Bankadaki dövizler TL’ye mi çevrilecek?

Bankalarda döviz ve altın hesaplarının toplamı 238,2 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. Dolarizasyon böyle devam ederse son çare olarak bankalardaki dövizleri belli bir kur üzerinden TL’ye çevirmek ihtimali hâlâ masada. Yüzde 0,2'ye çekilen Kambiyo Gider Vergisi yeniden yüzde 1'e yükseltilebilir. 

TURHAN BOZKURT 16 Eylül 2021 HABER ANALİZ

Eski alışkanlıklarla Merkez Bankası’nın (TCMB) atacağı adımları tahmin etmeye çalışanlar 23 Eylül’de faizin indirilemeyeceğini belirtiyor. Öyle ya! Enflasyonun yüzde 19,25’e yükseldiği bir dönemde TCMB nasıl olur da politika faizini (haftalık repo) yüzde 19’un altına çekebilirmiş!

TCMB Başkanı Şahap Kavcıoğlu iki haftadır ne diyor? “Artık tüketici enflasyonu değil, çekirdek enflasyonu esas alınacak.” sözleri makas değişikliğinin cümle âleme ilanı değil mi? “Bu kadar faiz kaymağı kâfi, biz gidiyoruz.” diyemeyeceğine göre…

Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) lideri ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın faizleri indirmediği için 6 ayda bir merkez bankası başkanı değiştirdiği ne çabuk unutuldu.

2021 yılı bitmeden faizleri yüzde 15’in altına indirmezse senesi dolmadan Kavcıoğlu’nun da biletinin kesileceği sır değil ki!

“23 EYLÜL’DE 50-100 BAZ PUAN İNDİRİM OLABİLİR”

Üstelik Uluslararası Finans Enstitüsü (IIF) bile faiz indirimlerine 23 Eylül’de 50 baz puanla başlayacağını, ekim, kasım ve aralık aylarında da toplam 200 baz puan (yüzde 2) faiz indirimi yapılmasını beklediğini açıkladı.

Kavcıoğlu’nun imdadına enerji, alkollü içkiler ve tütün mamûlleri fiyatlarının hariç tutulduğu “çekirdek enflasyon” yetişecek. Ağustosta yüzde 16,70’e gerileyen çekirdek enflasyon yıl sonuna kadar yüzde 13’ün altına inebilir. Manşet enflasyon kasım ve aralık aylarında geçen yılki yüksek seviye sebebiyle zaten inişe geçecek.

merkez-bankasi-yabanci-para-zorunlu-karsilik-oranlarini-200-baz-puan-artirdi-921568-1.

Kavcıoğlu “Çekirdek+beklenen enflasyon” kalkanı ile piyasaya meydan okuyacak. İndirim sezonunu başlatmak için kolları sıvadı bile. 15 Eylül’de gece yarısı Resmî Gazete’de yayımlanan munzam (zorunlu) karşılık kararın maksadı belli: Faiz indirimi sebebiyle döviz kurlarındaki tırmanışı dizginlemek.

Bankalarda döviz ve altın hesaplarının toplamı 238,2 milyar dolar ile Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı. “Dolarizasyon” (TL’den dövize yönelme) böyle devam ederse son çare olarak bankalardaki dövizleri belli bir kur üzerinden TL’ye çevirmek ihtimali hâlâ masada.

“KAMBİYO VERGİSİ DE ARTIRILABİLİR”

Esasında TCMB 100 dolarlık döviz mevduatının 23 dolarına, 100 dolarlık altın mevduatının 24 dolarına yüzde sıfır faizle el koydu. Döviz ihtiyacını vatandaşın kasasından karşılıyor. Bankacılık Kanunu’na göre 150 bin TL’ye kadar olan TL ya da döviz mevduatı devlet garantisi altında.

Munzam karşılık kararı TCMB’nin mevduat üzerinde ne kadar geniş yetkileri olduğunu gösterdi. Dolayısıyla döviz mevduatına dair tasarruf para otoritesinin bir gece yarısı kararına bakar.

İndirim sezonunda dolar/TL paritesi kontrolden çıkarsa “valörlü işlem” şartı geri gelebilir. Yüzde 0,2’ye çekilen Kambiyo Gider Vergisi yeniden yüzde 1’e yükseltilebilir.

TCMB faizi indirirken kurların en azından mevcut seviyelerde kalması için bütün yetkilerini sonuna kadar kullanacak. Acı reçete de vatandaşa yudumlatılacak.

BANKADAKİ DÖVİZE DOLAYLI YOLDAN EL KONULDU

TCMB’nin munzam hamlesi ile eylül sonuna kadar 4 milyar dolar tutarındaki nakit döviz TCMB kasasına girecek. Yüzde sıfır faizle hazır kaynak. Aynı kararla bankalara ve mudiye “dövize el sürerseniz canınızı yakarım” mesajı da verildi. Polisiye tedbirlerle hizaya getirilen serbest piyasa!

Patates-soğan fiyatları arttığında patates ve soğan depolarına baskın düzenlemek enflasyonu ne kadar düşürmüşse munzam karşılık hamlesi de döviz kurlarını o kadar düşürebilir.

Kredi faizlerinin düşmesi döviz kurlarından daha elzem. Faiz indirimlerinin akabinde bankalar da kredi faizlerini indirecek ve kredi talebi patlayacak. Araba, konut, mobilya, beyaz eşya satışları kredi dopingi ile yeniden tırmanışa geçecek. Erdoğan’ın ekonomik krizden çıkış formülü bu kadar basit.

Erdoğan, 4 Ağustos’ta “Faiz oranlarında da düşüşe geçiyoruz. Yüksek faiz yok. Yüksek faiz bize yüksek enflasyonu getirecektir. Düşük faiz düşük enflasyonu getirecektir. Ağustos ayı kırılma noktasıdır.” dediğine göre Saray’ın verdiği süre çoktan doldu.

ÖNCE MERKEZ BANKASI İNDİRECEK, BANKALAR TAKİP EDECEK

2022 sonunda bir erken seçim olacaksa çarşı-pazara bir hareket gelmeli. Elbette kredi pompalamak enflasyon ve borçluluk üzerinde kalıcı hasarlar bırakacak. Varsın öyle olsun. Krizden çıkış için başka bir yol görünmüyor.

Yabancı sermaye gelmediği gibi daha evvel gelenler bavulu toplayıp gidiyor. AKP’ye yakın işadamları bile paralarını güvenli limanlarda muhafaza ediyor. Buzdağına çarpması hâlinde Titanik’i ilk onlar terk edecek.

TCMB’nin faiz oranı piyasa için “deniz feneri” hükmündedir. Orası inişe geçmeden bankadaki faiz yerinden oynamaz.

23 Eylül’de faiz indirimi kararı haricindeki her karar “sürpriz” olur. “Çekirdek enflasyon” sloganından sonra döviz mevduatı ve altın hesapları için TCMB’nin istediği teminat tutarının artırılması da gösteriyor ki bütün hesaplar indirim üzerine…


 

İndirimin döviz kurlarını yukarı çıkmaması için emanet dövizler arka kapıdan satılacak. Nasıl olsa el kesesinden çok pahalıya ısmarlanan döviz yemeğinin bedelini 83 milyon ödüyor.

İlk başkanlık seçiminden evvel kur baskı altında tutulmuş, faizi talimatla indirilen krediler coşmuştu. Seçimin üzerinden iki ay geçmeden 2018 yılı ağustos ayında dolar yüzde 35 değer kazanmıştı. O unutuldu, müteakip kur şoku da unutulacak.

Velhasıl Erdoğan piyasa ile inatlaşarak, 128 milyar dolar buharlaştırmıştı. Bir o kadarını daha seçimi kazanmak uğruna niye feda etmesin?

İletişim için:
[email protected]

Twitter: @turhanbozkurTV

YouTube: https://www.youtube.com/turhanbozkurt

Facebook: https://www.facebook.com/TurhanBozkurt/