DEVA lideri Babacan, hükûmetin Suriye politikasını eleştirerek, "Dar bir ideolojiyi tüm dış politika sathına egemen kılmanın peşine düştüler. Ülkemizi uluslararası arenada yapayalnız bıraktılar, adına ‘değerli yalnızlık’ koydular. Yalnızlığın değeri beş para ettiğini anlayınca mı Sisi’nin peşine düşüyorsunuz? ” dedi.
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Hatay’da partisinin 1. Olağan Antakya ve Defne ilçe kongrelerinde konuştu.
Babacan, hükûmetin Suriye politikasında ısrarlı yanlışını sürdürdüğünü belirterek, “Türkiye barışın tesisinde aktör olmalıydı. Gerektiğinde arabuluculuk yapmalıydı. Dar bir ideolojiyi tüm dış politika sathına egemen kılmanın peşine düştüler. Ülkemizi uluslararası arenada yapayalnız bıraktılar, adına ‘değerli yalnızlık’ koydular. Değere bak değere. Nerede değer? Yalnızlığın değeri beş para ettiğini anlayınca mı Sisi’nin peşine düşüyorsunuz? Maliyeti ülkemize çok ağır oldu.” dedi.
Suriye’de kalıcı çözümden yana olduklarını ifade eden Babacan, “Suriye’de kalıcı çözümden yanayız. Suriye halkının huzur ve barış içinde, güven içinde yaşamasından yanayız. Peki, bunun yolu nedir? Siyasi diyalogdur, diplomasidir. Ülkemizin ulusal güvenliği ve çıkarları için, çözümün bütün taraflarıyla yapıcı ve gerçekçi diyalogların gerçekleştirilmesidir.” diye konuştu.
Kimsenin kimseye üstünlük taslamadığı, herkesin kendi kimliğiyle, olduğu gibi kabul edildiği bir ülkeyi inşa etmek için emin adımlarla ilerledikleri dikkat çeken Babacan, “Etnik, dini, mezhebi ve kültürel tüm çeşitliliğimizi sahipleniyoruz. Toplumdaki tüm farklılıkları kapsayan ‘eşit vatandaşlık’ anlayışından hiçbir zaman sapmayacağız.” şeklinde konuştu.
‘KAZANILMIŞ HAKLARIN GARANTİSİ OLACAĞIZ’
“Hiçbir vatandaşımız, devlet kapısının önünde korku ve endişe yaşamayacak” diyen Babacan, şöyle devam etti konuşmasına: “Devletin kademelerini, ayrımcılık yapmaksızın, bu ülkede yaşayan tüm vatandaşlarımıza, liyakati baz alarak açacağız. Topraklarımızın üzerinde yaşayan herkesin haklarını koruyacağız. Kazanılmış tüm hakların garantisi biz olacağız. Haklarımıza göz diken kimseye geçit vermeyeceğiz.
Tüm vatandaşlarımızın, inançlarının gereğini korkusuzca ve huzurla yaşayabilecekleri özgür bir Türkiye’yi oluşturacağız. Ötekileşme hissi doğuran tüm uygulamalara son vereceğiz. Alevi vatandaşlarımızın başta ibadethanelerine ilişkin talepleri olmak üzere inanç, düşünce ve davranış temelindeki sorunlarının çözümü için de gerekli her türlü adımı atmaya hazırız.”
Davetlerinin kuzunun kurda yem olmadığı bir Türkiye için olduğuna işaret eden Babacan, şunları söyledi: “İnsanımızı yarınların Türkiye’sine davet ediyorum. Kimliği, inancı, ideolojisi ne olursa olsun herkesi özgürlük, adalet, ehliyet, fırsat eşitliği ve şeffaflık ilkeleri etrafında, yeni bir birlikteliğe davet ediyorum. Bu davet; konuşmaktan korkmayan, fikirlerden korkmayan, farklı kimliklerden korkmayan, birbirinden korkmayan cesur bir Türkiye içindir. Bu davet; kuzunun kurda yem olmadığı bir Türkiye içindir. Sürekli olarak korku pompalayan mevcut hükûmete, en kısa zamanda, sandıkta dersini vereceğiz.”
