Cinsel istismardan 55 yıl ceza istenen ‘şeyh’in derdi İstanbul Sözleşmesi: Beyan esas alındı

12 yaşındaki çocuğa cinsel istismar suçundan tutuklanan ve 55 yıl hapis cezası istenen “Şeyh Fatih Nurullah” lakaplı Eyyüp Fatih Şağban, çocuğun beyanı esas alındığı için İstanbul Sözleşmesi'ni hedef gösterdi.

KRONOS 28 Eylül 2020 GÜNDEM

“Şeyh Fatih Nurullah” lakaplı Eyyüp Fatih Şağban, çocuğun beyanı esas alındığı için İstanbul Sözleşmesi'ni hedef gösterdi.

Sakarya’da, 12 yaşındaki kız çocuğunu istismar ettiği gerekçesiyle tutuklanan “Şeyh Fatih Nurullah” olarak bilinen Eyyüp Fatih Şağban, cemaate mektup gönderdi. Mektubunda “icazet töreni öncesinde böyle meşum bir olay yaşanması fakiri üzmüş, yeni halife kardeşlerimizin boynunu bükmüştür” diyerek cinsel istismar suçunu örtbas etmeye çalışan Şağban, son dönemde özellikle tarikatlar ve hükümet yetkilileri tarafından kaldırılması istenen İstanbul Sözleşmesi’ni de hedef aldı.

“İSTANBUL SÖZLEŞMESİ BEYANI ESAS ALDI”

Sözcü’den İsmail Saymaz’ın haberine göre, Şağban mektubunda, cinsel istismar suçunda çocuğun beyanının esas alınmasına tepki gösterdi. 12 yaşındaki çocuğa karşı cinsel istismar suçundan tutuklanmasının İstanbul Sözleşmesi’nin sonucu olduğunu söyleyen Şağban, “Ne yazık ki İstanbul Sözleşmesi’ndeki beyan esas alınarak, bu durum zuhur etmiştir” dedi.

Fatih Nurullah takma adıyla Uşşaki tarikatı lideri olarak bilinen Eyüp Fatih Şağban’ın (58), Sakarya’nın Akyazı ilçesinde müritlerini ağırladığı yazlıkta 12 yaşındaki çocuğu birden fazla kez istismar ettiği ortaya çıktı. Çocuğun babasının ses kayıtlarını savcılığa iletmesiyle şikâyet üzerine gözaltına alınan Şağban, sevk edildiği mahkemece tutuklanarak Sakarya Ferizli Cezaevine gönderildi.

İDDİANAMEDE 55 YIL HAPİS CEZASI İSTENİYOR

Çocuğun, Sakarya Üniversitesi’ndeki Çocuk İzleme Merkezi’nde (ÇİM) görevli pedagoglarla görüştüğü, çocuğun korktuğu için uzun süre olayı anlatamadığı, çocuğa ve ailesine para teklif edilerek suçun örtbas edilmeye çalışıldığı öğrenildi.

Hızlıca harekete geçen Sakarya Cumhuriyet Başsavcılığınca ise Eyüp Fatih Şağban hakkında hazırladığı 4sayfalık iddianamede, “zincirleme şekilde çocukların cinsel istismarı” suçundan 15 yıldan 40 yıla kadar, “çocuğa karşı kişiyi cinsel amaçlı hürriyetinden yoksun kılma” suçundan ise 3 yıldan 15 yıla kadar hapis cezası talep istedi.

Şağban’ın toplam 55 yıl ile yargılanması talep edilen iddianame, Sakarya 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edildi.

SÖZLEŞME ÇOCUKLARI DA KORUYOR

11 Mayıs 2011 tarihinde, “Kadına Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye Dair Avrupa Konseyi Sözleşmesi” olarak imzaya açılan ve 1 Ağustos 2014 tarihinde yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi, kadınlara ve çocuklara yönelik her tür şiddete karşı hukuki koruma sağlayan ilk uluslararası belge niteliği taşıyor.

İstanbul Sözleşmesi’nde göre imzacı hükümetler, kadına ve çocuğa yönelik şiddet ve aile içi şiddetle kesin bir mücadele için kapsamlı tedbirler almak durumunda. İç hukukun yetersiz kaldığı noktalarda İstanbul Sözleşmesi devreye konularak her türlü şiddete karşı koruyucu önlemler alınabiliyor.

CİNSEL SUÇLARIN YÜZDE 46’SI ÇOCUKLARA KARŞI İŞLENDİ

Araştırmalara göre çocuklara karşı işlenen cinsel dokunulmazlığa karşı suçların yüzde 85’inde fail, çocuğun tanıdığı ve güvendiği kişilerden oluşuyor. Suç, çocuk üzerinde yetki veya mevkii savunmasız bir durumdan yararlanılmasıyla da gerçekleşebiliyor.

Adalet Bakanlığının Ceza Kanunu maddeleri istatistiklerine göre; Türkiye’de 2013 yılında cinsel dokunulmazlığa karşı işlenen suç davalarının yüzde 46’sı çocuklara karşı işlendi. Bakanlığa göre, bu sayı 42 bin 780 davada suç sayısına işaret ediyor. Bu suçlardan mahkumiyet alanların yüzde 61’i suçu çocuklara karşı işlendi.

Bakanlığın bilgi notunda, “Her bir davada sadece bir çocuğun etkilendiğini bile düşünürsek, bu rakam sorunun Türkiye’nin yer yerinde ne kadar büyük olduğunu göstermektedir” ifadesi yer alıyor.

TÜRKİYE, CİNSEL İSTİSMARA KARŞI LANZORETE SÖZLEŞMESİ’NİN İMZACILARI ARASINDA

Ancak Türkiye, çocuklara karşı işlenen cinsel suçlara karşı uluslararası sözleşmelerin imzacısı ülkeler arasında. Bunlardan biri de Lanzorete Sözleşmesi. Türkiye’nin de üyesi olduğu Avrupa Konseyi’nin 2007 yılında onayladığı Cinsel İstismar ve Sömürüye Karşı Çocukların Korunmasına dair Avrupa Sözleşmesi (Lanzorete Sözleşmesi) 2010 yılında Türkiye tarafından onaylandı.

Lanzarote Sözleşmesi’ne göre bir çocukla zor, güç ve tehdit kullanarak, aile içi dahil, çocuk üzerinde güven ya da yetki ve/veya mevkii kullanarak, bir zihinsel veya fiziksel engelliliği veya bağımlılığı sebebiyle, çocuğun özellikle savunmasız bir durumundan yararlanmak çocuğa karşı işlenen cinsel suç olarak kabul ediliyor.

Avrupa’da her beş çocuktan birinin cinsel istismara maruz kaldığı belirtiliyor.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram