ABD Başkanı Donald Trump’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın yazdığı kitapta, ABD'nin Trump yönetimi altında İran’ın nükleer silah programına saldırmama kararı aldığı ama bu işi İsrail’in yapması için yeşil ışık yaktığı öne sürüldü.
ABD Başkanı Donald Trump’ın eski Ulusal Güvenlik Danışmanı John Bolton’ın daha yayımlanmadan ses getiren kitabından basına yansıyan bölümlerde Ortadoğu’nun tartışmalı konularına da yer verildiği belirtiliyor.
Jerusalem Post, Bolton’ın “The Room Where It Happened: A White House Memoir” adlı kitabında ABD-İsrail-İran hattıyla ilgili şu üç iddianın ön plana çıktığını yazdı:
1. ABD, Trump yönetimi altında ilk harekete geçen taraf olarak İran’ın nükleer silah programına saldırmayacak.
2. Trump bu işi İsrail’in yapması için yeşil ışık yaktı ve yakmaya da devam edecek.
3. Trump’ın en önemli danışmanlarından hiçbiri, herhangi bir rejim değişikliği olmadığı müddetçe (ki bu seçeneğin peşinde koşan tek danışman Bolton’dı) İran’a uygulanan “maksimum baskının” Tahran’ın davranışlarını değiştirmesine yarayacağını düşünmüyor.
ABD’li ve İsrailli üst düzey bazı yetkililerin teoride bir süredir bu üç nokta üzerinde durduğunu ancak kimsenin bu konu üzerinde kapalı kapılar ardında Trump’ın aklında ne olduğunu hiçbir zaman açıklamadığını belirten İsrail gazetesi, bu işi şimdi Bolton’ın kitabıyla gerçekleştirdiğini ifade etti.
Independent Türkçe‘nin aktardığı haberde Bolton’ın meseleye dair bazı önemli noktalara değindiği ve kitapta örneklere yer verdiği belirtildi.
Bolton, 2017’de yaşanan bir görüşme sırasında Trump’la 2015 İran nükleer anlaşması üzerinde tartışırken, Trump’ın kendisine “Bibi’ye (Binyamin Netanyahu) söyle, güç kullanırsa onu destekleyeceğim. Bunu ona kendim söyledim ancak sen de tekrar söyleyeceksin” dediğini aktardı.
Eski Ulusal Güvenlik Danışmanı, dönemin ABD Genelkurmay Başkanı Orgeneral Joseph Dunford, Dışişleri Bakanı Mike Pompeo ve diğer üst düzey yetkililerle ABD’nin İran’ı eylemlerinden caydırma gücünü birçok kez görüştüklerini anlattı.
Kitapta bu konuya dair pasajlar, kamuoyunda kendinden emin duruşlarına rağmen kameraların uzak olduğu yerlerde Bolton, Dunford ve Pompeo’nun, Trump’ın Tahran’a uyguladığı “maksimum baskının” İran’ın tavırlarını değiştireceğine inanmadığını gösterdi.
Ayrıca bu isimlerin, kapılı kapılar ardında geçen görüşmelerde, Trump’ın eylemlerinin İran’ın nükleer programına ilk saldırıyı gerçekleştirmeye istekli olmadığına dair mesaj gönderdiğine inandığını işaret etti.
