Almanya'da NRW eyaletinin başkenti Düsseldorf'taki gazetecilik festivali Campfire'da (Kamp Ateşi) bir araya gelen gazeteciler hem kendi sorunlarını hem de gündemdeki konuları konuştu.
Almanya’da gazetecileri buluşturan önemli festivallerden biri olan Campfire (Kamp Ateşi), NRW eyaletinin başkenti Düsseldorf’ta gerçekleştirildi. Ren Nehri kıyısındaki eyalet parlamentosunun önünde kurulan çadırlarda gazeteciler hem kendi sorunlarını hem de gündemdeki konuları konuşma ve tartışma fırsatı buldu.
Festivalde en önemli gündem Rusya’nın Ukrayna’yı işgâli ve sonrasındaki gelişmeler oldu. Savaşla birlikte yeniden artan mülteci akını ve Avrupa’yı bekleyen enerji krizi gazetecilerin önemli gördüğü gündem başlıklarının üst sıralarında yer aldı. Sonbahar ve kış aylarında yeni dalgalarının beklendiği koronavirüs (Covid-19) salgını ve tedarik zincirlerindeki aksaklıklar da festival çadırlarındaki oturumlarda konuşuldu.
TÜRKİYE BASIN VE İFADE ÖZGÜRLÜĞÜ SORUNLARI İLE GÜNDEMDE
Türkiyeli gazeteciler, International Journalist Association (IJA) çadırında Türkiye’de basına uygulanan sansürü, hak ihlallerini ve otoriterleşmeyi tartıştı.
Gazeteci Can Dündar ise ana çadırda illüstratör Mohamed Anwar ile birlikte hazırladıkları “Erdogan – Eine Graphic Novel” adlı çizgi romandan yola çıkarak Cumhurbaşkanı ve AKP lideri Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki Türkiye’deki ifade ve basın özgürlüğü sorunlarını anlattı.
‘GAZETECİLİK CEZALANDIRILIYOR’
IJA’nın düzenliği ilk oturumda gazeteciler Kerim Balcı ve Yüksel Turgut ile avukat Fikret Duran konuştu. Balcı, yurt dışında yaşayan yaşamak zorunda kalan sürgün gazetecilerin sorunlarını gündeme taşıdı.
Avukat Fikret Duran ise, halkın haber almasını engelleyenlerin hükümet tarafından ödüllendirildiğini, diğer gazetecilerin ise cezalandırıldığını söyledi.
YENİ HEDEF SOSYAL MEDYA
Festival kapsamındaki oturumda söz alan gazeteci Levent Kenez, geleneksel medyadan sonra sosyal medyanın da kontrol altına alınmaya çalışıldığını söyledi. Gazeteci Cevheri Güven de iktidarın önümüzdeki seçimlerde klasik medyanın yerine sosyal medyanın gücünü kullanmayı planladığını, planın ilk testini de şarkıcı Gülşen olayında yaptığını öne sürdü. Aynı oturumda söz alan gazeci Bedrettin Uğur ise, Türkiye’de ve yurt dışında gazetecilik yapmanın zorluklarına değinerek, “Troll ordularıyla savaşmak, onlarla aynı minderde mücadele etmek gibi bir şansımız da yok. Çünkü onlar gibi yalan söyleyemiyorsuz, iftira atamıyorsunuz. Onlar gibi paramız yok. Biz de duruşumuzla, yaptığımız doğru işlerle mücadele etmeye çalışıyoruz. Ben toplumun da yapılanları gördüğünü düşünüyorum. İktidarın baskısı azaldıkça onlar da gerçeğe yaklaşıyorlar. Ama sizin o dönemde gerçekleri söylüyor olmanız gerekiyor.” şeklinde konuştu.
Kamp Ateşi, Correctiv ve Rheinische Post tarafından organize ediliyor ve Düsseldorf ile Kuzey Ren-Vestfalya Eyaleti Eyalet Şansölyeliği tarafından destekleniyor.
