şubat 2023 GÜNDEM

10 kenti etkileyen büyük yıkıma neden olan deprem felaketinde 35 binden fazla yurttaş yaşamını yitirdi. Depremden sonra gerek arama-kurtarma gerekse de yardım faaliyetlerinde etkisiz kalan AFAD sık sık eleştiri konusu olurken, Kızılay’ın işlevsizleştirilmesi ve sadece yemek dağıtan bir kuruma dönüştürülmesi de gündeme gündeme geldi. Peki Kızılay nasıl bu hale geldi?

Birgün gazetesinin haberine göre; 155 yıl önce kurulan Kızılay’ın köklü yapısı AKP döneminde adeta yerle bir edildi. Elinden yetkileri alınan, birçok skandal olayla gündeme gelen Kızılay, artık afet bölgesinde sadece yemek dağıtan bir örgüte dönüşmüş durumda.

AKP’NİN ARKA BAHÇESİ

Bugün kurum yöneticilerinin neredeyse tamamı aynı zamanda eski AKP yöneticisi. Kızılay’ı yönetim kurulunda şu isimler yer alıyor:

Kerem Kınık: Kızılay Başkanlığı koltuğunda oturan Kınık, AKP’den İstanbul 10’uncu dönem İl Genel Meclisi üyesi ve İBB Sağlık Komisyonu Başkanı olarak görev yaptı. Yenilenen 23 Haziran İstanbul seçimleri için sosyal medya hesabından AKP’nin İBB adayı Binali Yıldırım’a desteğini açıklayarak oy istemişti.

Fatma Meriç Yılmaz: AKP’li eski Sağlık Bakanı Recep Akdağ’ın çalışma ekibinden olduğu ve Akdağ’ın bakanlığı döneminde Sağlık Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı olduğu öğrenildi.

Murat Ellialtı: 2004-2009 yılları arasında Beykoz ilçesinden AKP İstanbul İl Genel Meclisi üyesi seçildi.

Yasir Yılmaz: Aynı zamanda kamu kuruluşu olan Emlak Konut’ta Uygulama Daire Başkanlığı’nı sürdürüyor. Eski AKP Milletvekili Halil İbrahim Yılmaz’ın oğlu olan Yasir Yılmaz AKP’den Kütahya Belediye Başkanlığı için 2019’da aday adayı olmuştu.

Esra Özkoç: Uzun bir süre AKP Antalya İl Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı. 2013 yılında ise AKP Genel Merkezi tarafından AKP Antalya Kadın Kolları Başkanlığı görevine atandı.

Emre Koç: 2012-2015 yılları arasında Milli Türk Talebe Birliği’nde çeşitli görevler aldı.

Yener Tanık: 2014 yılındaki yerel seçimlerde AKP’den Siirt Belediye Başkanlığı için aday adayı olmuştu.

Şükrü Can: Diyanet İşleri Başkanlığı’nın çeşitli kademelerinde yönetici olarak çalıştı.

SABIKALI GENEL MÜDÜR

2017 yılında Kızılay Yönetim Kurulu tarafından Genel Müdür olarak atanan ve 31 bin 500 TL maaş aldığı belirlenen İbrahim Altan, AKP Yalova Milletvekili Ahmet Büyükgümüş’ün kayınpederi. Altan’ın kızı Reyyan Beyza Büyükgümüş ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın oğlu Bilal Erdoğan’la birlikte Türkiye Gençlik STK’ları Platformu’nda yönetim kurulu üyesi olarak görev yaptı.

Ayrıca Altan, Deniz Feneri Derneği davasında “güveni kötüye kullanma” suçlamasıyla 2013 yılında iki yıl altı ay hapis cezası ile 25 bin TL para cezası almıştı.

