MEB Mahmut Özer, öğretmen alımı mülakatlarında KPSS'de derece yapmış isimlerin elenmesiyle ilgili olarak, "Yani bazen donanımlı, bilgili de olsanız anlatma kabiliyeti gibi temel bir alanda eksikseniz nasıl öğretmenlik yapacaksınız? Ya da kekeme iseniz mesela..." dedi.
MEB Bakanı Mahmut Özer
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, öğretmen alımı mülakatlarında KPSS’den yüksek alınan isimlerin elenmesiyle ilgili iddialara cevap verdi. Bakan Özer, KPSS sonucu ile mülakat sonuçlarının yüzde 97 oranında örtüştüğünü belirterek, “Yani bazen donanımlı, bilgili de olsanız anlatma kabiliyeti gibi temel bir alanda eksikseniz nasıl öğretmenlik yapacaksınız? Ya da kekeme iseniz mesela…” dedi.
Milli Eğitim Bakanı Mahmut Özer, son zamanlarda epey tartışılan mülakatlarla ilgili “Mülakat kanunda var. Bu bakanlığın tercihi değil. Mülakatla KPSS sonuçları yüzde 97 örtüşüyor, yani sınavda düşük alıp mülakatta geçenler gibi bir durum yok” dedi.
Bakan Özer, Habertürk’ten Nagehan Alçı’ya yaptığı açıklamada, KPSS’den yüksek puan almasına rağmen mülakatta elenen çok sayıda öğretmen adayına CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu sahip çıkmasını eleştirdi. Özer, Kılıçdaroğlu’nu bakanlığı yıpratmakla suçladı.
Bu haberler de ilginizi çekebilir:
Özer, mülakatın bakanlığın bir tercihi olmadığını belirterek “Süreç işliyor, itiraz eder, mahkemeye gider…İtiraz süreci bitti, ayın 14’üne kadar incelenip cevap verilecek. Mülakatla KPSS sonuçları yüzde 97 örtüşüyor, yani sınavda düşük alıp mülakatta geçenler gibi bir durum yok” diye konuştu.
‘MÜLAKATLARDA KAMERA KOYAMAYIZ’
Özer, ‘mülakatlarda tartışmaların önüne geçmek için kamera koyulup koyulamayacağı’ sorusunu ise şöyle yanıtladı: “20 bin kişiden bahsediyoruz. Bu kadar büyük sayılı mülakatlarda çok zor, ayrıca o zaman da farklı sorunlar çıkabilir.”
‘KEKEME İSE NASIL ÖĞRETMENLİK YAPACAK’
Özer, konuşmasına şöyle devam etti:
“Bazen çeşitli sebeplerden kaynaklanan farklılıklar olabiliyor. Bakın, öğretmenlik özel nitelikler gerektiren bir meslek. Size John Nash örneği vereyim. Çok büyük bir dehaydı ama iyi bir öğretmen olabilir miydi? Yani bazen donanımlı, bilgili de olsanız anlatma kabiliyeti gibi temel bir alanda eksikseniz nasıl öğretmenlik yapacaksınız? Ya da kekeme iseniz mesela… Örnek veriyorum, somut bir olay üzerine konuşmuyorum. Öğretmenlikte işin pedagojik, psikolojik boyutu da var, bunu unutmayalım.
Kısacası eğitim üzerinden, gençler üzerinden siyaset yapılmasını doğru bulmuyorum. Bakın Kılıçdaroğlu sizin kanalda çıktığı yayında ‘Ben zaten Milli Eğitim Bakanı ile görüşmeye gitmedim’ dedi. Nagehan Hanım ben herkesle görüşürüm. Amaç görüşmek olsaydı, doğru bir dille randevu istenseydi neden görüşmeyeyim? Kaldı ki Kemal Bey ben bakan olduğumda bir ‘hayırlı olsun’a geldi mi? CHP’den grup başkanvekili ve başka vekiller daha önce geldiler, görüştük. Bizim herkese kapımız açık. MEB çok şeffaftır. Bizim gizli saklı işimiz yok.”
