Bankalarda çok tehlikeli oyun: Pazartesi piyasalar!..

Merkez Bankası'nda nakit dolar kalmadı. Bankaları ateşe atanların ne dediğine aldırmayın, zira her zaman olduğu gibi yine yalan söylüyorlar. Zaten kimse inanmıyor. Astronomik faiz yoksa TL'nin yüzüne bakan yok. Nakit avans bulabilen gidip dolar ve altın alıyor. Fırtınanın ayak sesleri...

TURHAN BOZKURT 27 Mayıs 2023 HABER ANALİZ

Aman dolar tabelada 20 Türk Lirası (TL) olmasın! Ne hükmü var. Serbest piyasada 1 Amerikan Doları, 22 TL’nin eşiğine gelirken; euro 23 TL’yi aştı bile.

Merkez Bankası (TCMB), 92 senelik mazisinde hiç böylesine aciz kalmamıştı. Bazı iktisatçılar 1990’lara dönülmesinden endişe etse de doğrusu 1970’lere dönüldü. 90’lar hafif kalır iflası ifade etmek için…

19 Mayıs 2023 tarihi itibarıyla TCMB’nin kasasında kendisine ait 1 dolar banknot kalmadı. Çin, Katar, Güney Kore, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri tarafından emaneten ve faiz mukabilinde gönderilen dolarlara rağmen TCMB tek cente muhtaç.

MERKEZ BANKASI’NIN AÇIĞI 80 MİLYAR DOLAR

Beş yabancı merkez bankası “Dolarları gönderin” dese TCMB’nin kapısına dövizleri buharlaşan ülkelerin icra avukatları dayanacak.

Elem veren iflas bununla mahdut değil. Swap (dolar-TL takası) ile gönderilen paralar ve munzam karşılıklar hesaptan düşüldüğünde TCMB piyasaya 55 milyar dolar borçlu. Hazine’nin mevduatı hariç tutulduğunda kasadaki açık 80 milyar dolar.

Cumhurbaşkanı Seçimi’nin 2’nci turundan evvelki son işlem gününde (26 Mayıs Cuma) bankalar üzerinden çok tehlikeli bir oyun sahnelendi.

Düşük faizli 10 yıllık Hazine bonosundan kaçan bankalar kur korumalı mevduatta (KKM) “Yok mu artıran?” diyerek düelloya tutuştu. En büyük özel bankalardan biri dövize dönüşen KKM için 10 bin doları getiren mudiye 90 gün için 598 dolar nakit ödeme yapıyor.

DÖVİZİ BOZDURUP KKM’YE GEÇENE YÜZDE 40 FAİZ

Kampanyada 10 bin dolar ve üstü dövizini yatıran herkes getirdiği paranın yüzde 24’ü kadar peşin ödül alıyor.

Bazı bankalarda ise 100 bin dolar ve üstüne ödül tutarı yüzde 40’a kadar çıkıyor. Başka bir özel banka yüzde 41’i bile masaya sürdü.

Doları seçime kadar olduğundan ucuz tutmak için arka kapıdan dolar satan TCMB bu defa “Yüksek faiz verin, dolar toplayın!” muhtırası ile bankaların ensesinde boza pişiriyor.

Saadet zincirini basitleştirerek anlatayım: 1 milyon doları, 1 yıl vadeli yüzde 40 peşin primli döviz dönüşümlü KKM hesabına aktaran mudinin hesabına 400 bin doları peşin yatıran bankalar var.

Mudi 400 bin doları da KKM’ye aktarıyor, mukabilinde peşin 160 bin dolar alıyor.

YOK BÖYLE BİR KAZANÇ!

160 bin doları KKM’ye yatırınca banka 64 bin dolar daha öder. Bir yıl sonra 1 milyon 649 bin 600 dolar. Hangi ticaret erbabı yahut sanayici 12 aylık dönemde böylesine afaki bir faaliyet kazancı temin edebilir?

1 milyon dolar yatır, 1,6 milyon dolar olarak geri al. Fabrika, işçi, Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) primi, muhtasar, Katma Değer Vergisi (KDV), gümrük, ihracat, reeskont ve dahi akreditif ile kim, niye uğraşsın?


 

Bankalar dolar diye başının etini yiyen TCMB’yi savuşturmak için KKM rallisine devam ede dursun, diğer tarafta kur şoku için şartlar hiç bu kadar elverişli hâle getirilmemişti.

Kasa bomboş. Türkiye ödemeler dengesi girdabına sürüklenirse; Petrol, doğalgaz, ham madde, ilaç ve teknolojik cihaz ithal edemeyebilir.

Risk primi (CDS) 14 Mayıs’tan evvel gerilediği 495 puandan 700’ün üzerine tırmandı.

BANKALARI GÖZ GÖRE GÖRE ATEŞE ATTILAR

Bankacılık Kanunu ve diğer meri mevzuat hükümlerini değil, siyasî talimatı esas alan banka genel müdürleri hem kendilerini hem de top yekûn ekonomiyi ateşe atıyor.

KKM’de faiz rallisini finanse etmek için kredilerde yıllık yüzde 70 geçildi. Tefeci faizini aratmayacak oranlarla kredi bulan en fazla iki ay sonra duvara toslayacak. İflaslar, batık kredi patlaması ve ekonomide ani duruş (sudden stop) kitleler hâlinde işsizlik dalgasına sebebiyet verecek.

İnşaat ve beton lobisini ihya eden mevcut para politikası da havlu attığı için seçimin akabinde hem TCMB politika faizi hem de ticarî ve bireysel kredilerin faizleri fırlayacak. Konut kredisi alabilen kalmadı da yıllık cari oran yüzde 50’yi geçti. Bu daha başlangıç.

Gelecekteki gelirlerine güvenerek konut almak isteyenlerin talebi durma noktasına gelecek.

Seçimden sonra mevduat, bono ve tahvil gibi menkul kıymetlerin getirileri artacak.

SEÇİM BİTTİĞİNDE BORSA’NIN KÂBUSU BAŞLAYACAK

Borsa İstanbul’da BİST 100 endeksi, pazartesi günü 4 bin 400 dip seviyesinden 5 bine doğru hamle yapar gibi olsa da Borsa’da en kötüsü henüz geride kalmadı.

Mevduat faizi artarken, BİST’in ayakta kalma ihtimali zayıf. Bankacılık endeksi belini doğrultacak ki borsa da ayağa kalkabilsin.

Borsa’da tarihindeki en düşük seviyede. Yabancı payı yüzde 28’in altına geriledi ki yakında “Biz bize yeteriz.” diye teselli ikramiyesi dağıtılacak.

Millet İttifakı’nın Cumhurbaşkanı adayı Kemal Kılıçdaroğlu seçimi kazanırsa BİST’te yıl sonuna doğru enflasyon üzerinde bir kazanç mümkün. Dolar ve TL bazında yeni zirve rekorları gelebilir. Yabancının Ortodoks para politikasına ve giderek artan güven ortamına ikna olduğu anda İstinye’de şenlik başlar.

Haftalık kapanışta 5 bin 89 üzerinde kalmadıkça 4.400 üzerindeki tırmanışlar saman alevi kadar kısa soluklu olacaktır.

ERDOĞAN KAZANIRSA BANKALAR VE HOLDİNGLER ÇAKILACAK

Cumhur İttifakı’nın adayı Recep Tayyip Erdoğan kazandığında birkaç günlük “yandaş” şirketler ile Türkiye Varlık Fonu şirketleri tırmanışa geçebilir. Ancak bu yükselişler alım değil, satış fırsatı olabilir.

Nitekim kur ve faiz şoku başta bankalar olmak üzere “Beyaz Türklerin” şirketlerinde sert satışlar anlamına gelir ki onlar çökerken kimse BİST’i ayakta tutamaz.

Emlak piyasası kim kazanırsa kazansın sarsılacak. Faiz oranlarındaki artış iki cenahtan konut fiyatları üzerinde tazyiki artıracak. Konut sektörü yere çakılacak.

Kredi ile konut alanların sayısı azalacağı için kiralarda düşüş olmasa da yap-sat firmaları el kesesinden döndürdükleri tekerleğin patladığını görünce tepe takla olacak.

Bütün bu kaosun ortasında yalın hakikat şu ki TCMB’nin doları tükendi.

SERMAYE KONTROLLERİ GELİYOR

Kur şokuna karşı tek silah kaldı. O da faiz. Ya faiz son sürat yüzde 30’un üzerine çıkarılacak ya da dolarda 20’li seviyeler birkaç ayda tarih olacak.

29 Mayıs’tan sonrası mevsim çizelgesinde yaz olsa da Türkiye için erken kış. 5 Nisan 1994 Krizi ve 2001 Krizi ne çabuk unutulmuş.


 

Oysa ne ağır bedeller ödenmişti. Binbir emekle küllerinde doğan bankalar 22 yıl sonra yine uykuları kaçıracak. “Ekonomik olağanüstü hâl (OHÂL)” denilen sermaye kontrollerine hazır olun.

Hâlihazırda gayriresmi icra edilen, nihayetinde sermaye kontrolü kapısına çıkan kararlar daha katı hâle getirilecek ve resmiyete kavuşturulacak.

Saray’ın servet transferi ile yeni sermaye sınıfı teşekkül ettirme planlarında kurşun askere döndürülen bankaları da mudiyi de zor günler bekliyor.

Bankaları ateşe atanların ne dediğine aldırmayın, zira her zaman olduğu gibi yine yalan söylüyorlar.

Zaten kimse inanmıyor. Astronomik faiz yoksa TL’nin yüzüne bakan yok.

Nakit avans bulabilen gidip dolar ve altın alıyor. Fırtınanın ayak sesleri

—————————————

İletişim için:

https://www.youtube.com/turhanbozkurt

Twitter: @turhanbozkurTV

https://www.facebook.com/TurhanBozkurt/

e-posta: [email protected]