Başbuğ: İdam cezası kalkmasaydı aranızda olmayabilirdim

Eski Genelkurmay Başkanı Başbuğ hakkındaki soruşturma nedeniyle verdiği ifadede, "26 Haziran 2009 günü TBMM’ye getirilen yasa değişikliklerinden birisi Anayasa’ya aykırıdır. Bu yasadan kimler yararlanmıştır" diye sordu.

KRONOS 12 Haziran 2020 GÜNDEM

Gülen cemaatinin siyasi ayağına ilişkin yaptığı açıklamalar sebebiyle 6 AK Partili tarafından hakkında suç duyurusunda bulunulan eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ bugün ifade verdi.

Hakkındaki soruşturma nedeniyle Anadolu Adliyesi’nde yaklaşık 1 saat ifade veren Başbuğ, çıkışta gazetecilere teşekkür etti ve “Koronavirüs nedeniyle aylarca içerideydim. Bugün ilk defa sokağa çıktım” dedi. Başbuğ’un avukatlarının paylaştığı yazılı açıklamada, “Haksız şekilde ‘şüpheli’ sıfatıyla ifadeye çağrıldım. TSK’ya karşı komplolarla mücadele görevimdir. İdam cezası kalkmasaydı aranızda olmayabilirdim” ifadeleri dikkat çekti.

Başbuğ’un açıklamasının tam metni şu şekilde;

“28 Ağustos 2008’de, Türkiye Cumhuriyeti’nin 26. Genelkurmay Başkanı olarak göreve başladım. O gün yapılan Genelkurmay Başkanlığı Devir ve Teslim Töreni’nde yaptığım konuşmada şunu söylemiştim: Giderek güçlenen bazı cemaatler, ekonomiyi yönlendirmeye, sosyal ve politik yaşamı biçimlendirmeye ve dine bağlı bir yaşam tarzı olarak sosyal kimliklerini ortaya koymaya çalışmaktadırlar.

Bu konuşmadan kısa bir süre sonra, Enver Altaylı F. Gülen’e yazdığı mektupta şunu söylüyordu: Yeni Gnkur. Bşk’nın zat-ı alinize ve yapılan hizmetlere bakışı son derece menfidir.

30 Ağustos 2010 tarihinde emekli oldum. 6 Ocak 2012 tarihinde tutuklandım. 5 Ağustos 2013’te FETÖ mahkemesi tarafından müebbet hapis cezasına çarptırıldım. Eğer o gün, Türkiye’de idam cezası kalkmamış olsaydı, bugün aranızda, hayatta olmayabilirdim. Yargıtay’ın kararı ve yeniden yargılanma neticesinde iddia edilen ‘Ergenekon Davası’ tarihin çöplüğüne atıldı.

26 ay Silivri’de cezaevinde tutuldum, hürriyetim elimden alındı. Genelkurmay Başkanlığı görevim süresince, cezaevinde bulunduğum ve cezaevinden çıktığım günden bugüne kadar, TSK’ya karşı yürütülen komplolar ile mücadele ettim. Bu mücadeleyi bir görev ve sorumluluk olarak kabul ediyorum.

Bu mücadele ‘Ergenekon’dan Çıkış’ isimli kitabımda detaylı olarak anlatılmaktadır. Verilen bu mücadeleyi bazıları hayal bile edemez. Bugün haksız ve anlamsız bir hakaret iddiası ile ‘şüpheli’ sıfatıyla ifade vermeye çağrıldım. Bu anı tarihe bir not olarak düşmek istiyorum.

Elli yıl bilfiil TSK’da görev yapan ve Türk Ordusu’nun en üst makamına gelen, geçmişten bugüne kadar yaptıkları ve davranışları herkes tarafından net olan birisi olarak, TBMM’nin manevi şahsiyetini hedef alan bir konuşma veya davranışımız söz konusu olamaz.

26 Haziran 2009 günü TBMM’ye getirilen yasa değişikliklerinden birisi Anayasa’ya aykırıdır. Bu yasa değişikliği Anayasa Mahkemesi tarafından 21 Ocak 2010 da iptal edilmiştir. Burada üzerinde durulan noktalar; Anayasa’ya aykırı bu yasa değişikliğinin kimler tarafından hazırlandığının ve bu yasa değişikliklerinden kimlerin faydalandığının, neden-sonuç ilişkileri çerçevesinde değerlendirilmesi ve sorgulanmasıdır.

Takdir, Yüce Türk Milletinindir.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com