Şüpheli bir helikopter kazasında hayatını kaybeden Yazıcıoğlu yıllar önce verdiği bir mülakatta "Her istihbarat biriminin ustalık gösterdiği bir yöntem varmış. Bizimkiler de güya bu trafik kazalarında maharetliymiş. Yani ben de dikkatli olmalıyım" demişti.
Büyük Birlik Partisi (BBP) eski Genel Başkanı Muhsin Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği ‘helikopter kazası’na ilişkin görülen dava öncesi kritik bir gelişme yaşandı. Yazıcıoğlu’nun yakın koruması polis memuru Erol Yıldız, geçtiğimiz günlerde kendi arabasının altında kalarak yaşamını yitirdi.
İddiaya göre, Meclis Koruma Daire Başkanlığı’nda görev yapan polis memuru Erol Yıldız’ın 06 KHA 35 plakalı otomobili çalışmadı. Yıldız, arabasını iterek çalıştırmak istedi fakat geri gelen aracın altında kalarak can verdi. Yıldız, 23 Mayıs’ta, Yazıcıoğlu’nun ölümüyle ilgili devam eden davada ifade verecekti.
Tanık polis memurunun şüpheli ölümü, Yazıcıoğlu’nun başına gelen ve bir bölümü basına hiç yansımayan ‘kaza’ları hatırlattı.
HER TEŞKİLATIN BİR USTALIĞI VARDIR
Muhsin Yazıcıoğlu, vefatından önce verdiği bir mülâkatta “Her istihbarat biriminin ustalık gösterdiği bir yöntem varmış. Bizimkiler de güya bu trafik kazalarında maharetliymiş. Trafik kazaları dünyada çok geçerli bir yöntem. En ucuz, bazen en garantili, hiçbir riski olmayan suikast yöntemi. Yani ben de dikkatli olmalıyım” ifadelerini kullanmıştı.
Yazıcıoğlu’nun hayatını kaybettiği helikopter kazasının ayak sesleri çok önceden duyulmuştu. 13 Mayıs 2007’de eşi Gülefer Hanım, Sivas yakınlarında trafik kazası geçirdi. Aynı yıl 21 Mayıs’ta Samsun-Ordu arasında ve 25 Ağustos’ta Sivas’ta Yazıcıoğlu’nun kendisi önemli kazalar atlattıı. 7 Haziran 2008’de bu kez Bolu Tüneli’nde trafik kazası geçirdi Muhsin Yazıcıoğlu ve yara almadan kurtuldu. Bolu Dağı civarında başına gelen ve basına yansımayan bir trafik kazası daha var.
Nihayetinde Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009’da, seçim gezisi için bindiği helikopterin düşmesi sonucu beraberindeki beş kişiyle birlikte hayatını kaybetti. Resmî makamlara göre bu da ‘kaza’ydı. Hatta dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım, suikast iddialarına sert çıkarak ‘Kazadan kaza çıkarmayın’ demişti.
SADECE YAZICIOĞLU DEĞİL
Türk siyasî tarihi gizemli trafik kazalarıyla dolu. Eski Maliye Bakanı Adnan Kahveci 5 Şubat 1993’te, ailesiyle Bolu-Gerede’de geçirdiği kazada yaşamını yitirdi. Dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a “Kürt sorununun çözümü”ne yönelik bir rapor hazırlayan Kahveci, yolsuzlukla mücadele konusundaki gayretleriyle de tanınan bir isimdi.
Eski Denizli Valisi Recep Yazıcıoğlu 2 Eylül 2003’te, Ankara yakınlarında takla atan aracında can verdi. Devlet-millet bütünleşmesinin sembolü olarak görülen Yazıcıoğlu ‘süper vali’ olarak biliniyordu.
3 Kasım 1996’da Susurluk’ta araçlarının kamyona çarpması sonucu Polis Müdürü Hüseyin Kocadağ, Mehmet Özbay sahte kimlikli Abdullah Çatlı ile sevgilisi Gonca Us öldü. DYP Şanlıurfa Milletvekili Sedat Edip Bucak kazadan yaralı olarak kurtuldu. Kaza, devlet-siyaset-mafya üçgenindeki kirli ilişkileri açığa çıkardı.
Emekli MİT Mensubu Ertuğrul Berkman 29 Ağustos 1997’de, Bozüyük yakınlarında, otomobiliyle ağaca çarparak öldü. Berkman, Susurluk Komisyonu Üyesi Fikri Sağlar’a bilgi ve belge desteğinde bulunuyordu.
TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Raportörü, Hakim Akman Akyürek, 8 Aralık 1997’de trafik kazasında hayata gözlerini yumdu.
TBMM Susurluk Araştırma Komisyonu Başkanvekili Mehmet Bedri İncetahtacı, 21 Kasım 1999’da, Esenboğa Havalimanı’na giderken orta refüjdeki ağaçlara çarparak can verdi.
