CHP, siyasi parti üyeliği düşürülen Canan Kaftancıoğlu için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak, başsavcılığın yasada olmayan bir yetkiyi kullanarak bir işlem tesis ettiğini savundu. Başvuruda, "Yargıtay Başsavcılığı yasanın vermediği bir yetkiyi kullanarak bir parti üyesini sicilden silemez" denildi.
Siyasi parti üyeliği düşürülen İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu için CHP, partinin Genel Sekreteri Selin Sayek Böke’nin imzasıyla Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na bir yazı gönderdi.
Yazıda Kaftancıoğlu kararının anayasaya ve uluslararası anlaşmalara aykırı olduğu belirtildi. Kararın “hukuksuz olduğu”nun belirtildiği yazıda, “Yasanın vermediği bir yetkiyi kullanarak bir parti üyesi sicilden silinemez” denildi.
Cumhuriyet gazetesinin haberine göre; Böke’nin imzasıyla gönderilen yazıda, şu tespitlere yer verildi:
“Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı, partimize süre vererek aykırılığın giderilmesini isteyebileceği ve bu aşamadan sonra Anayasa Mahkemesi’ne başvurabileceği gibi, doğrudan da Anayasa Mahkemesi’ne başvurarak, bu aykırılığın giderilmesi konusunda Siyasi Partiler Yasası uyarınca ihtar kararı verilmesini istemesi gerekmektedir. Yasa uyarınca ihtar kararıyla partimize altı aylık bir süre tanınmaktadır. İhtar kararına uymamanın yaptırımı, Anayasa Mahkemesi’nce 2009’da iptal edildiği ve bunun yerine bir düzenleme yapılmadığı için, hukuki olarak bulunmamaktadır. Görüldüğü gibi başsavcılığınız yasada olmayan bir yetkiyi kullanarak bir işlem tesis etmiştir. Yargıtay Başsavcılığı yasanın vermediği bir yetkiyi kullanarak bir parti üyesini sicilden silemez.”
‘HUKUKA AYKIRI, YANLI KARARINIZDAN DERHAL DÖNÜN’
“Hukukun temel ilkelerinden tamamen kopmuş bu kişiselleştirilmiş yanılgılı sonuç üzülerek belirtmeliyiz ki bizleri şaşırtmamıştır” denilen yazıda, “Anımsatmak isteriz ki sıfatınızdaki ‘cumhuriyet’ kelimesi tam bir bağımsızlıkla görevinizi ifa ederek anayasa hükümlerine eksiksiz uymanızı zorunlu kılmaktadır. Aksine davranış, makamı değil ama makamı işgal edeni tartışmalı kılacaktır. Temennimiz, son yıllarda güvenilirliği büyük ölçüde tartışılan yargının hak ettiği güvene kavuşabilmesini sağlayabilecek ilk adımı atarak hukuka aykırı, yanlı kararınızdan derhal dönmenizdir. Sizi görevinizi ifa ederken hukukun çizdiği meşru sınırlar içerisinde davranmaya davet ediyorum” ifadelerine yer verildi.
