Davutoğlu: A planımız tek aday ama şartlar neyi gerektirirse yaparız

Erdoğan'ın karşısına tek adayla çıkmak istediklerini söyleyen Ahmet Davutoğlu: "Gerektiğinde altılı masa iki aday da çıkarabilir. Son anda Erdoğan fikrini değiştirdi diyelim. A planımız tek adaydır, ama şartlar neyi gerektirirse o esneklikte gerekli adımı atarız."

KRONOS 28 Aralık 2022 GÜNDEM

Gelecek Partisi Genel Başkanı Ahmet Davutoğlu, HaberTürk yayınına katılarak gündemi değerlendirdi. Akşener-Kılıçdaroğlu görüşmesi üzerinden yapılan spekülasyonlara yanıt verip “Altılı masada kriz” iddialarını değerlendiren Davutoğlu, “Alternatif yollar denenir, ama bu masanın dağıldığı anlamına gelmez. Siyaset taktik aşamalar gerçekleştirme sanatıdır” dedi. Davutoğlu, cumhurbaşkanlığı seçimine tek adayla girmenin de altılı masanın “A planı” olduğunu söyledi.

Davutoğlu, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ile İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener arasındaki görüşmeye ilişkin, “Basına olağanüstü toplantı olarak yansıyor ama biz çok sık toplantılar gerçekleştiriyoruz. Sık sık telefonla karşılıklı istişarelerle sürüyor. Bunu süregelen istişarenin bir parçası olarak görüyoruz. Geçen hafta sayın İmamoğlu ile ilgili hukuki karar açıklanmadan, ev sahibi olarak bütün liderleri dolaşarak toplantı yapmıştım. Önümüzdeki hafta pazartesi, çarşamba, perşembe günü toplanacağız. Tabii ki zor süreç, üzerimizde tarihi sorumluluk var. Şu anda zor süreci aşma konusunda bütün liderlerde güçlü bir irade var. Bugünkü görüşme normal bir görüşme. Bir kriz toplantısı olarak görülmemeli” yorumunda bulundu.

‘6 LİDER YOL HARİTASINDA MUTABIK KALDI’

“Bizim için en önemli iki doküman geliyor” diyen Davutoğlu, “Komisyonlarımız son derece sağlıklı çalışıyor. Bir; geçiş süreci yol haritası. Hangi vadede, hangi güç paylaşımı ve hangi yönetim anlayışıyla. Bu süreç 6 ay da sürebilir, 5 yıl da sürebilir. Geçen hafta 5 liderle tek tek uzun görüşmeler gerçekleştirdim. Şu anda geçiş süreci yol haritasıyla ilgili olarak en ufak pürüz yok. 6 lider mutabık kaldı. Diğer başlık ise hükümet programı” şeklinde konuştu.

‘TELAŞA KAPILMIŞ DEĞİLİM’

Altılı masada kriz olmadığını söyleyen Davutoğlu, şunları söyledi: “Sorun hayatın en doğal unsuru. Siyaset sorun çözme sanatı. Dikensiz gül bahçesi görmüyoruz. 6 partinin geçmişleri, önermeleri, beklentileri, toplumsal tabanları farklı. Dikenleri mi, yoksa gülü mü esas alacağız. Dikenler olacak, ben güle bakıyorum. Dikenli yolda yürürken hepimizin özenle koruması gereken şey şu ana kadar kat ettiğimiz mesafeyi kaybetmemek. İYİ Parti’nin Meclis’e girmesi başarıydı. Sayın Kılıçdaroğlu belli sayıda milletvekili vererek sayın Akşener’in Meclis’e girmesini sağladı. 2019’da önemli bir başarı elde edildi. Burada da sayın Akşener aynı fedakarlığı yaptı. Üçlü olarak geçen sene masada yemek yediğimizde sayın Akşener ve sayın Kılıçdaroğlu’nun çok rahat konuşabildiklerini gördüm ve bunu memnun etti. Bu kültürü gördükten sonra bu akşamla ilgili telaşa kapılmış değilim.”

‘ADAY ÖNÜMÜZE YEDİNCİ PARTİ OLARAK OTURMAYACAK’

Davutoğlu’nun açıklamalarından öne çıkan diğer başlıklar şöyle:

“Şu anda tabir caizse iklimi bozma potansiyeli var. Toz pembe ortaya koymam ama realist tabloyu ortaya koyarım. Ama ona hapsolmak anlamına gelmez. Hepimiz bir şeylerden fedakârlık edeceğiz ve bu tren yürüyecek. Geçen sene 6’lı Masa haline dönüşürken bu konuları konuştuk. Bu fedakârlıklar üzerine inşa edilirken tabii ki çok şey değişti. Siyasi dengeler değişti. Seçim takvimine kadar ister istemez zorlayacak husus, adayın kim olacağı. Bunda realistim. Ocak sonunda konuşuruz. Niye Ocak sonu? Bir mimariden bahsettim. Şu anda iki metni açıklayacağız. Adaydan önce sürecin tanımlanması lazım. Aday gelecek, karşımıza yedinci bir parti olarak oturmayacak. Aday oyun planı içinde Cumhurbaşkanımız olarak takdim edilecek. Şimdi bu yapı oluştu. Aday bu mimarinin çatısı. Her parti kendi genel başkanını görmek ister.”

