Demokratik olmayan sistemin muhalefet ihtiyacını karşılamak

KRONOS 18 Nisan 2020 GÜNDEM

Erk Acarer, Birgün: Hukuk, adalet ve af gündemine Meclis’ten bakarak “Yargı kime hizmet ediyor?” sorusunu somutlaştıralım. Meclisteki ‘bir tartışmanın’ videosunu kamuoyuyla paylaştık. Daha önce kafasındaki külahla uluyan MHP Ordu vekili Cemal Enginyurt, infaz görüşmelerinde MHP’nin İYİ Parti ile yaşadığı gerilim sırasında da ön plana çıktı. Ağıza alınmayacak küfürler etti, saldırgan tavırlarıyla dikkat çekti. Olaya tanık olan vekiller “Bu hezeyanın nedeni belli, kuyruk acısı varmış” ifadelerini kullandı. ‘Hezeyanın nedeni’ için tahliyesi beklenen suç örgütü lideri Kürşat Yılmaz’ın dosyasına bakalım. Davasında geçen yıl karar çıkmış, ‘suç işlemek için örgüt kurmak-yönetmek’ ve ‘yağmaya teşebbüs’ ile toplam 11 yıl 3 ay hapis cezasına çarptırılmıştı. Aynı dosyada kim var dersiniz? MHP’li Enginyurt! Sanık Enginyurt hakkında ‘örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek’ ve ‘nitelikli yağmaya teşebbüs’ suçlarına verilen beraatlar bozulmuştu. Ancak 24 Haziran 2018’de vekil seçilince dosyası ayrıldı ve yargılanması durduruldu.

Ayşe Yıldırım, Artı Gerçek: Cumhurbaşkanı kendisini izole etti, bakanlar kendisini korumak için her türlü tedbiri aldı, Meclis 45 gün tatile girecek; milletvekilleri de kendisini korumaya almış olacak. Peki ya halk? Önce 65 yaş üstüne sokağa çıkma yasağı getirildi, sonra 20 yaş altına. Aradakiler işlerine gitmeye devam ettirildi. Şimdi onlara da haftasonu sokağa çıkma yasağı getirildi. Ama hepsine değil tabii. Bazı fabrikalar, inşaatlar elbette ‘muaf‘ tutuldu. Yani birçok işçi haftasonu da çalışmaya zorlandı. Onların doktorları, testleri, koruyucu ekipmanları yok. Öyle kalabalıklara girmeme evde kalma lüksleri de yok. Ya açlık ya virüs ikilemine hapsedildiler.

Kutlu Kağan Dalkılıç, Daktilo 1984: Mansur Yavaş, merkez sağda milliyetçi muhafazakâr gelenekten gelen bir isim, bu anlamda halkın geleneksel normatif değerleriyle bir kavgası yok hatta o değerleri güncele taşımak adına bir rol model olarak önümüzde duruyor. Ancak kurucu modern değerlere de hem saygılı hem de bu değerleri içselleştirmiş bir isim aynı zamanda, daha göreve geldiği ilk günlerde Ankara Büyükşehir Belediyesi tabelasına “Türkiye Cumhuriyeti” ibaresini eklemesi ve Mustafa Kemal saygısı sembolik de olsa önemli diye düşünüyorum. Daha da açabiliriz ama nasıl olsa malûmun ilamı olacaktır. Esas benim nazarımda önemli olan, Yavaş modelinin gerek halkın normatif değerlerini gerekse kurucu değerleri “militanca ve irrasyonel” biçimde temsil etmiyor oluşudur. Bu değerleri temsil ederken kimliklerden azade asgari bir mutabakattan beklenen saygı, rasyonalite ve hoşgörü ekseni onu merkeze daha da yaklaştırıyor.

Erol Katırcıoğlu, Yeni Yaşam: Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin nasıl bir yönetim tarzına denk düştüğü konusunun, son zamanlarda sosyal medyada muhalefet vekillerine yöneltilen eleştiriler çerçevesinde yeniden gündeme gelmesinde yarar var. Çünkü anlaşılan ülkede var olan “parlamenter demokrasi” rejiminde yapılan değişikliklerin aslında neye tekabül ettiği, bildik kavramlar arkasında kaldığından pek de görülemiyor. Kimileri sanki ortada bir “parlamenter demokrasi” varmış gibi düşünmeyi, ağır aksak da olsa siyasetin “Meclis’te” yapıldığı günleri düşünerek tutum almaya devam ediyor. Böyle düşünmelerin sebebi belki de eski ile yeni arasında varolan kurumlarda pek bir değişiklik olmadığı algısı. Çünkü bugün bu sistemde eski sistemde varolan bütün kurumların hepsi var. Cumhurbaşkanı mı? Var. Meclis mi? Var. Hükümet mi? Bakanlar mı? Yargıtay mı? Var, Danıştay mı, Anayasa Mahkemesi mi? Var. Var oğlu var! Hepsi orada Ankara’dalar! Ama sevgili okuyucu aslında bu kurumların hemen hepsi, rahmetli ünlü sosyolog Ulrich Beck’in kullandığı kavramla ifade edecek olursak “zombi kurumlar”. Yani hem varlar, hem de yoklar! Ölmüşler ama ölmemiş gibi duruyorlar. İçlerinde herhangi bir hayatiyet kalmamış, yalnızca görüntüleri durmakta. Gerçek bu!

Ümit Kıvanç, P24: Şu anda Türkiye’yi Tek Adam tek başına yönetmiyor. Şu anda “akepe” iktidardaki güçlerin belki de en önemsizi. Siyasî yelpaze barındıran kitle partisiyken, şimdi Tek Adam’ın ihtiyaçlarına göre devreye sokulan hizmetliler şebekesinden ibaret. Şu anda iktidar koalisyonunda yeralan bir aslî güç, “akepe”den önce de, dönemine göre şu ya da bu ölçüde iktidarı paylaştı ya da gerektiğinde devreye girdi. Şu anda birçok tasarruf, bu odağın taleplerine uygun olarak gerçekleştiriliyor. Ona değil, mütemadiyen Tek Adam’la “akepe”ye saydırınca muhaliflik yapılmış olunmuyor.

Günün öne çıkan yorumları Kronos Podcast yayınında:
https://soundcloud.com/user-436877268/180420-kp

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram