‘Cici’ bir film tartışması: Vasat mı, yerli sinemanın zirvesi mi?

Netflix’in yeni yerli filmi ‘Cici’, beklendiği gibi büyük bir ilgiyle karşılandı, pek çok tartışmanının da fitilini ateşledi. Film, birçok sinema eleştirmeni tarafından beğenilirken, bazılarınca da çok sert eleştiriler alıyor.

YAVUZ GENÇ 31 Ekim 2022 KÜLTÜR

Bir Başkadır” dizisi ile hakkında belki de en çok yazı yazılan yapıma imza atan Berkun Oya, yeni filmi “Cici” ile bir kez daha Netflix’te seyircinin karşısına çıktı. Dizi, yayınlandığı günden beri hem yazılı, hem görsel hem de sosyal medyanın en çok konuşulan konuları arasında.

Netflix’te de Türkiye gündeminin ilk sırasındaki film, yıllar sonra çocukluklarının geçtiği eve dönen kardeşlerle annelerinin hafıza, hafızasızlık, unutma, hatırlama temeline oturtulmuş senaryoya dayanıyor. Çocukluk travmalarının kimi, nasıl ve ne kadar etkilediğinin yıllar sonra ortaya çıktığı bir yaşanmışlık kadar, bir tamamlanamama hikayesi aynı zamanda.

Rejisi, kamera açısı, süresi, oyuncu seçimi, oyunculukları, mekân ve nesne seçimi, filmin üzerine kurulduğu travma, final sahnesi ve müzik seçimleriyle “Cici” daha uzun süre konuşulacağa benziyor.

Eleştirenlerin “vasat” bulduğu film, sevenleri tarafından da “yerli sinemanın zirvesi” payesine layık görülüyor. Sevenin çok sevdiği, sevmeyenin ise neredeyse “olmasaydı da olurdu” diye karşıladığı film yarattığı bu karşıtlıkla, “Bir Başkadır” dizisinin yayınlandığı dönemdeki tartışmaları hatırlatıyor. Veya ‘o dönem Berkun Oya’ya ve sinemasına yönelen eleştirilerin, bu film vesilesiyle daha net ifade edilmesi ve görünür olması’, şeklinde de okunabilir mevcut durum.

“Cici” filmi etrafında gelişen tartışmalar ise şöyle…

CÜNEYT ÖZDEMİR: CANNES’E GİRSE KESİN ÖDÜL ALIR 

Gazeteci Cüneyt Özdemir filmi çok beğendiğini söyleyen isimlerden biri. Film için “Müthiş, müthiş, müthiş…” diyen Özdemir,  “Berkun Oya şahane bir işe imza atmış. Yılmaz Erdoğan başta olmak üzere tüm kadro çok çok iyi…” ifadelerini kullandı. “Uzun zamandır izlediğim en orjinal senaryo, kurgu, oyunculuk” diyen Özdemir, oldukça da iddialı: “Cannes’a girse kesin ödül alır. Valla herkese bravo…”

Yazar Harun Kaban, Berkun Oya’nın Bir başkadır ile gönülleri fethettiğini belirterek, Cici için, “Yeni filmi Cici de yine çok iyi bir iş” diyor. Filmin “Berkun Oya tarzını sevenlerin bayılacağı, sevmeyenlerin nefret edeceği keskinlikte” özgün bir film olduğunu savunan Kaban, “Cici de kim iyi, kim kötü tam karar vermişken bir anda her şeyin yer değiştirdiği, iyilerin kötü, kötülerin iyi olabileceğini gösteren bir film” yorumunda bulunuyor.

Sinema yazarı Halil İbrahim Sağlam ise “Cici”yi Netflix’in en iyi yerli filmi ilan ediyor: “Cici: Bir Başkadır ile Netflix’in en iyi yerli dizisini çeken Berkun Oya şimdi de en iyi yerli filmine imza atmış. Dramatik çatısını görsel açıdan özenli detaylarla örerek duygusu sarsıcı ve kalıcı bir film inşa etmiş. Nur Sürer, Okan Yalabık ve Olgun Şimşek çok iyi. 7/10″ 

ŞENAY AYDEMİR: İKNA EDİCİ DEĞİL

Sinema eleştirmeni Şenay Aydemir, Cici filmini ikna edici bulmayıp eleştiren isimlerden biri. Filmi, “süresinden meselesini ele alış biçimindeki eskiliğe kadar birçok sorundan mustarip” olarak niteleyen Aydemir, “Ama asıl sorunu karakterlerinin bugünkü eğitimli, kentli hallerine bakarak onları 30 yıl önce bir köy ortamına koymuş ve kendince travmalar inşa etmiş gibi hissettirmesi. Karakterler tersten kurulunca, üzerine hikâye inşa edilen travmalar da ikna edici olamıyor maalesef” diyor.

Film içindeki film sahneleriyle “Kasaba”dan “Mayıs Sıkıntısı”na, “Uzak”tan “Bir Zamanlar Anadolu’ya” kadar Nuri Bilge Ceylan göndermeleri olduğunu savunan Aydemir, “Bu kadar kör göze parmak sahneden sonra akla ilk olarak ‘çocukluk travması’ ya da ‘taşra anlatısı’ temalı filmlerin bir parodisine dönüşecek hikâye galiba diye düşünüyoruz” diyor. Ama öyle olmuyor, film parodi değil, devam ediyor. Aydemir’e göre film içindeki film de unutuluyor ve Cici kendi parodisini yapıyor.

Aydemir, filmin üzerine bina edildiği “travmanın” küçük olduğunu düşünüyor: “Yani öyle büyütülecek travmalar olmasa gerek yaşananlar.”

UĞUR VARDAN: TEMASI ÇOK ZORLAMA GELDİ

Uğur Vardan ise Twitter hesabındaki seri paylaşımlarında filme dair düşüncelerini paylaştı. Filmde oyunculukların çok iyi olduğunu, özellikle de Nur Sürer’in performasını beğendiğini söyleyen Vardan, “Ama teması çok zorlama geldi bana. Sanki şehirli bir yönetmen, köyü ve köylüleri şehirleştirerek, onların köylü geçmişlerindeki izleri sürmüş ve psikolojilerini anlatmaya çalışmış” yorumunda bulundu.

Filmdeki sorunun da buradan kaynaklandığını savunan Vardan, filmin ana ekseninin oluşturan travmanın da hafif kaldığını belirtti. Vardan, “Denklem böyle kurulunca filmin kilit noktasını oluşturan travmanın o karakterler açısından sorun olacağını sanmıyorum… Biz alt sınıfın çocukları olarak şehirde büyüdük; ‘sokak hayatı’ dahilinde dayak yedik, dayak attık; hiç birimizde bu durumlardan kaynaklanan travmalar olmadı” dedi.

FİLMİN “TRAVMASI” İÇİN: FAZLA ABARTILI GELDİ…

Vardan yorumlarını şöyle sürdürdü:

“Babası tarafından ıslatılan bir köy çocuğunun ya da bu harekete şahit olan annenin yarası bu denli büyük olur mu; bana fazla abartılı geldi… Ayrıca büyümek böylesi düşe kalka, yaralar alarak şekillendiğin bir süreç değil midir?

Meseleyi fazla kişisel okudum, farkındayım ama nihayetinde sinema da fazlasıyla ‘duygusal’ bir sanat değil mi? Son olarak kendi adıma söylüyorum; çocukluğunda Ömer Seyfettin’in ‘Kaşağı’sını okuyan kuşaklar için bu filmin sırtımıza koyduğu yükler hafiftir derim…”

GÜNEY BİRTEK: HİKAYE SİNEMATİK AKIŞTA TOSLUYOR 

Sinematopya’dan Güney Birtek ise filmi çok sert eleştiren isimlerden biri. Süreye dikkat çeken Birtek, filmin kendini aşırı önemsediği görüşünde. Cici’de senaryonun iyi bir final fikrinin arkasına yaslandığını söyleyen Birtek, “Cici’nin iki buçuk saat sürecek büyüklükte, olgunlukta bir film olduğunu düşünmüyorum. Filmin bu hantal akışında gitgide kendini önemsiyor oluşu fazla özgüvenli geldi. Ortada derinlik yaratabilecek bir felsefesi yok. Zaman, hafıza, aile ve travmalar üzerinden bir derinlik katmaya çalışıyor ama hikâyesi sinematik akışta tosluyor” yorumunda bulunuyor.

Berkun Oya için “iyi bir hikâye yazarı olabilir ama yetkin bir yönetmenlik için sinematik bütünlüğü kavrayabilecek bir sinema bilincine henüz sahip değil” diyen Birtek, “Cici, inandırıcı olmayan hikâyesiyle kendini bu kadar ciddiye alan bir film olmasaydı bu kadar eleştirmezdim” diyor. Birtek, filmi oyuncu performansları sayesinde “bitirebildiğini” de ekledi.

ZEYNEP DADAK: TRAVMA BEBENMEMEK BİRAZ AYIP

Yapımcı, yönetmen ve senarist Zeynep Dadak “Cici” filmiyle ilgili eleştirilerde “travmanın beğenilmemesini” eleştiriyor ve “Biraz ayıp bir şey” diyor. Dadak’a göre; “Bazen bir bakış, biz söz, küçücük bir olay da travmatik olabilir. Senaryonun bu travmayı aktarıp aktaramadığını konuşmak başka, aman ne var ıslanmış işte diye küçümsemek başka. Kimsenin travması önemsiz değildir.”

Yazar-senarist Zehra Çelenk de Dadak’ın bu eleştirisine katılıyor. Çelenk, “Travmanın büyüğü küçüğü kime göre, neye göreliği bir yana, aslında o olay babanın çocuğun kendisi olmakla (kamerayı kullanmak) arasına şiddet koyan otoriterliğinin bir simgesi. Aktarılamamış diye eleştirilebilir ama önemsiz diye küçümsemek doğru gelmiyor” yorumunda bulunuyor.

‘BELKİ BERKUN OYA KENDİ YETENEĞİNİN KURBANI OLUYOR’

Bianet’ten Tuğçe Yılmaz ise “Cici” eleştiri yazısına, “Herkesin babası gibi olan babayı bambaşka anlatıyormuş gibi verme telaşı, konunun tekdüzeliği ve artık kabak tadı verişi” ifadesiyle giriş yaparak, filmin kendisindeki tanımını yapıyor.

“Aynı nakarat, yarısı bayat” başlıklı yazısında Yılmaz, “Berkun Oya’nın muhtemelen güzel fikirleri ve kurmaya çalıştığı bir takım bağlar, bağlantılar var. Fakat zihnimizde inşa ettiğimiz ve bizi iştahlandıran “projelerin” bazılarını asla somut olarak inşa edemiyoruz. Çünkü bu zorlu bir uğraş. Somut inşayı başaramamaktan daha kötü olan ise başardığını sanmak” değerlendirmesini yapıyor.

Serbestiyet’ten Güzin Sarıoğlu ise “Cici’nin niye olmadığını” şöyle anlatıyor: “Belki, Berkun Oya kendi yeteneğinin kurbanı oluyor diye düşünüyorum. Bir yönetmen olarak özgüveni biraz daha az olsaydı, bu şipşak parlak sahnelerle parlak bir film yapamayacağını kendisi de görürdü.”

KEREM AKÇA: VASAT

“Cici” filmi hakkında “vasat” ifadesini kullanan ilk sinema yazarı ise Kerem Akça oldu. Filmi sevenlerden hayli tepki de gören Kerem Akça, Twitter hesabındaki paylaşımında “#Cici, vasat bir kesişen hayatlar meta-filmi” ifadesini kulalndı.

“Mekanik taşra bunalım sineması ezberinden kopamayıp hantal duruyor” diyen Akça, Berkun Oya’nın, Nuri Bilge Ceylan’ın Mayıs Sıkıntısı’na cevap hedefli egosantrik bir film yaptığını savundu. Akça, “Nur Sürer’in oyuncu & karakter olarak isyanına bel bağlıyor” iddiasında da bulundu.

“Cici”, şimdiden bu yılın en çok konuşulan filmi. Filmle ilgili daha çok şeye yazılacağı benziyor. Dahası, izleyenler ikinci üçüncü izleyişlerinde belki de filmi yeniden gündeme getirecekler.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram