CDS kimin umurunda? Herkes biliyor kaptanın yalan söylediğini

Muhterem zevat, Kavcıoğlu’nun CDS’i bilmediğini 5 ay sonra mı fark etti? 5 aydır faizi yüzde 19’da sabit tutarken ne İngilizce seviyesine ne de CDS’i bilip bilmediğine bakılıyordu. Faizi yüzde 19’dan yüzde 18’e indirmeseydi, hatta yüzde 20’ye çıkarsaydı Kavcıoğlu’ndan iyisi yoktu. O vakit ne methiyeler dizilecekti...

TURHAN BOZKURT 28 Eylül 2021 YAZARLAR

Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu, T24’ten Barış Soydan’a verdiği mülakatta o koltukta liyakat kriterine göre oturmadığını kendi ağzıyla itiraf etmiş.

“Dolarda yükselişin sürmesi için sebep yok.” diyen Kavcıoğlu’na göre swap (döviz-TL takası), munzam karşılık ya da Hazine’ye ait mevduat da Merkez Bankası’nın rezervi sayılabilirmiş. “Brüt rezervler Merkez Bankası’nın değil mi?” diyebilmiş!

Kavcıoğlu o paraların vade sonunda muhataplarına iade edileceğini ya bilmiyor ya da olgunun algıya feda edildiği tarz-ı siyasete ayak uyduruyor.

Kavcıoğlu’nun beyanlarında Merkez bankacılığı tarihine geçecek o kadar gaf var ki hepsini tek tek yazıp doğrusunu Bilal’e anlatır gibi anlatmak çok vakit alacağından en çarpıcı olanı üzerinden gitmek daha makul olacak.

GÜNEY AFRİKA VE MEKSİKA ÖRNEĞİ

Soydan, “Para politikasında sorun yoksa Türkiye’nin risk priminin (CDS) yükselerek yeniden 400’ü geçmesinin sebebi ne peki?” sorusu üzerine Kavcıoğlu’ndan aldığı cevapları şöyle özetlemiş: “Kavcıoğlu, Türkiye’nin risk priminin bu kadar yüksek olmasına çok anlam veremediğini ifade ediyor. Bazı gelişmekte olan ülkelerde gündelik hayattaki riskin Türkiye’den çok daha fazla olduğunu, zenginlerin saldırılardan korunmak için çok yüksek duvarlar arkasındaki evlerde yaşamak zorunda kaldığını anlatıyor. Buna karşılık bu ülkelerde risk primi 170 iken Türkiye’nin 400’ün üzerinde olmasının mantıklı/haklı olmadığını savunuyor.”

“İflas kaskosu” diye bilinen kredi temerrüt takası (CDS) ülkelerin cari açık, enflasyon, işsizlik ve net döviz rezervleri başta olmak üzere pek çok parametrenin birlikte değerlendirildiği bir göstergedir.

Kavcıoğlu’nun “yüksek duvarlar” arkasında yaşayan zenginlerden kastı Güney Afrika ve Meksika. Her iki ülkenin CDS’i Türkiye’den çok daha düşük mertebede. Meksika 96-140 arasında, Güney Afrika 155-190 arasında gidip geliyor.


 

CDS’i 300 üzerindeki ülkeler kırmızı kategoride yer alır. Türkiye’nin hâlihazırda 5 yıllık borçlanma CDS’i 420 civarında. Türkiye’nin CDS’i 2013’te 150’nin altına inmişti. 2018 yılından bu yana ortalama hep 350’nin üzerinde. Herhalde daha evvel Türkiye’nin CDS’ini düşürenler bugün kasten yükseltmiyorlar. Bu endekslerin en bariz özelliği şeffaf ve tutarlı olmalarıdır.

TÜRKİYE, PAPUA YENİ GİNE VE KAMBOÇYA İLE AYNI LİGDE

CDS değeri ülkelerin kredi riskini gösterir. CDS puanların yüksek olması riskin yüksek olduğu anlamına gelir. Aynı borçlanma için iflas kaskosu safhasında Türkiye yüzde 3,5-4 ilave prim öderken, Meksika sadece yüzde 1 maliyete katlanıyor.

Kavcıoğlu yüksek duvarlardan bahsederken her iki ülkenin kredi notunun Türkiye’den yüksek olduğunu da unutmuş olmalı. Standard&Poor’s, Fitch ve Moody’s tarafından verilen kredi karnesinde Türkiye “yatırım yapılabilir ülke” seviyesinin dört beş basamak altında. Ne yazık ki Türkiye; Papua Yeni Gine, Ruanda, Gabon ve Kamboçya gibi ülkelerle aynı ligde.

Kredi notu ile CDS’de hukuk, demokrasi, şeffaflık, mülkiyet hakkı ve ifade hürriyeti gibi kavramların pratikteki karşılığı da hesaba katılıyor.

YÜKSEK FAİZE RAĞMEN SICAK PARA GELMİYOR

Türkiye’de hangi başlıkta CDS’in 150’nin altına indiği 2013’ün daha ilerisine geçebildi? Bilakis darbecilerin hazırlattığı 1982 Anayasası’ndaki temel hak e hürriyetleri bugün bile mumla aramıyor muyuz? Aylık 10 milyar dolar sıcak para çeken Türkiye, 2021 yılının ilk 9 ayında toplam 1,9 milyar dolar sıcak para çekebildi.

Dünyanın en yüksek 7’nci faizine rağmen yabancı sermaye gelmiyor. Zira Türkiye’de akşamdan sabaha başlarına ne geleceğini bilmiyorlar.

Kavcıoğlu CDS’e getirdiği nevi şahsına münhasır yorumla kendinden o kadar emin ki Amerikan Merkez Bankası’ndan (Fed) 2021 yılı sonuna doğru 120 milyar dolarlık tahvil alım programında herhangi bir azaltma hamlesi beklemiyor.

Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Şahap Kavcıoğlu her konuşmasında yeni bir gafa imza atıyor.

Oysa Fed Başkanı Jerome Powell, 22 Eylül’de vanayı kısmaya başlayacaklarını bizzat ilan etmişti. Bundan bile haberdar olmayan bir isim Türkiye’de paranın patronu Merkez Bankası’nın dümeninde…

Sezar’ın hakkı Sezar’a… Mülakatta Kavcıoğlu’nun haklı olduğu tek tespit var.

“Para politikası enflasyonu tek başına indirmeye yeterli değildir. Özellikle gıda fiyatlarına para politikasının etki etmesi çok zordur.” demiş. Saray’ın ona dair paket çözümleri var. Beş zincir markete baskınlar devam edecek. Gıda zamlarının fâili marketler olacak.

Kavcıoğlu’na “CDS’i bile bilmeyecek kadar cahil” diyenlerin şaşkınlığına gelince… Kavcıoğlu o koltuğa hangi şartlarda ve hangi usûlle tayin edilmişti? Hak ettiği için mi o koltukta oturuyor?

8 Kasım 2020 tarihinde Murat Uysal’ı 1,5 yıl bile dolmadan azleden Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yerine Naci Ağbal’ı getirmedi mi? Merkez Bankası Kanunu’na göre 5 yıl dolmadan görevden alınabilir mi?

Ağbal da koltukta 6’ncı ayı göremeden gitmedi mi? Merkez Bankası doğrudan Saray’a bağlanırken o koltuğa getirilecek isimlerde liyakate değil, sadakate bakılacağı belli değil miydi?

FAİZİ ARTIRSAYDI NE DİYECEKLERDİ?

Muhterem zevat, Kavcıoğlu’nun CDS’i bilmediğini 5 ay sonra mı fark etti? 5 aydır faizi yüzde 19’da sabit tutarken ne İngilizce seviyesine ne de CDS’i bilip bilmediğine bakılıyordu.

Faizi yüzde 19’dan yüzde 18’e indirmeseydi, hatta yüzde 20’ye çıkarsaydı Kavcıoğlu’ndan iyisi yoktu. O vakit fiyat istikrarı için ne kadar isabetli bir karar aldığına dair methiyeler dizilecekti.

Liyakat sahibi bir ismin o koltukta hâlihazırda oturması neredeyse imkânsız olsa da bir an için aksini düşünelim. Hangi ehil isim Merkez Bankası Başkanı olursa olsun Erdoğan’a rağmen karar alabilir miydi?

Geminin battığını ve kaptanın yalan söylediğini haykırmaya kimsenin cesareti yok. Erdoğan nasıl her krizde bir günah keçisi bulup arenaya aslanların önüne atıyorsa sözüm ona ekonomik krizin sebeplerini ortaya koymak için yola çıkanlar da sadece ıslık çalıyor.

————————-

İletişim için:
[email protected]

Twitter: @turhanbozkurTV

YouTube: https://www.youtube.com/turhanbozkurt

Facebook: https://www.facebook.com/TurhanBozkurt/