‘BELEDİYELER PARTİ GENEL MERKEZLERİNE DÖNÜŞÜR’

“Eşitler arası bir ilişki doğdu. Sayın Kılıçdaroğlu ve sayın Akşener’i takdirle ifade ederim. Büyük toplumsal kitleler açısından partilerin dayandığı tabanlar bir iki seçim sonrasında çok farklı olacaktır. Biz bir sürecin içindeyiz. Anlık resim sizi yanıltır. Şu anda kamuoyunun ilgilendiği şey sayın İmamoğlu’nun kararından sonra kimin ne yaptığı? Sayın Kılıçdaroğlu’nun belediye başkanlarıyla ilgili açıklamaları. Bu herkesin siyasi beklenti içinde olduğu anda yönetmesi gereken bir şeydi. Şu anda bizim için de, birçok arkadaşımızın zihninden milletvekili adaylığı geçebilir, belediye başkanlığını düşünebilir. Arkadaşlarıma söylediğim şu; bunları konuşmak için erken, hepimiz işimizi yapalım. Sayın Kılıçdaroğlu da kendi partisinin içinde bunu korumaya çalışmasını önemli görüyorum. Eğen bugün herhangi belediye başkanının adaylığı söz konusu olsa, o başkanlığı yapmaktan çok gelen talepleri, ilerideki cumhurbaşkanlığı adaylığıyla ilgili olarak talepleri konuşur. Büyükşehir başkanlıkları genel merkeze dönüşür.”

‘AKŞENER’İN İMAMOĞLU’NA VERDİĞİ DESTEK DOĞAL’

“Ocakta 6 partinin hedeflediği altyapı hazırlıklarını büyük ölçüde tamamlamış olacağız. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bu tutumunu başka bir partiye mesaj olarak görmem. Sayın Akşener’in sayın İmamoğlu’na verdiği desteği doğal görürüm. Pazartesi günü ilk tur olarak sayın Karamollaoğlu ile görüştüm. Salı günü sayın Kılıçdaroğlu ile uzun görüşme yaptık. Geçiş süreci detaylarını konuştuk. Hükümet programı hakkında bana komisyonun sunduğu raporu konuştuk. O sırada sayın İmamoğlu kararını istişare ettik. Çarşamba sabahı saat 09.00-10.00 gibi sayın İmamoğlu’nu aradım. Dedim ki, “Ben gün boyu meşgul olacağım, parti kuruluş yıldönümüyle ilgili. Geçen duruşmada nasıl oradaysam burada da yanınızdayım. Muhtemelen olumsuz karar çıkabilir. O arada toplantıda olursam bilin ki, desteğim sizedir”. Sonra konuşmamı yaparken karar çıktı. Sayın Akşener haber göndermişti İstanbul’a gidiyorum diye. Ben de bu bilgiyi aldım. Karar netleşince sayın Kılıçdaroğlu’nu aradım. Almanya’daydı kendisi, ‘geçmiş olsun’ dedim.”

‘SARAÇHANE’DE BİR ARAYA GELMEK SÜRPRİZ DEĞİL’

Sayın Kılıçdaroğlu’na liderler olarak ortak bir şey yapmamız uygun olacağını söyledim. Sonra da sayın İmamoğlu’nu aradım. Muhtemelen meşguldü. Sayın Akşener’i aradım, berabermiş. Onlara da aynısını söyledim. Ankara’da genel merkezde kuruluş yıldönümü şenlikleri vardı. Sonra sayın Ali Babacan ve sayın Gültekin Uysal’ı aradım. ‘Bu gece İstanbul’a gideceğim için yarınki toplantıyı haftaya erteleyelim’ dedim. Ertesi gün liderlerin Saraçhane’de bir araya gelmeleri benim için sürpriz olmadı. Çünkü ben bunu liderlerle görüştüm. Sayın Kılıçdaroğlu’nu yolda bir müddet bekledim. Sayın İmamoğlu ile sayın Kılıçdaroğlu bir iç görüşme yapabilir diye düşündüm. Şimdi buradan kriz çıkarılmaz.”