DEVASA BÜTÇE

Kızılay’ın resmi internet sitesinde yer alan mali tablolara göre deprem anında yurttaşları yalnız bırakan kurumun milyarlarca liralık bütçesi var. 2017 yılında 3 milyar 150 milyon TL gelir elde ettiğini açıklayan Kızılay’ın geliri 2021 yılında neredeyse iki katına çıktı. Kurumun 2021 gelirinin 7 milyar 935 milyon TL olduğu ifade edildi.

Ancak Kızılay’ın harcamaları ve yöneticilerine ödediği maaşlar da hep gündem oldu. BirGün’ün ortaya çıkardığı Kızılay’ın maaş listesine göre, geçen yıl kurumun yöneticilerine 40 bin TL’ye varan maaşlar ödendi.

KIZILAY HOLDİNG OLDU

Kızılay, 2019’da tüm itirazlara rağmen holdingleşti. Yatırım Holding bünyesinde kurulan şirketlerin sayısı 13’e ulaştı. Çadır fabrikaları, maden suyu fabrikaları, hastaneler ve 6 binin üzerinde gayrimenkul bu şirketlere devredildi. Şirketleşmenin gerekçesi “Gelişim açısından kısır döngü içerisinde bulunulması ve katma değer imkânı bulunmaması” olarak gösterildi.

KONTEYNER STOKLANMADI

Malatya’daki ülkenin en büyük konteyner üretim fabrikası ise skandallarla anılan Kızılay’a ait. Ancak, dünya da en büyük konteyner üretim fabrikalarından biri olduğu da ifade edilen Kızılay’ın fabrikasında deprem felaketine rağmen günlerce üretim yapılmadı. Personelin tüm uyarılarına rağmen Kızılay afet durumları için fabrikada konteyner stoklanmasına “ekonomik gerekçelerle” onay vermediği belirtiliyor. Kızılay yönetimi izin verseydi fabrika arazisinde on binlerce konteyner de stoklanabilirdi. Daha önce kebapçılık yapan Recep Toy isimli bir kişi fabrikada idare müdürü olarak görevlendirildi.

Daha önce şirketlere konteyner üretip satan fabrikaya Kızılay Başkanı Kerem Kınık, 9 Şubat tarihinde gitti. Kınık sosyal medya hesabından fabrika çektiği videoyu paylaştı. Cumhurbaşkanlığı saraylarını inşa eden Rönesans Holding’in siparişi nedeniyle üretilen konteynerlerin önünde konuşan Kınık, deprem nedeniyle fabrikada üretime hız verdiklerini iddia etti.

ENSAR’A 8 MİLYON

Kızılay’ın ismi son yıllarda birçok skandal olayla gündeme geldi. Kızılay yönetiminin imza attığı bazı skandallar şöyle:

-Kerem Kınık, 2000 yılında İngiltere’de kurulan Yeryüzü Doktorları’nın Türkiye başkanlığını 2015’e kadar yaptı. Kınık, Kızılay Başkanı olduktan sonra, Kızılay’ın Yeryüzü Doktorları Derneği’ne hayvan kesme ve dağıtma karşılığı 1 milyon 295 bin lira ödeme yaptığı ortaya çıktı.

-Başkent Gaz’ın, Kızılay üzerinden çocuklara cinsel istismar skandalıyla ülke gündemine oturan gerici Ensar Vakfı’na 7 milyon 925 bin dolarlık bağış yapması gündem oldu.

-Kızılay’ın Yemen’e insani yardım göndermek için bir havacılık şirketinden 245 bin dolara kiraladığı uçak, uçuş izni alınamayınca havalanamadı. Ödediği parayı geri almak için dava açan Kızılay 72 bin TL daha kaybetti.

-Kızılay, İstanbul Bakırköy’de “Saye Residence” ismiyle bir huzurevi kuruyor. Projenin “Kızılay’a yüksek bağış yapan bağışçılarına premium (ayrıcalıklı) hizmet vermek amacıyla” yapıldığı ifade ediliyor. Kızılay’ın yeni merkezinde kalmak isteyen yaşlılardan talep edilen en düşük bedelin 7 milyon TL, en yüksek bedelin ise 10 milyon TL olduğu ifade edildi.

-Eski AKP Milletvekili Muhammed Murtaza Yetiş’in, 2021 yılında Kızılay’ın Sağlık A.Ş. isimli şirketine yaklaşık 30 bin TL maaşla genel müdür yapıldığı açığa çıktı.

-Kızılay, “Hasarlı ve zeminin riskli” olduğunu yönünde raporu olmasına rağmen MÜSİAD’ın binasını kiraladı ve 4 yıldır bu binayı kullanıyor.

– Kızılay’ın yoksullara dağıtılmak üzere hazırladığı etlerin Kızılay Tatvan Şube Başkanı Battal Taşar ve abisi AKP Bitlis Milletvekili Cemal Taşar’a ait otelde kullanıldığı ortaya çıktı.

ARTIK TEK GÖREVİ YEMEK DAĞITMAK

2014 yılında Türkiye Afet Müdahale Planı hazırlandı. Bu planda sadece beslenme ihtiyacının karşılanması görevi Kızılay’a verildi. Yani bu planla birlikte Kızılay’ın barınma görevi elinden alınırken bu alanda AFAD’a destek olacağı belirtildi. Bu nedenle afet halleri için depolarında çadır ve konteyner stoklaması gerekiyordu. Kızılay’ın son yayımlanan 2021 Yılı Faaliyet Raporu’nda da kurumun 543 bin kişiye yemek çıkaracağı, afet bölgesine 53 dakikada ulaşılıp 70 dakikada da beslenme hizmetinin sunulacağı belirtiliyor. Fakat deprem felaketinde bu açıklamaların hiçbiri gerçekleşmedi. Depremden etkilenen halk Kızılay’ı günlerce yanında göremedi.

‘KIZILAY, TALİMAT ALMADAN SAHAYA İNERDİ’ 

2005 ile 2011 yılları arasında Kızılay Genel Başkanlığı yapan Tekin Küçükali, eleştirilerin odağında yer alan Kızılay için, “Afet yönetimi disiplin isteyen bir iştir. Benim başkanlığım döneminde TSK başkanlığında afet brifingleri yapılırdı. Bu toplantılara Taş Kömürü Kurumu’nun başkanından Nüfus İşleri Müdürü’ne kadar her alandan temsilciler katılırdı. Bu toplantılarda savaş, sel ve deprem durumlarına dair senaryolar yazılır ve hangi kurumun ne yapacağı belirlenirdi. Tüm kurumlar birlikte hazırlık yapardı” dedi.

Kerem Kınık Kızılay Başkanı olduktan sonra delege yapısını ele geçirmek için Kızılay’ın yaklaşık 500 civarında şubesini kapatmıştı. Buna da değinen Küçükali, şunları söyledi: “Kızılay’ın ülke genelinde her ilçede bir şubesi vardı. Ve en önemlisi Kızılay hiç kimseden talimat almadan sahaya inerdi. Bunu sadece Kızılay ve TSK yapardı. Kızılay Başkanı olduğum dönemde afet yaşanan kentte ben talimat vermeden bölgede arkadaşlarımız sahaya çıkardı. Şimdi böyle bir durum yok. Nede yok? Çünkü halkla Kızılay’ın bağını kopardılar. Kızılay bir otoritenin altına sokuldu, alana çıkamadı. Çıksa bile barınma ihtiyacını karşılayabilir mi? Yapamaz, çünkü Kızılay’ın yetkileri alınıp AFAD’a verildi. Kızılay yönetimi bu doğru değil diye itiraz etmeliydi. Mesela benim dönemimde 5 mobil fırınımız vardı. TIR şeklindeki bu araçlar afet bölgesine giderken yolda ekmek pişirmeye başlardı. Ayrıca şefkat kuruluşu Kızılay bir şirket oldu.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram