Babacan: Bir kral gidecek yerine hangi kral gelecek arayışında değiliz

DEVA Partisi lideri Ali Babacan, "Bir kral gidecek yerine hangi kral gelecek arayışında değiliz. Yönetim sistemini değiştirme ve demokrasiyi bu ülkede tekrar hakim kılma iddiasıyla yola çıktık. Ortak adayımız şu anki cumhurbaşkanının bir başka versiyonu olmayacak" dedi.

KRONOS 07 Ocak 2023 GÜNDEM

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Altılı Masa’da bulunan siyasi partilerin liderlerinin Cumhurbaşkanı yardımcısı olmaları yönünde bir fikir olduğunu söyledi. Babacan, uzlaşmaları halinde Altılı Masa’ya ittifak demelerinin önünde engel olmayacağını söyledi.

DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, T24 ekranlarında gündeme dair soruları yanıtladı.  T24 Yazarı Murat Sabuncu’ya konuşan Babacan, ‘Altılı Masa, 10 saat süren toplantıda neleri netleştirdi?’, ‘Davutoğlu’nun eşit ve ortak yetki çıkışı ne anlama geliyor?’ sorularına cevap veriyor.

Babacan’ın konuşmasında öne çıkan başlıklar şöyle:

“DEVA Partisi olarak sürdürdüğümüz yoğun bir süreç var. Bir de Altılı Masa’ya katkılarımız var, ortak hedefler doğrultusunda. Parlamenter sisteme geçişle ilgili hedefi ortaya koyduk. 10 yıldır Türkiye’de yapılamamış bir şey. 84 Maddelik maddeye mutabakatla ortaya koyduk. Bundan sonraki hedefimizi iki ayrı çalışma olarak ortaya koyduk. Birincisi ortak politika metni, 185 sayfa, yüzde 95 oranında tamamlandı. Altı parti hükümet programını mutabakatla hazırladı. İkincisi de geçiş sürecinin yol haritası. Ülke nasıl yönetecek sorusuna yüzde 95 mutabakat var. Parlamenter sisteminde istişare olsun, ortak akıl olsun istiyoruz. Seçimlerden hemen sonra yaşatmak istiyoruz. İki çalışmalar da yüzde 95 oranında bitti.

“Seçimi kazanıp, ülkedeki sorunları derhal çözmeye başlayıp parlamenter sisteme geçmek en önemli üç hedefimiz”
Hala ayrı ayrı partileriz. Yarınlar için bir araya gelerek seçimi kazanıp Türkiye’yi özgür ülke olma yoluna sokuyoruz. Son toplantımız önemliydi. DEVA Partisi olarak ortaya koyduğumuz önerilerin hayata geçtiğini görmüş olduk, çok çok sevindik. 6 partinin iradesiyle yapılan çalışma oldu. Bizim yaptığımız iş geçmiş yıllardaki koalisyonlardan farklı. Dün kavga ettiklerinizle bugün uzlaşma zemini arıyordunuz. Biz seçime girerken ortak bir seçim beyannamesiyle gidiyoruz. Genel Başkanlarının, örgütlerin birbirini tanıması, yakınlaşması, seçimden sonra ülkenin birlikte sıhhatli bir şekilde yönetilmesine zemin hazırladı. Seçimi kazanıp, ülkedeki sorunları derhal çözmeye başlayıp parlamenter sisteme geçmek en önemli üç hedefimiz. Bazen şu düşünülür; sistemi değiştirelim şu hükümetten bir kurtulalım da kervan yolda düzülür, biz böyle düşünmüyoruz.

‘ORTAK ADAY MEVCUT CUMHURBAŞKANINI BAŞKA VERSİYONU OLMAYACAK ‘

Bir kral gidecek yerine hangi kral gelecek arayışında değiliz. Yönetim sistemini değiştirme ve demokrasiyi bu ülkede tekrar hakim kılma iddiasıyla yola çıktık. Ortak adayımız şu anki cumhurbaşkanının bir başka versiyonu olmayacak.

