Kars eski Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, Gergerlioğlu'nun milletvekilliğinin düşürülmesi ve HDP hakkında kapatma davası açılmasını eleştirerek, "Parti kapatma ve siyasi yasakların çözüm olmadığı bilindiği halde yeniden gündeme gelmiş olması çaresizliğin ve tıkanmanın kaçınılmaz bir sonucu olmuştur" dedi.
Tutuklu bulunan Kars eski Belediye Başkanı Ayhan Bilgen, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun milletvekilliğinin düşürülmesi ve HDP hakkında kapatma davası açılmasını eleştirdi.
Bilgen, cezaevinden avukatları aracılığıyla paylaştığı sosyal medya mesajında, Ömer Faruk Gergerlioğlu’nun önce KHK ile mesleğinden uzaklaştırılmasını ve şimdi ise milletvekilliğinin düşürülmesinden büyük bir üzüntü duyduğunu ifade etti. Bedeli ödenmeyen hiçbir kazanımın kalıcı olmayacağını ifade eden Bilgen, “Siyasi mücadelelerin meşruiyet zemini, toplumsal vicdan ve hafızadır. Parti kapatma ve siyasi yasakların çözüm olmadığı bilindiği halde yeniden gündeme gelmiş olması çaresizliğin ve tıkanmanın kaçınılmaz bir sonucu olmuştur” dedi.
İnsan hakları mücadelesinden tanıştığımız Dr. Gergerlioğlu’nun önce KHK ile mesleğinden uzaklaştırılıp şimdi de milletvekilliğinin düşürülmüş olmasından büyük üzüntü duydum. Bedeli ödenmeyen hiçbir kazanım kalıcı olmaz. Zor dönemlerde hepimizin payına bu zorluktan düşmektedir.
— Ayhan Bilgen (@ayhanbilgen) March 18, 2021
Bilgen, Türkiye’de özgürlükler ve barışın egemen olabilmesi için yegane yolun barışçıl ve demokratik siyasetin güven oluşturacak biçimde kurumsallaşması olduğunu vurguladı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Bilgen’in sosyal paylaşımı şöyle:
Herkese merhabalar. Mesajları avukatlarım aracılığıyla ancak önceden gönderebildiğim için güncel gelişmeleri takip etmem mümkün olmuyor.
İnsan hakları mücadelesinden tanıştığımız Dr. Gergerlioğlu’nun önce KHK ile mesleğinden uzaklaştırılıp şimdi de milletvekilliğinin düşürülmüş olmasından büyük üzüntü duydum. Bedeli ödenmeyen hiçbir kazanım kalıcı olmaz. Zor dönemlerde hepimizin payına bu zorluktan düşmektedir.
Siyasi mücadelelerin meşruiyet zemini, toplumsal vicdan ve hafızadır. Parti kapatma ve siyasi yasakların çözüm olmadığı bilindiği halde yeniden gündeme gelmiş olması çaresizliğin ve tıkanmanın kaçınılmaz bir sonucu olmuştur.
Türkiye’de özgürlükler ve barışın egemen olabilmesi için yegane yol yine barışçıl ve demokratik siyasetin güven oluşturacak biçimde kurumsallaşmasıdır.”