AYM, hasta mahpusun pamuklu iç çamaşırı ile neden meşgul olur?

Manisa'da alerjik rahatsızlığı olan bir mahpusa ailesinin getirdiği pamuklu iç çamaşırları 'güvenlik gerekçesiyle' teslim edilmedi. İnfaz hakimliği ve ağır ceza da talebi reddedince dosya AYM'ye taşındı. AYM pamuklu iç çamaşırı verilmeyen hasta tutuklu Mehmet Erdoğan'a tazminat ödenmesine hükmetti.

SEVİNÇ ÖZARSLAN 08 Aralık 2022 HABER ANALİZ

Anayasa Mahkemesi’nden (AYM) 3 gün önce çok ilginç hak ihlali kararı çıktı. Tam AYM Başkanı Zühtü Arslan’ın her toplantıda şikayet ettiği “İş yükümüz çok fazla, çok bireysel başvuru var, AİHM’e 47 ülkeden yapılan başvuru bile bu kadar çok değil” açıklamalarını teyit eden trajikomik bir örnek.

Örgüt üyesi olduğu iddiasıyla 2017 yılında tutuklanıp Manisa T Tipi Cezaevine gönderilen Mehmet Erdoğan, uzun yıllardır kroniker ürtiker ve vitiligo hastası. Hapse girince cezaevine yönetimine hastalığı nedeniyle antialerjik pamuklu iç çamaşırı kullanmasının zorunlu olduğunu söylüyor. Bununla ilgili aile hekimliği tarafından 27 Ekim 2017 tarihinde düzenlenen raporu da yetkililere sunuyor.

Ancak yönetim, ailesinin cezaevine teslim ettiği pamuklu çamaşırları teslim etmek yerine Erdoğan’ı Manisa Devlet Hastanesi’ne sevk ediyor. Hastanedeki cilt doktoru da aynısı söylüyor: “Hastanın antialerjik özellikli yüzde yüz pamuklu olan iç çamaşırı giymesi gerekiyor.” Cezaevi yönetimi iki doktor raporuna rağmen Erdoğan’a pamuklu iç çamaşırlarını yine teslim etmiyor.

Talepleri reddedilen Mehmet Erdoğan da Manisa İnfaz Hakimliği’ne şikayet dilekçesi yazıyor. Hakimlik önce cezaevi kantininde bu ürünün satılıp satılmadığını soruyor. Kurumda aynı ürün satıldığı bilgisi gelince ailesinin getirdiği çamaşırların teslim edilmesine değil ‘güvenlik gerekçesiyle’ aynı çamaşırın cezaevi kantininden alınmasına karar veriyor.

Ailesi satın almış getirmişse neden kurum kantininden alınsın? Pamuklu çamaşır güvenliği nasıl tehdit edebilir? Üstelik cezaevi kantinleri çok pahalı. Fiyatlar dışarının iki üç katı olduğu için birçok mahpus kantinden alışveriş yapamıyor. Bu nedenle Erdoğan karara itiraz ediyor ve pamuklu iç çamaşırı dosyası Manisa 1. Ağır Ceza Mahkemesi’ne taşınıyor. Mahkeme de İnfaz Hakimliği’nin verdiği kararın usul ve yasaya uygun olduğuna hükmediyor.

MADDİ VE MANEVİ VARLIĞINI KORUMA HAKKI İHLAL EDİLDİ

Mehmet Erdoğan son çare olarak 24 Nisan 2019’da Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru yapıyor. Sonuç ne biliyor musunuz? AYM, Erdoğan’ın Anayasa’nın 17. maddesinde güvence altına alınan kişinin maddi ve manevi varlığını koruma ve geliştirme hakkının ihlal edildiğine karar veriyor. Üç gün önce açıklanan karara göre Erdoğan’a 13.500 TL manevi tazminat ödenecek. Yani devlet şimdi Mehmet Erdoğan’a antialerjik pamuklu iç çamaşırı verilmediği için 13 bin 500 TL verecek.

Sırasıyla cezaevi müdürü, yönetimi, infaz hakimliği, onun üstündeki mahkeme hem hasta bir insanı mağdur ediyor, hem de verdikleri hukuksuz kararlarla AYM’yi pamuklu bir çamaşır meselesi yüzünden meşgul ediyorlar. Devletin kasasından da çamaşırın cezaevi kantinindeki fiyatının kat kat üstünde tazminat ödeniyor. Son dönemde buna benzer çok hak ihlali kararı çıktı.

Anayasa Mahkemesi Başkanı Zühtü Arslan bu yılın başından itibaren katıldığı tüm toplantılarda, özellikle AYM’nin 60. kuruluş yıldönümü olan 25 Nisan 2022’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın da bulunduğu toplantıda yargı ve idari kurumların işlevsizliğini, adil kararlar verilmediğini üstüne basa basa dile getirdi.

En sonra 1 Kasım 2022’de Trabzon’da gerçekleştirilen “Anayasa Mahkemesi’nin Temel Haklar Alanındaki Kararlarının Etkili Bir Şekilde Uygulanmasının Desteklenmesi” konulu paneldeki ifadeleri şöyle:

“Bugün itibarıyla mahkememize 123 bine yakın bireysel başvuru var. Dünyanın hiçbir anayasa mahkemesinde, hiçbir ulusal insan hakları mahkemesinin önünde bu kadar başvuru yok. Bunu kabul etmek zorundayız, ağır bir iş yükü ile karşı karşıya kalan ve her geçen gün artan bir şekli ile mücadele etmek zorunda kalan bir mahkeme bu kadar çok bireysel başvuru ile sübjektif etkiyi sağlayarak mücadele edemez. Objektif etki ile kastettiğimiz yasama, yürütme ve yargı organları, idare makamları, ihlali gidermekle yükümlü olan makamlar Anayasa Mahkemesi’ne yeni bir şikayetin olmasını beklemeden hak ihlalinin kaynaklarını kurutmak durumundadırlar. İdari makamlar idari işlemler yaparken Anayasa Mahkemesi’nin bireysel başvuruda verdiği ihlal kararlarını bu kararların gerekçelerini, kararda ortaya konulan ilkelerin esaslarını dikkate almak durumundadırlar. Bunu yaptığınız taktirde biz yeni başvuruların dolayısıyla yeni ihlallerin ortaya çıkmasını önleyebiliriz.”

Alerjik rahatsızlığı olan bir mahpusa getirilen pamuklu iç çamaşırının teslim edilmesi gibi çok basit bir meselede hukuki ve insani bir karar veremeyen ya da vermek istemeyen mahkemelerin, idari kurumların insanları adil yargılayıp adil bir karar vermesi mümkün mü?

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com