Bakan Koca: Yeni hayatımızda kalabalıklar olmamalı

KRONOS 13 Mayıs 2020 GÜNDEM

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınında Türkiye’nin önümüzdeki günlerde ikinci aşamaya geçebileceğini belirtirken, “Kontrollü sosyal hayatı ikinci dönemin stratejisi olarak görüyoruz” dedi. Kontrollü sosyal hayatı, maske ve sosyal mesafe kurallarına uyulmasının yanında ‘riskli ortamlardan uzak durmak ve günlük hayatı riski minimalize edecek şekilde düzenlemek’ olarak duyuran Koca, “Yeni hayatımızda kalabalık AVM, stadyum, tam kapasite çalışan asansörler olmamalıdır” dedi.

Bilim Kurulu toplantısının ardından açıklama yapan Koca, salgının Türkiye’deki seyrine ilişkin açıklamalarda bulundu. Koca, “8 hafta süren kimi yoksunluklar, kontrolü elden bırakmamıza yetecek bir zaman değildir. Daha ötesi risk alınmış bir an bile hayatlara mal olabilir. Karıştığımız bir kalabalıktan salgın tekrar uç verebilir. Tedbir aklın mecburiyetidir” şeklinde konuştu.

CAMİLERİN AÇILMASI

Camilerin dünyanın bazı yerlerinde açıldığını belirten Koca, benzer uygulamaların Türkiye’de de olabileceğini, önümüzdeki günlerde Bilim Kurulu’nda gündeme geleceğini söyledi. Koca, “Olabilecek gibi olursa daha çok tedbirli, belli kurallarla” ifadesini kullandı.

“10 Mart’tan itibaren uygulanan filyasyonla tedbir ve tedavi birbirini tamamladı, izolasyon sayesinde risk yönetildi. Maske kullanımıyla, solunum yoluyla bulaşan virüse karşı ciddi önlem alındı. 10 Mart’taki ilk vakayla başlayan süreçte hepimiz üzerimize düşeni yaptık. 29 Nisan’da günlük test sayısı 43 bin 498’e çıktı. Testteki artışa rağmen yeni hasta sayısı azaldı. Salgının 5. haftasından itibaren istikrarlı bir iyileşme içindeyiz. Şu anki şartlarda salgın kontrol altında.

‘BİR AY ÖNCEYE DÖNEBİLİRİZ’

“Geçen hafta olumlu net bilgiler ışığında Türkiye Koronavirüs’le birinci mücadelesini tamamlamıştır, ikin dönemin ilk günlerindeyiz dedim. Başarı ilk dönemde olduğu gibi yine tedbirlere bağlıdır. Virüsü taşıyan insanların tamamının izolasyon altında olduğunu düşünmek tehlikelidir. Virüs tam bilemeyeceğimiz bir dönem boyunca aramızda varlığını sürdürecektir. Son verilerin açıkça ortaya koyduğu gibi 1 hafta öncekinden çok daha iyi durumdayız. Buna rağmen tekrar ediyorum, salgın hastalıklar fırsat tutkunudur, virüse bu fırsatı tanırsak bir ay öncesine dönmek ihtimal dahilindedir, örnek olduğumuz dünyaya bu sefer ders olabiliriz, güç bizdeyken buna izin vermeyelim. Uyarılarımızın hiçbiri korkudan medet ummuyor, uyarılarımız toplum olarak bir sağduyu örgütlenmesine işaret ediyor, uyarılarımız salgın karşısında davranışın akla uygunluğu üzerinde duruyor. Bazı gündelik hevesler de ‘bu kadar olsun’ diye karşılanabilir ama bir pandemi sürecindeyiz. Pazar yeri kalabalığına tedbirsiz karışmak risktir. Koronavirüsten ödün vermek çikolatayla rejimi bozmaya benzemiyor. Riskle hangi ortamda karşılaşacağımızı bilemeyiz. Çok sağlıklı, belki de hiç belirti göstermeyen biri size hastalık bulaştırabilir, siz virüsü ondan alıp başkasının hastalığına sebep olabilirsiniz.

DİKKAT EDİLMESİ GEREKENLER

“Kesin olan şudur, tarihteki tüm salgınlar gibi yeneceğiz. Tedbir kabiliyeti yüksek bir grup olarak yeni hayatımızı hemen kurmalıyız. Kalabalık kuyruklar, AVM, stadyum, pazar yeri kalabalıkları, üç kişinin yan yana oturduğu koltuklar, tam kapasite çalışan asansörler olmamalıdır. Salgın sürecinde doğan tedbirli hayat tarzına kontrollü sosyal hayat diyoruz. Bu hayat, söylediklerimizin yalın ifadesidir, hepimizin ortak katkılarıyla gelişecektir. Bu mücadelenin profesörleri, bizler kontrollü sosyal hayatı ikinci dönemin stratejisi olarak görmekteyiz. Beklentimiz bugüne kadar olduğundan çok daha sıkı biçimde uymanızdır. Virüsün bulaşma kabiliyetinin yüksek olduğu kesindir. Birey olarak her birimiz için kontrollü hayat maske artı sosyal mesafe demektir. Aynı zamanda riskli ortamlardan uzak durmak, günlük hayatımızı ise riski minimalize edecek şekilde düzenlemektir. Bir şey olmaz cümlesinin üstünü çizmenizdir. Başarıyla uygulanması kurumların katkılarına, alacakları tedbirlere bağlıdır. Bu sosyal alanın yeniden düzenlenmesiyle mümkün olacaktır. Örneğin ulaşımda yeni bir oturma düzenine gidilmesi kaçınılmaz gözükmektedir. Virüsün yayılmasına, bireyler iççin risk oluşturmasına elverişli her ortamın düzenlenmesi bu kapsamdadır. Kontrollü sosyal hayat bireyler için kolaylaştırıcıya sahiptir. Hayat eve sığar mobil uygulaması riskler konusunda baştan bilgilendiriyor. Örneğin hizmet almak istediğiniz bir ortamda son 3 gün içinde pozitif tanı konu biri bulunmuşsa risk rehberiniz sizi uyarıyor.

‘8 HAFTA KISA BİR DÖNEM’

“Yerel yönetimlerden özel sektöre hayatın tüm taraflarına sorumluluk düşmektedir. Bu yeni döneme tam olarak girebilmiş değiliz. Bu 8 haftanın pandemi şartlarıyla mücadele açısından kısa bir dönem olduğunu tekrar hatırlatmalıyım. Zorunluluk yoksa dışarı çıkmayalım, işimiz ya da ihtiyaçlar için dışarı çıkmışsak yoğunluğu az yerleri tercih edelim. Tedbirleri esnetenleri ya da risk yokmuş gibi davrananları uyaralım. Kontrollü sosyal hayat, salgınla mücadelede sorumluluğun paylaşıldığı hayattır. Bu noktada sağlamamız gereken şey güçlü istikrardır.

‘YURT DIŞINDAN GELENLERE TEST’

“Turizm Bakanlığı’mızla yoğun bir çalışma dönemi geçirdik ve devam ediyoruz. Bilim Kurlu’muzun da bu anlamda alınması gereken tedbirleri belirtip sezonun açılmasıyla tedbirlerin nasıl devam edebileceğiyle ilgili plan yapıldı. Bayramdan sonra kontrollü olmak kaydıyla yurt dışında gelenleri test yaparak bunu daha sağlıklı götürme eğilimindeyiz. Erken dönemde testlere başlamış olarak, PCR’la bunu yapmak istiyoruz. Devamında da işletmelerin ve çalışanların hangi kurallara uyması gerektiğiyle ilgili rehber hazırlanmış oldu. Bunu da hem çalışanlar, turistler, hangi tedbirlere uymaları gerektiğini görmüş olacak. Hangi hastanelerimizin işletmelerle yakın irtibat içnde olması gerektiğiyle ilgili bütün hazırlıklarımızı yaptık, bayramdan sonra kontrollü şekilde devreye alma gayreti içinde olacağız.

HAZİRAN’DA YAPILACAK SINAVLAR

“Finallerin üniversitelere bırakılarak gerektiğinde yüz yüze yapılması şeklinde bir yaklaşım söz konusuydu. Haziranda hem LGS’nin, hem de YKS’nin yapılacak olmasının bir hareketliliğe sebep olacağını düşünüyoruz. Finallerin de yapılmasının bu hareketliliği artıracağı kaygısı oluştu. Olabildiğinde dijital yapılması yaklaşımımıza da YÖK aynı gün karar vererek yüz yüze sınavların yapılmaması kararını aldı.

RAMAZAN BAYRAMI’NDA SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI

“Ramazan Bayramı’nda sokağa çıkmayla ilgili bu bir hükümet kararı, bunula ilgili önümüzdeki günler salgının seyri bunda etkili olacak. Seyrine göre gündeme gelmiş olur, hükümet ve sayın Cumhurbaşkanı’mız gerekli açıklamayı yapmış olur. Bilim Kurulu’nun gündemine gelmedi.

BULAŞMA DEĞERİ

“Bulaştırma değeri İstanbul’da bir bölgede 16’ya kadar çıktı, ama il bazında 4,5-5’leri gördüğümüz dönemler oldu. Şu anda Türkiye’nin 1,56 olduğunu söyleyebilirim.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com