Babacan: Kafanıza esti diye MB başkanını değiştiremezsiniz, kriz çıkar

DEVA Partisi lideri Babacan, Merkez Bankası’nın eritilen 130 milyar dolarlık rezervini gündeme getirdikleri için ‘saçma sapan argümanlar’ geliştirildiğini kaydederek, “Önce şu brüt rezerv ile net döviz pozisyonu arasındaki farkı öğrenin. Bilmiyorsanız, arayın Merkez Bankası’nı, 25 yaşındaki genç bir uzman yardımcısını göndersinler. 5 dakikada anlatırlar” dedi.

KRONOS 24 Mart 2021 GÜNDEM

DEVA Partisi Mersin Erdemli ilçe kongresinde konuştu.

Demokrasi ve Atılım Partisi (DEVA) Genel Başkanı Ali Babacan, Mersin’de partisinin 1. Olağan Erdemli İlçe Kongresi’nde konuştu. Babacan’ın gündeminde İstanbul Sözleşmesi ve Merkez Bankası’nın döviz rezervi tartışmaları, Cumhurbaşkanı’nın vatandaşlara yaptığı döviz çağrısı ve sistem değişikliği önerisi vardı.

Babacan, tek bir kişi kafasına esince bu millete zarar vermesin diye ‘güçlendirilmiş parlamenter sistem’ dediklerine belirterek, “Yargı bağımsız olmalı, tarafsız karar almalı. İşleyen bir denge-kontrol mekanizması olmalı. Türkiye tek bir kişiden ibaret değildir, kimsenin iki dudağı arasına sıkıştırılamaz. Türkiye kimsenin keyfine göre yönetilemez. Türkiye 1’den büyüktür” dedi.

“KAFANIZA ESTİ DİYE MERKEZ BANKASI BAŞKANINI DEĞİŞTİREMEZSİNİZ, KRİZ ÇIKAR”

“Kafanıza esti diye Merkez Bankası başkanını değiştiremezsiniz, kriz çıkar” diyen Babacan, şöyle devam etti: “Gecenin bir yarısında karar alıp, Resmî Gazete’de yayınlamış. ‘Aldığı kararın nedenini kendisi açıklar’ diyorlar. Pervasızca bunu çok normal bir şeymiş gibi söylüyorlar. Kafanıza esti diye Merkez Bankası başkanını değiştiremezsiniz, kriz çıkar. Kafanıza esince halkın arasına karışın, çarşıya pazara inin, vatandaşın halini hatırını sorun. Özellikle esnafa dönüp ‘Destekten ne haber? Bu desteği alabildiniz mi?’ diye sorun bakalım ne cevap verecekler.”

“BU MİLLET YANLIŞLARINIZIN BEDELİNİ ÖDEMEK ZORUNDA DEĞİL”

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘yastık altı döviz ve altınların bankalara yatırılması’ yönündeki çağırısını da eleştiren Babacan, konuşmasında şunları söyledi: “Devletin 130 milyar dolarlık döviz rezervini erittiler, bir yandan da döviz borçlandılar. Merkez Bankası’nın kendisinin sahip olduğu döviz tükendi, kasasında borçlandığı döviz duruyor. Bugün çıkmış diyor ki, ‘yastık altında döviz, altın varsa getirin’ diyor. Sen bu milletin alın teri olan dövizi tüket, ondan sonra milletten döviz, altın iste. Pandemi çıktığında da bütün dünya vatandaşına doğrudan destek verirken, IBAN numarası vermişlerdi. Bu millet yanlışlarınızın bedelini ödemek zoruna değil.”


 

İktidar sözcülerini Merkez Bankası’nın internet sitesinin hangi sayfasında verilere bakılacağını öğrenemediklerini ifade eden Babacan, “Biz Merkez Bankası’nın eritilen 130 milyar dolarlık rezervini gündeme getirdikten sonra, işin ehli herkes aynı soruyu sordu. Bu konuyu sağa sola çekmek isteyenler, saçma sapan argümanlarla taraflı cumhurbaşkanını veya akraba bakanı savunmaya çalışanlar beyhude bir çaba içerisinde. Önce Merkez Bankası’nın internet sitesinden hangi sayfaya ve verilere bakılacağını öğrenmeliler. Önce şu brüt rezerv ile net döviz pozisyonu arasındaki farkı öğrenin. Bilmiyorsanız, arayın Merkez Bankası’nı, 25 yaşındaki genç bir uzman yardımcısını göndersinler. 5 dakikada anlatırlar. Öğrenmenin yolunu da gösteriyoruz” diye konuştu.

“DÖVİZLER SERBEST KUR REJİMİNE AYKIRI ŞEKİLDE SATILDI”

“Önce sessiz kalıp, duymuyor numarası yaptılar. Sonra dayanamayıp, ‘Döviz satıldı ama piyasa ve hukuk kurallarına uygun satıldı’ dediler” diyen Babacan, şunları söyledi: “Şimdi de ‘Öyle bir rezerv yok ki nasıl satalım?’ diyerek inkâr moduna giriyorlar. Bir başka vahim hata daha yapıyorlar. Bu dövizlerin TL karşılığı satıldığını söyleyerek sanki masum bir işmiş gibi anlatmaya çalışıyorlar. Yok, ne yapacaksın? Bedava mı dağıtacaksın? Tabii ki TL karşılığında satacaksın. Bu rezervler; Merkez Bankası’nın ilan ettiği serbest kur rejimine aykırı bir şekilde eritilmiştir. Şeffaf olmayan bir biçimde, örtülü ve dolambaçlı yollarla harcanmıştır. Rezervlerin ne zaman, kimlere, hangi kurdan, hangi yöntemlerle aktarıldığını hâlâ açıklamıyorlar. Neden korkuyorsunuz? Yaptığınız iş doğruysa çıkın savunun.”

“KADIN HAKLARI TABİİ Kİ HUKUKLA KORUNUR”

Babacan, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Kadın hakları kağıtlarla değil, vicdanla korunur’ sözlerini eleştirerek, “Kâğıtlar dediği de hukuk! Siz hukuka kâğıt parçası gözüyle bakarsanız o ülkede hukuk devleti olmaz. Kadını şiddete karşı tabii ki hukukla koruyacağız. Şiddete cüret edenin eli yanacak. Kadın haklarını katillerin insafına mı bırakacağız?” dedi.
Ülkenin bir kabusun içinde olduğuna ifade eden Babacan, “Sanki bir kâbusun içindeyiz. Bu kâbusta yüksek enflasyon, yüksek faiz, yüksek kur, yüksek borç var. Gençler ‘ev genci’ olmuş. 42 milyon kadını şiddetten korumayı amaçlayan bir insan hakları belgesi yakılıyor. Bu milletin alın teriyle biriktirilen, bu devletin bankasına konulan 130 milyar dolar döviz rezervi eritiliyor. Ama bu sadece kötü bir kâbus. Sandık gününün ertesi sabahına uyandığımızda tüm bunlar geçecek. Derin bir nefes alacağız. Bu yangını DEVA Partisi’nin damlaları söndürecek. Uyandığımızda yatırım, üretim, istihdam göreceğiz. Gençleri meslekleriyle buluşturacağız. Anne babaların başını huzurla yastığa koyduğu bir Türkiye’ye uyanacağız” şeklinde konuştu.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com