‘ERDOĞAN KARŞI TARAFIN PSİKOLOJİSİNİ BOZMAYA ÇALIŞIYOR’

“Altılı masa devam etmeyecek olsa, sayın Kılıçdaroğlu ile sayın Akşener’in buluştuğu zamanda bana önümüzdeki hafta buluşmalarını teyit olarak bilgisi verilir miydi? Alternatif yollar denenir, ama bu masanın dağıldığı anlamına gelmez. Siyaset taktik aşamalar gerçekleştirme sanatıdır. Bizim stratejimiz var. İklim çok bozuldu, bu iklimde gül yetişmez. Çöl ikliminde gül yetiştirilmez. Türkiye çölleştirildi. Bizim büyük bir restorasyon görevimiz var. Şimdi HDP ile alınacak bir karar var. Bütün bu kararlar alınca siz taktiklerinizi değiştirebilirsiniz. Her oynatılan taşın bir sonraki, beş sonraki hamlesini görmek durumundayız. İktidar bizi bir yere hapsetmeye çalışıyor. Sayın Erdoğan ne diyor; çöktü çökecek. Yapmaya çalıştığı şey, karşı taraftaki oyun kurucuların psikolojisini bozmaya çalışıyor. Bizim de görevimiz bu psikolojinin bozulmasına izin vermemek.”

‘YANLIŞ YERE GİTMESİNE İZİN VERMEYİZ’

“Bu meseleyi kendi doğası içinde yanlış bir yere gitmesine asla izin vermeyiz. Bir uzlaşmazlık da çıkabilir ama çözeriz. Bu masa 1 yıl içinde 200 yıllık modernleşme tarihinde gerçekleşmemiş bir şeyi yaptı. Türkiye üçlü koalisyonlar, milliyetçi cepheler de gördü. Hangi işbirliği seçim öncesinde 84 maddelik anayasa reformunu masanın üstüne koydu? 15 gün önce İmamoğlu ile ilgili karar gündemde yoktu. Bu kararın hukuk kararı olduğunu kimse iddia edemez, kimse inanmaz. Bu karar sayın Erdoğan’ın verdiği talimatla alınan karar. Bahçeli başka zaman Kılıçdaroğlu’nu savunmuyor da şimdi mi savunuyor. Sayın Bahçeli, sayın Kılıçdaroğlu’na en ağır hakaretleri yaparken birden neden onun hukukunu savundu?”

‘A PLANI TEK ADAY AMA ŞARTLARIN GEREĞİNİ YAPARIZ’

Davanın hakimini İstanbul’dan kim sürmüşse bu oyunu o kuruyordur. Davanın hakimini İstanbul’dan alıp Samsun’a kim sürüyorsa o kuruyor bu oyunu. Sistemin nasıl işlediğini biliyoruz. Rahip Bronson, Kaşıkçı, Deniz Yücel davasını takip eden biri, sadece olaylara baksa bu yargı kararlarının kimin tarafından verildiğini düşünür? Deniz Yücel, Kaşıkçı davasında pozisyonu kim 180 derece kim değiştirmişse. Ki o da sayın Erdoğan’dır. Aynı konuda bu kararı aldırmıştır. Bizi ilgilendiren bunlar gittikten sonra kuracağımız sistemin nasıl işleyeceği meselesi. Madem ki bir oyun oynanıyor. Bu oyunun arka planını görüp gerektiğinde 6’lı Masa iki aday da çıkarabilir. Son anda Erdoğan fikrini değiştirdi diyelim. A planımız tek adaydır, ama şartlar neyi gerektirirse o esneklikte gerekli adımı atarız.”

“BAHÇELİ O KÜÇÜK AKLIYLA…”

Ahmet Davutoğlu, İmamoğlu’na verilen ceza üzerinden yürütülen tartışmaları değerlendirdiği sırada MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli’ye de polemik yaratacak sözlerle yüklendi. “Erdoğan’ın talimatıyla diyorsunuz. Gerçekten yargı böyle mi işliyor? O zaman Bahçeli neden ‘Kemal beye operasyon yapıldı’ dedi. Bu Cumhur İttifakı içinde çelişki değil mi?” sorusuna yanıt veren Davutoğlu, “Çünkü Bahçeli o küçük aklıyla açık söyleyeyim altılı masanın içine fitne sokmaya çalışıyor. Başka zaman Kılıçdaroğlu’nu savunmuyor da şimdi neden savunuyor? Yeni mi aklına geldi?” diye sordu.

Davutoğlu’nun sözleri üzerine araya giren sunucu, “Hakaret ifade edecek sözler. Belki düzeltmek istersiniz” diye uyardı.

Davutoğlu ise şunları söyledi: “Bahçeli’nin bizim hakkımızda söylediği şeyler… Küçük bir hesapla diyeyim o zaman, madem sizin hatırınıza. Yoksa sayın Bahçeli’nin nezaket anlamında hatırı yoktur. O bize en ağır hakaretleri yaptı, yapıyor. Böyle programlara da çıkmaz… Ama sayın Bahçeli sayın Kılıçdaroğlu’na en ağır hakaretleri yaparken birden nereden sayın Kılıçdaroğlu’nun hukukunu savunma telaşına düştü. Kendi işlerine baksınlar.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com