Babacan’dan yardımların gecikmesine tepki: Bir kişiden talimat gelmeyince bütün sistem kilitleniyor

Babacan, deprem sonrası yardımların gecikmesine tepki gösterdi ve "Öyle bir yönetim anlayışı oluştu ki merkezden talimat almayınca hiç kimse hareket edemiyor, kimse kılını kıpırdatmıyor. Merkezde de talimat veren bir kişi var. Ondan talimatı duymayınca bütün sistem kilitleniyor" dedi.

KRONOS 16 Şubat 2023 GÜNDEM

Deprem bölgelerinde incelemeleri sürdüren DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, “Depremden önce yapılması gereken pek çok şey vardı, niçin yapılmadı? Depremden hemen sonraki ilk 24 saat, ikinci 24 saat, üçüncü 24 saat sistem çalışmadı. Her türlü yardım çok geç ulaştı. Merkezde de talimat veren bir kişi var. Ondan talimatı duymayınca bütün sistem kilitleniyor” dedi.

Diyarbakır bulunan Babacan, “Anladığımız kadarıyla özellikle televizyon yayınlarıyla ilgili bir kısıtlama niyeti, bir caydırıcı niyet var. İnşallah o akıllarından geçen kötü şey gerçekleşmez. Çünkü haberleşme temel insan hakkıdır. Böyle bir ortamda herkes gerçekleri bilecek ki herkes elinde ne var ne yoksa yardım için ortaya koyacak. İktidar şu anda gerçekleri toprağın altına gömmeye çalışıyor. Öyle bir hazırlık seziyoruz. Buna asla izin veremeyiz” ifadelerini kullandı.

Babacan’ın açıklamaları şöyle:

“Depremlerde, doğal afetlerde yerinden yönetim anlayışı gerekiyor. Herkes Ankara’dan talimat beklerse hiçbir şey olmuyor. Muhtarlara kadar yetki gerekiyor. Hiç talimat beklemeden, deprem olduktan 10 dakika sonra herkesin bulunduğu bölgede çalışmaya başlaması gerekiyor. Bir bölge tamamen hasar gördüyse eşleştirilen bölgelerden derhal harekete geçilmesi gerekiyor.

‘TALİMAT GELMEYİNCE KİMSE HAREKET EDEMİYOR’

Öyle bir yönetim anlayışı oluştu ki merkezden talimat almayınca hiç kimse hareket edemiyor, kimse kılını kıpırdatmıyor. Merkezde de talimat veren bir kişi var. Ondan talimatı duymayınca bütün sistem kilitleniyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin özellikle afet döneminde nasıl hantallaştırdığını, sistemin yürümesine nasıl engel olduğunu maalesef çok acı bir faturayla, çok büyük bir insani bedelle ödemiş durumdayız.

‘Biz iktidarız, her şeyi herkesten iyi biliriz. Kafamıza göre hareket ederiz’ diye bir şey olmaz. Yardım için organize olan, insani ve maddi yardım ulaştırmaya çalışan insanlar, kuruluşlar var. Gayet güzel şeyler yapıyorlar. Onları kıskanıyorlar, onları çekemiyorlar. Biraz öne çıkan, başarılı işler yapmaya çalışan ne kadar sivil inisiyatif varsa onları yasaklamaya, bastırmaya çalışıyorlar. Yardım tırlarının önü kesiliyor, yönü değiştiriliyor. Niye insanları engelliyorsunuz? Bırakın isteyen istediğine yardım etsin.


 

‘İKTİDAR BU ENKAZIN ALTINDAN TEK BAŞINA KALKAMAZ’

Bugünkü iktidar asla bu enkazın altından tek başına kalkamaz. İlk günden itibaren Türkiye’ye çağrı yapacaklardı: ‘Büyük afeti millet olarak hep beraber çözeceğiz. Gelin hep beraber çalışalım’ diye çağrı yapacaklarına tutuyorlar öfke, nefret, tehdit… ‘Cumhur İttifakı olarak biz sahadayız, biz çözeceğiz’ diye bir şey olur mu? Ondan sonra muhalefetten haklı tespitler olunca da ‘Bunlar siyaset yapıyor’ diyorlar.

Hiç kusura bakmasınlar, bu ülke meşru demokratik siyasetle sorunlarını çözecek. Siyaset diye adlandırdıkları meşru eleştiri hakkıysa, kendileri siyasetin en büyüğünü yapıyor. Çünkü bu depremde dahi ‘Cumhur İttifakı’ diyerek kendi ittifaklarını, siyasi yapılarını ön plana çıkarmaya çalışıyorlar. Afetten bile fırsattan çıkarmaya çalışıyorlar.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram