Babacan: Kendi kazdıkları kuyuya kendileri düşecek

DEVA Partisi lideri Ali Babancan, seçim kanunundaki yapılması planlanan değişiklikle ilgili olarak, "Bu çıkartmaya çalıştıkları seçim kanunu var ya, kendi kazdıkları kuyuya kendileri düşecek, önce Bahçeli düşecek, ardından da Erdoğan düşecek" dedi. Babacan, iktidarın ülke halkını deprosayona soktuğunu ifade etti.

KRONOS 26 Mart 2022 GÜNDEM

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Türkiye’de son yıllarda antidepresan alıcı satışlarında ciddi artış olduğunu belirterek, “Huzur getirecek dedikleri sistem Türkiye’yi tam anlamıyla bir depresyona sokmuş durumda” dedi.

Babacan, partisinin Bursa Yıldırım İlçesi Kongresi’nde konuştu. Babacan, yarın CHP, İYİ Parti, Demokrat Parti, Saadet Partisi ve Gelecek Partisi ile DEVA Partisi Genel Merkezi’nde bir araya geleceklerini belirterek; “Evet parlamenter sistem diye bir hedef koyduk ama önümüzdeki ilk seçimden o hedefe doğru nasıl yürüyeceğiz, ülkemizin ihtiyaçları neler bütün bu konularda da diğer siyasi partilerle bir ortak payda ne kadar yakalarız, hangi alanlarda yakalarız bunun arayışını yarın itibariyle başlatmış olacağız” diye konuştu.

Cumhurbaşkanlığı sisteminin ülkeyi depresyona soktuğuna dikkat çeken Babacan, “Türkiye’de antidepresan satışları ciddi ölçüde artmış durumda. 2017 yılında toplam Türkiye’de 48 milyon kutu antidepresan satılırken, bu rakam 2021’de 59 milyon kutuya çıktı. Taraflı ve partili Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nde ülkemiz daha mutsuz oluyor ve insanlarımız ilaçla stres atmaya çalışıyor. Huzur getirecek dedikleri sistem Türkiye’yi tam anlamıyla bir depresyona sokmuş durumda. Mutsuz insanların ülkesinde çarşının pazarın yüzü gülmez. İnsanlar işe bile gitmek istemez. Gençler yarınlarını kara kara düşünür. İnsanların mutlu ve yarınlardan umutlu olduğu bir Türkiye’ye hep beraber ulaşacağız.” dedi.

Babacan, en büyük sorumluluklarının ülkeye neşe getirmek, insanların gülmesini sağlamak olduğuna işaret ederek, “Önce özgürlük diyeceğiz. Refaha giden yol, özgürlükten geçer. Hukuk devletini inşa edeceğiz. Herkesin hukuk güvenliğine sahip olduğu bir sistemi yeniden inşa edeceğiz. Eğitimde fırsat eşitliği sağlayacağız. Ülkenin doğusuymuş batısıymış hiç fark etmez, kuzeyi güneyi hiç fark etmez; en ücra köşeye dahi nitelikli eğitim ulaştırmak için çalışacağız. Sosyal yardımları bağımlılık sağlansın diye değil, vatandaşlarımızı zor durumdan çıksın diye sosyal devlet ilkesi gereği sağlayacağız. Biz kadrolarımızla, her alanda yapacağımız eylem planlarıyla emin adımlarla emaneti teslim almaya geliyoruz” ifadesini kullandı.

‘ÜLKEDE YAŞANAN SADECE EKONOMİK KRİZ DEĞİL’

İktidarın ekonomi politikalarını eleştiren Babacan, konuşmasına şöyle devam etti: “Türkiye’nin yaşadığı kriz sadece ekonomik kriz değil, Türkiye şu anda hukuk ve adalet krizi yaşıyor, dış politika krizi yaşıyor, eğitim krizi yaşıyor. Ekonomik krizin temelinde hukukun ve adaletin olmayışı var. Biliyorsunuz bu hükümet ekonomik krize çözüm olsun diye kur korumalı mevduat hesabı diye bir şey ilan etti. Şapkadan tam 1970 model bir tavşan çıkardılar. Bu 1970’lerde, 80’lerde uygulanmış, Özal bu uygulamaya ‘Kendini uyanık zannedenlerin dalaveresi’ demiş. İlk gün ayın 20’sinde açıkladır, 21’i sabahı ‘bu devleti batırma projesidir’ dedim. Yaşanmış çünkü tarihten ders almazsan tarih tekrar edip durur. Bu hafta bu hesapların ilk sonuçlarına göre; 23 Aralık ve 24 Aralık’ta dövize endeksli kur korumalı mevduat hesabını 100 lira yatıran vatandaş üç ay sonra 127 lira aldı.


Eğer ekmek bugün 3 liraysa, mazot, benzin 20 lirayı geçtiyse bunun temel sebebi kurdaki artış. Eğer döviz kuru bu kadar artmasaydı dünyadaki fiyat artışları kadar artsaydı bugün benzinin, mazotun olacağı 8-9 lira bilemedin 10 lira. Bunun tek sebebi kur artışı, Türkiye özel yaşadı bunu, başka ülkelerde böyle bir şey yok. Beceremediler, yönetemiyorlar. Maalesef bu kötü yönetimin bu ülkeye ödettiği bedel çok büyük.”

‘BİZ SİYASETTE UZLAŞI DEDİK’

Babacan, 6 partinin Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem konusundaki mutabakatının önemine dikkat çekerek, şunları söyledi: “Biliyorsunuz şubat ayının sonunda, 6 parti olarak Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem konusundaki hedefimizi ilan ettik, önemli bir mutabakat sağladık. Yakın siyasi tarihimizde bir ilki gerçekleştirdik. 45 sayfalık bir metin üzerinde her cümlesine kadar mutabık kaldık. İktidar partileri ülkeyi kutuplaştırarak, ayrıştırarak, ötekileştirerek yönetirken, şiddeti kutsayarak yönetirken, geçen hafta Adana’da olanları nasıl kutsadılar gördük. Copla sivil vatandaşları döven polisi Bahçeli ‘alnından öperim’ diyor. Ülkeye empoze ettikleri siyaset iklimi bu, ayrıştırmak, şiddet dili, ötekileştirmek.

Bizler, siyasette ‘uzlaşı’ dedik, ‘mutabakat’ dedik. Yarın bizim ev sahipliğimizde, 6 partinin genel başkanı bir araya geleceğiz ve bundan sonraki süreci değerlendireceğiz. Evet parlamenter sistem diye bir hedef koyduk ama önümüzdeki ilk seçimden o hedefe doğru nasıl yürüyeceğiz, ülkemizin ihtiyaçları neler bütün bu konularda da diğer siyasi partilerle bir ortak payda ne kadar yakalarız, hangi alanlarda yakalarız bunun arayışını yarın itibariyle başlatmış olacağız. Genel Merkezimizde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’nu, Sayın Gültekin Uysal’ı, Sayın Ahmet Davutoğlu’nu, Sayın Meral Akşener’i ve Sayın Temel Karamollaoğlu’nu ağırlayacağız. Görüşmelerimizin ülkemiz için hayırlı olmasını temenni ediyorum.”

‘SEÇİM KANUNU İLE KENDİ KAZDIKLARI KUYUYA DÜŞECEKLER’

Seçim yasasında yapılacak olan düzenlemeyle ilgili olarak ise Babacan, “Ne yapıyorlar 2018 seçim kuralları, matematiği böyle olmasaydı biz daha çok milletvekili çıkaracaktık diyorlar. Az oy alan partilerden çok oy alan partilere doğru milletvekillerini kaydırmaya çalışıyorlar. Seçim günü geldiğinde kimin çok oy alacağını kimin az oy alacağını millet belirleyecek, siz belirlemeyeceksiniz. İnanın göreceğiz, bu çıkartmaya çalıştıkları seçim kanunu var ya, kendi kazdıkları kuyuya kendileri düşecek, önce Bahçeli düşecek, ardından da Erdoğan düşecek. Nasıl 2018 seçimlerinde 50 artı 1 dediler, sonra yanlış yapmışız 40 artı 1 olsaydı, oylar düştükçe ne diyorlar keşke 30 artı 1 olsaydı, şimdi nasıl pişmanlar. Günü geldiğinde keşke değiştirmeseydik diyecekler. Milletimizin desteğini arkamıza aldıktan sonra korkacak hiçbir şey yok. Milletimizin sağduyusuna güveniyoruz, milletimizin ferasetine güveniyoruz.” diye konuştu.

 

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com