Ayasofya, Kudüs, Filistin tamam da peki Uygurlar?!

Patrona moral vermekten İstanbul Sözleşmesi'ni tartışmaya açmaya, sosyal medya tedbirlerinden Uygurlar'ın çığlığına kulak vermeye...

KRONOS 05 Temmuz 2020 PODCAST

Fatih Altaylı, Habertürk: MÜSİAD yöneticileri patlama sonrası fabrikanın sahibi işadamını ziyaret etmişler. Ve ölenlerin geride kalan aileleri yerine fabrika sahibine “moral” vermeyi tercih etmişler. Kazanın sorumlusu olarak gözaltına alınması gereken adama kaza şerefine bir yemek düzenlemişler. Aferin hepinize.

Berrin Sönmez, Gazete Duvar: İstanbul Sözleşmesi, insan haklarına ilişkin hukuki manzumenin tamamlayıcılarından sayılacak bir uluslararası hukuk metni. Sözleşme şiddeti, insan hakları ihlali olarak tanımlayıp taraf devletlere dört temel görev yükler: Şiddeti önle; şiddete uğrayanı koru; şiddet failini yargıla; şiddeti önleyecek politikalar geliştir. Sorarım size bu dört temel görevin hangisi dine ve kültüre aykırı?

Ümit Alan, Birgün: Bir şeyleri yasaklamak için bile erken fark edip alternatifini inşa edenler var. Çünkü karşımızda yaratılan ve artık geri alınamayacak olan bir ihtiyaç daha ötesinde bir ticari ekosistem yatıyor.

Emrullah Bayrak, Ocak Medya: Ayasofya’da namaz kılmak için abdestini almış virüs sebebiyle seccadesiyle bekleyen, Türkiye’nin Ayasofya hamlesini ABD’nin Kudüs hamlesine verilecek bir cevap olarak gören, Filistin deyince İsrail’e tepki amaçlı sokağa koşan kardeşlerim, Doğu Türkistan için ne zaman harekete geçeceksiniz?