Şu anki anayasa, cumhurbaşkanına olağanüstü yetkiler vermiş durumda. Ve Sayın Erdoğan da bu yetkileri pervasızca kullanıyor. Hatta yetkilerin sınırını zorlayarak kullanıyor. ‘Ben istedim oldu. Aklıma geleni yaparım, kimse de benden hesap soramaz’ diyor.

‘ÇOK ÖNEMLİ KARARLARDA PARTİLERLE İSTİŞARE YAPILACAK’

Memleketin tümünü ilgilendiren kararlarda temsil gücünün yüksek bir şekilde iradeye yansıması kıymetli. Bu da nasıl olacak, çok önemli kararlarda önce altı partiyle istişare yapacak, altı partinin rızasını alacak, sonra kendi yetkisini kullanacak.

Eğer altı parti güç birliği yapıp ortak aday belirlediğinde bu seçim kazanılacaksa altı partinin desteklediği adayın da seçimden sonra o altı parti ile istişare içinde olması işin tabiatında var.

‘GEÇİŞ SÜRECİ TAM MUTABAKAT İLE YAPILACAK’

Altı partinin rızasıyla oluyor bu iş. Partilerden herhangi birinin rızası yoksa geçiş sürecinin yol haritası tamamlanamayacak. Geçiş sürecinin yol haritası da altı partinin tam mutabakatıyla açıklanacak bir metin. Baştan bunu kabulle ve taahhüt altına alarak bu süreci çalıştırmaya başlayacağız, hiç kimsenin endişesi olmasın. Herkes bilsin ki kendi desteklediği partinin de onayı olmadan bu sistem yürürlüğe giremeyecek zaten.

‘GENEL BAŞKANLARIN CUMHURBAŞKANI OLMA FİKRİNE YAKIN BİR MUTABAKAT VAR’

Bir eşgüdüm komisyonu gibi bir şey olsun, genel başkanlardan oluşan. Bir de genel başkanlar, fiilen icranın içinde olsun, cumhurbaşkanı yardımcısı olarak, böyle bir fikir vardı. İkisinin de artıları ve eksileri var. İkinci modele daha yakın bir mutabakat var.

Geçiş sürecinin yol haritasında anayasaya uygunluk çok önemli. Vesayet gibi bir yapıyı da oluşturmamak çok önemli. Kimsenin bizi hukuk dışı hareketle suçlamaması lazım.

‘TASLAĞA YÜZDE 95 MUTABIK KALDIK’

Yüzde 95 oranında mutabık kaldığımız taslak var. Ama bizim ortak adayımız eğer dışarıdan gelirse diyebilir ki “eğitimle ilgili şu cümle var, anlamadım” derse biz anlatırız. Masa içinden ortak aday olursa, zaten sürecin içinde, işimiz o zaman kolaylaşır. Dışardan adayın da metin için rızasını almamız, onun da süreci sahiplenmesi, benimsemesi önemli.

Hükümet iki de bir “beka beka” deyip duruyor değil mi. Şu andaki hükümet, ayrıştırıcı, kutuplaştırıcı düşmanlaştırıcı dili ile ülkenin en önemli beka meselesi haline gelmiştir. Ülkenin bir kesimini düşman ilan ederek bu ülkenin birliğini bütünlüğünü sağlayamazsınız, ama Altılı Masa bunu sağlıyor.

Biz bu ülkenin demokrasisi için özgürlükler, zenginlikler için asgari müşterekle buluşup o müştereği hayata geçirmek için yola çıktık. Asgari müşterek bile ülkeyi kanatlandırıp uçuracak.

‘ERDOĞAN, MHP’Yİ YANINDAN AYIRSIN MÜMKÜN DEĞİL KAZANAMAZ’

Altı parti şunun idrakinde: Hiçbir partinin bu seçimde kendi adayını ilk turda seçtirecek bire durumu yok. AK Parti’nin de yok. Tayyip Erdoğan, MHP’yi yanından ayırsın, “bıktım bu yükü taşımaktan, Bahçeliyi istemiyorum” desin, mümkün değil kazanamaz.

“Merkezçek” kuvveti masayı bir arada tutuyor, başaracağız, kimsenin endişesi olmasın. 2018’den herkes ders almıştır.

Kilit noktadaki bürokratlarla ilgili isimlerin seçimden önce çalışılmasını, mümkünse bazı isimlerin de seçimlerden önce ilan edilmesi çok faydalı olur. Mesela; “biz seçilirsek Merkez Bankası başkanı bu olacaktır” diye somutlaştırmayı ben faydalı buluyorum.

UZLAŞIRSAK ALTILI MASANIN ADINA İTTİFAK DEMENİN ÖNÜNDE ENGEL KALMIYOR

Seçim pusulasına baktığınızda DEVA Partisi olacak. Tek başına da olabilir, ittifak şemsiyesi içinde de olabilir. Son toplantıda bunu da konuştuk. Eğer uzlaşırsak Altılı Masa’nın adına ittifak demenin önünde engel kalmıyor.

İl il duruma bakacağız. Altı partinin milletvekili sayısını maksimize etmek için hangi illerde ne tür bir işbirliği yaparsak daha çok milletvekili çıkarabiliriz diye bir süreç başlatmış oluyoruz aslında. Altı parti tek bir listeden tek bir partinin çatısı altında seçime girecek diye bir şey yok.

Milletvekili sayısının az olduğu illerde iş birliği modelleri Altılı Masa’nın toplam milletvekili sayısını artırmak açısından faydalı olacaktır, bunun simülasyonlarını yapıyoruz.

Beraber çalışarak pastayı büyüteceğiz. Amacımız Altılı Masa’nın pastasını büyütmek, bunu yaparken de her partinin de kendi dilimini büyütmek.

‘ADAYIMIZ İLK TURDA SEÇİMİ KAZANMASINI ELZEM GÖRÜYORUM’

Aday ile ilgili ilk defa görüşme kararını açıkladık. İlk defa kendi aramızda “aday konuşmayı artık başlatalım” kararı aldık. Adayımızın ilk turda ve açık farkla seçimi kazanmasını elzem görüyorum. Açık farkla kazanmak, seçim hileleri söylentilerini siler geçer. İstanbul’daki ikinci seçim gibi.

Sadece Altılı Masa’daki partilerin değil, başka partilerin de destek vereceği bir isim belirlersek başarımızı güçlendirir, hedefimize ulaşmamızı kolaylaştırır.

DEVA Partisi olarak diyalogdan yanayız. Herkesle görüşüyoruz. Görüşmeyiz konuşmayız dediğimiz hiçbir parti yok. Ortak adayımıza her partinin destek vermesini arzu ederiz.

“Kimseyi anayasadan çıkarmıyoruz; 85 milyon insanın vatandaşlık tanımını okuduğunda “bu benim” demesini sağlıyoruz”
Vatandaşlık tanımıyla ilgili maddede değişiklik yapılmalı diyoruz. O maddeyi mutlaka daha kuşatıcı kapsayıcı bir madde haline getirmemiz lazım ve 85 milyonun o maddede temsil edilmesi gerektiğini söylüyoruz. 2012’de AK Parti’nin komisyona getirdiği teklifte de bu anlayış vardı zaten. Kimseyi anayasadan çıkarmıyoruz. Tam tersi, 85 milyon insanın vatandaşlık tanımını okuduğunda “bu benim” demesini sağlıyoruz. Devlet her vatandaşını olduğu gibi kabul etmek zorunda. Vatandaşımız kendini nasıl tanımlıyorsa devlet o tanıma saygı duymak zorunda.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com