Bonservisi AKP’de olan başkan; kim bu Tanju Özcan?

Siyasette kimin hangi partiden olduğundan çok, bonservisinin kimin elinde olduğu, bulunduğu partide kiralık oynayıp oynamadığı önemlidir hani. Siyasetin en tehlikeli isimleri de bunlardır. Tek hamlede kendi partisini, genel başkanını, seçmenini ofsayta düşürür bunlar.

FİKRİ DOĞAN 10 Ekim 2021 PORTRE

Futboldan az çok anlayanlar bilir. ‘Muz orta’ diye bir tabir vardır futbolda. Topun dibine öyle bir girersiniz ki, kavis alan top ceza sahası içindeki arkadaşınızın tam kafasına düşer. O da beceriksiz değilse eğer atar golünü. Sonrası malum… Eskiden beri muz orta yapan topçular pek dikkat çekerdi futbolda efendim… Bir zamanlar Prekazi vardı Galatasaray’da, Rıza Çalımbay vardı Beşiktaş’ta…

Hey gidi günler hey…

Şimdi ‘Hayırdır?’ diye geçiyordur içinizden. ‘Fikri Doğan bu kadar meselenin içinde futbola mı sardı?’ Yok öyle değil. Mevzuya futboldan girip siyasetteki ‘muz orta’cılara getireceğim lafı. Bu kadar dolanmam ondan. Malum memlekette ‘muz orta’ bir futbolda bir de siyasette ‘golle’ sonuçlanır. Hele orta rakipten gelmişse tadından yenmez.

HANGİ PARTİDE OLDUĞU DEĞİL BONSERVİSİNİN KİMDE OLDUĞU ÖNEMLİ

Siyasette kimin hangi partiden olduğundan çok, bonservisinin kimin elinde olduğu, bulunduğu partide kiralık oynayıp oynamadığı önemlidir hani. Siyasetin en tehlikeli isimleri de bunlardır. Tek hamlede kendi partisini, genel başkanını, seçmenini ofsayta düşürür bunlar.

Adını burada veremeyeceğim HDP’li biri var mesela, sürekli kendi kalesine gol atmakla meşgul. Attığı her gol de ne hikmetse iktidarın skor hanesine yazılıyor. Bu arkadaş temelli AKP’ye geçse daha rahat eder bence.

Neyse uzatmayalım lafı. Bu kadar futbol muhabbetinden sonra konumuza dönelim.

Geçen hafta ajanslara düşen bir haber sebep oldu bu yazıya. Bolu Belediye Başkanı Tanju Özcan baş roldeydi yine. Bir süredir takipteyim zat-ı alilerini zaten, pankartı görünce ‘aha’ dedim. ‘Buldum bu haftaki portre köşesinin misafirini!’

Malum Bolu Belediyesi’nin duvarına önceki gün devasa bir pankart asıldı. Pankartta ABD baştan aşağı kınanıyor, AKP Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ‘tam destek’ veriliyordu. Gerekçe neydi efendim? ABD ziyaretinde Erdoğan’a resmi bir karşılama töreni yapılmamış, Türkiye’nin itibarı zedelenmiş…

AKLINIZA AYNI İSİM Mİ GELDİ? EVET BİLDİNİZ, DOĞU PERİNÇEK…

‘Ey Hadsiz ABD’ diye başlayan pankartta her kirin pasın sebebi olarak ABD gösteriliyordu. Pankart, ‘“Hükümete sesleniyoruz: ABD yönetimince Cumhurbaşkanımızın şahsına yapılan saygısızlıklar, esasen Türk milletine yapılmıştır. Türkiye Cumhuriyeti ABD sömürgesi değildir. Türkiye, ABD’den başka kimseye hizmet etmeyen NATO’dan ayrılmalıdır. Kürecik ve İncirlik üsleri derhal kapatılmalıdır. Dünya beşten, Türk milleti ABD’den büyüktür. Yaşasın tam bağımsız Türkiye Cumhuriyeti. Kahrolsun emperyalist Amerika.” cümleleriyle bitiriliyordu.

Nasıl? Size de tanıdık geldi mi cümleler? Hepimizin aklına aynı isim geldi değil mi. Evet bildiniz: Doğu Perinçek!

Pankartı gördükten sonra dedim ‘Tanju Bey’in evveliyatına bir bakalım, nereden gelip nereye gidermiş?’’

Tanju Özcan, 1973’te Bolu’da doğmuş. Bolu’nun Gövem köyündenmiş aile. Galip-Emine Özcan çifti öğretmen oldukları için tayin sebebiyle Mengen’e yerleşmişler. O yüzden herkes Mengenli diye biliyormuş aileyi. Tanju Bey’de de Mengen’de doğmuş zaten.

NEDEN BU KADAR HIRS YAPTI HAYATA KARŞI BİLMİYORUZ TABİ!

İlkokulu Mengen’de okuyan Tanju Özcan, lise için İzzet Baysal Anadolu Lisesi’ne gitmiş. Çok da parlak bir öğrenci değilmiş söylenenlere göre. Hatta lisedeyken bir bilgi yarışması için elemelere giren öğrenciler arasında ‘En kötü öğrenci’ seçilmiş. Bir sene sonra aynı yarışmaya birinci öğrenci olarak seçilmiş ama bu sefer de yarışmayı iptal etmişler. (Bunlar kendi anlatımları bilemiyoruz işin aslını astarını) Bir mülakatında ‘O yarışmanın iptal edilişi hayata bakışımı değiştirdi’ diyor Tanju Özcan. Niye bu kadar hırs yaptı da hayata bakışı değişti bilemiyoruz tabii.

Efendime söyleyeyim, liseden sonra Ankara Hukuk Fakültesi’ni kazanan Özcan, 1996’da avukatlığa başlamış. 1998’de de askerliğini tamamlamış aslanlar gibi. Siyasetle de erken tanışmış Tanju Özcan. (Siyasi ilerleyişe dikkat çekmek istiyorum bu noktada.) Atatürkçü Düşünce Derneği üyesi olduktan sonra SHP’ye üye olmuş. Sonra SHP-HADEP birlikteliğini protesto için istifa etmiş partiden bir grup arkadaşıyla. Bülent Ecevit’e gitmişler ‘DSP’ye katılalım’ diye. Ecevit kabul etmemiş bunları. Onlar da kırmışlar rotayı CHP’ye. 1995’te CHP’den de istifa etmişler aynı grup. 1999’da yeniden DSP, 2004’te tekrar CHP. Başınız döndü biliyorum. Aklınıza da ‘Fırıldak Kubi’ geldi ama şimdi onu da karıştırmayın bu işe.

MAÇ İZLERKEN BOZULAN TELEVİZYONU PENCEREDEN ATMIŞLIĞI VAR 

Bu arada fanatik ötesi fanatik bir futbol tutkunuymuş kendisi. Bir dönem Boluspor’da yöneticilik de yapan Özcan, maç izlerken tutukluk yapan televizyonu pencereden attığını yine kendisi söylüyor. Anlayacağınız biraz saman alevi sinir durumu var sayın başkanda!

Sonra il genel meclis üyeliği, merkez ilçe başkanlığı, il başkanlığı derken yıl gelmiş 2009 olmuş. Tanju Özcan 2009 yerel seçiminde CHP Bolu Belediye başkan adayı olarak çıkmış sahneye. Ama AKP’li rakibinden 1800 oy fark yemiş. Bakmış belediye olmadı. 2011 seçimlerinde CHP Bolu Milletvekili adayı olmuş, bu kez seçilmiş. O günden sonra da bildiğiniz Tanju Özcan olmuş.

Ulusalcı damarı o zamanlar da kabarıkmış Tanju Özcan’ın. 2012’de Ergenekon davasından Silivri’de hapis yatan Mustafa Balbay’ın mektubunu okumuş Meclis’te. Youtube’da videosu var merak eden baksın neler demiş neler.

2013’te vekillere ballı emeklilik tasarısının altında adı çıkıyor Tanju Özcan’ın. Gerçi o suçu Akif Hamzaçebi’ye atıyor ama imza sahibi kendisi tabii ki.

‘BELEDİYE BİNASINA ERDOĞAN PORTRESİ ASTI’ DİYEYİM DE RUHUNUZ AYDINLANSIN BİRAZ

15 Temmuz’dan sonra ‘vatan, millet, Sakarya’ twitleri arasında iktidar güzellemesi yapan Özcan, ilk bombayı 2016’da patlatmış. AKP-MHP ittifakının Kartal’da düzenleyeceği ‘Milli Birlik’ mitingine CHP’nin katılmayacağını açıklaması Özcan’ı kızdırmış. Twitter’dan, ‘CHP’nin yeri HDP’nin yanı değildir’ minvalinde seri twitler atmış. Bu arada Bolu Belediye binasında uzun süre Recep Tayyip Erdoğan posterinin asılı kaldığına da değineyim de ruhunuz aydınlansın.

3 dönem CHP Bolu Milletvekilliği yaptıktan sonra 2019 yerel seçimlerinde Bolu Belediye Başkanı seçilen Tanju Özcan, koltuğa oturur oturmaz bombayı patlatmış. Suriye’li göçmenlere aşevinden yardım yapılmayacağını ayrıca Suriyeliler’e işyeri ruhsatı da verilmeyeceğini söylemiş. E haliyle tepkiler, destekler falan derken Tanju Özcan bilinir biri olmuş. (Bu arada sosyal platformlarda ‘Suriyeliler’e su da yok ekmek de’ diyen Tanju Özcan’a verilen desteği görseniz uykunuz kaçar) Kamuoyundan tepkiler yükseldikçe Tanju Özcan da mülteci karşıtı söylemlerini ilerletmiş. Geçtiğimiz aylarda, ‘Suriyeliler’e yardımı kestik gitmiyorlar, onlardan 10 katı fazla su parası alacağız’ diyerek hala da aynı fikirde olduğunu da beyan etmiş kendisi.

‘BOLU’NUN SUYUNA ŞAP KATACAĞIM, ZAPT EDEMİYORUM BUNLARI’ DEMİŞLİĞİ VAR

Yazının gidişinden anlamışsınızdır zaten. Tanju Özcan değişik bir insan. Koronadan ölenler için ‘Çok da büyütmeyin, ölenlerin bir ayağı çukurdaydı zaten’ diyecek kadar patavatsız biri kendisi. Başkanı olduğu belediyeye akıllara zarar kılık-kıyafet yönetmeliği getirecek kadar da uçuk. Hele yönetmelikte bir bıyık tarifi var, sanırsınız 1940’ta İnönü rahmetli başımızda duruyor. Yetmemiş nüfus planlamasını tavsiye derken, ‘Bolu’nun suyuna şap katacağım, başka türlü zapt edemiyorum bunları’ deme cüretkarlığını da göstermiş. Tanju Özcan’ın sıkı bir Şevval Sam hayranı olduğunu, ünlü şarkıcın adını verdiği bir park yaptırdığını söylesem ne dersiniz? Bir şey demeyin, çünkü Şevval Sam’a bir konser için 350 bin TL verdiği haberleri bir süre önce medyaya düşmüş.

Hele birkaç ay önce bir kadınla yaptığı konuşmayı anlatırken yaptığı cinsel çağrışım, herkesin tepkisine neden olmuş. Güya havaalanına giderken, bir hanımefendi yaklaşmış yanına yardım istemiş. ‘Şimdi uçağa bineceğim burada söyle’ dediği kadının ‘Çocuğum olmuyor yardım istiyorum’ deyişini aktarırken yüzüne takındığı müstehzi ifade ve cinsel çağrışım kendi partisinde bile tepkiyle karşılandı. Yarım ağız ‘Ben öyle demek istemedimle’ geçiştirdi konuyu ama Özcan duracak gibi görünmüyor.

TANJU BAŞKAN, ERDOĞAN SONRASINA CUMHURBAŞKANI ADAYI DA OLUR MU ACABA?  

Anlaşılan Tanju Özcan, CHP’nin içindeki ulusalcı kanatta sivrilmeye devam edecek. Perinçekvari söylemler, Ümit Özdağ çıkışları ve Muharrem İnce patavatsızlığın birleşimi kendisi. İşin daha ilginci her fırsatta iktidara göz kırpan, icraatları ile CHP’yi zor durumda bırakan Özcan’ın adı sosyal medyada ve forum köşelerinde ‘Erdoğan sonrası Cumhurbaşkanlığı’ için yazılıyor. ‘Yok daha neler’ dediğinizi duyar gibiyim. Ancak sanal dünyada biraz gezindikten sonra insanın aklına iki soru geliyor: Ya Özcan’ın sağlam bir trol ordusu var, ya da memlekette faşist kafa almış başını gitmiş durumda. Her iki durumda da memleketin başı belada demektir.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram