Rusya’nın Ukrayna’yı işgali ile dünya enerji piyasaları alt üst oldu. Avrupa, işgalci Moskova hükümetine mahkum kalmamak için Rus gazı kullanımını minimuma indirdi. Şimdi de doğalgazın alternatifini arıyor.
Daha bir yıl öncesine kadar Avrupa’nın sorunlar listesinde ‘enerji’ alt sıralarda yer alıyordu. Kuzey Akım 2 boru hattından akacak Rus gazı ile Avrupa’nın onlarca yıllık enerji ihtiyacının garanti altına alındığı düşünülüyordu. Ta ki, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin’in, 6 yıl önce Kırım’ı koparmasının ardından Ukrayna’nın tümünü birden işgal etmeye karar vermesine kadar. Şubat ayındaki askeri harekatın ardından sadece Avrupa’nın değil dünyanın enerji kartları yeniden karıldı.
RUSYA’YA ALTERNATİF ARANIYOR
Dünyanın en büyük doğal gaz rezervlerine sahip ülkelerinden Moskova’nın uluslararası teamülleri alt üst eden işgal girişiminden sonra, enerjisini Rusya’dan temin eden Avrupa ülkeleri için büyük bir endişe başladı. Hem işgalci bir ülkeden gaz almak istemeyen, hem de ne zaman ne yapacağı kestirilemeyen Rusya’ya bağımlılıktan kurtulmak isteyen Avrupalı politikacılar, dünyanın dört bir yanında gaz arayışına başladılar. Uzakdoğu’dan Körfez ülkelerine, Afrika’nın gaz kaynaklarına sahip ülkelerinden kuzey komşuları Norveç’e kadar çalmadık kapı bırakmadılar. Kısa vadede endişeler giderilmiş olsa da, asıl konu sanayileri büyük oranda gaza bağımlı Avrupa’nın gelecek yıllardaki enerji güvenliği. Şimdi herkes rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir kaynakların dışında farklı enerji modelleri arayışında.
İLK GÜNDEME GELEN: HİDROJEN
Bu süreçte gündeme gelen bir alternatif de, hidrojenden enerji elde edilmesi. İklim açısından da temiz bir enerji kaynağı olan hidrojen teknolojisi, şu anda pahalı olsa da, gelecekte doğalgazın yerini alacak kaynakların başında geliyor.
BORULARI DÖŞEMEYE BAŞLADILAR BİLE
Almanya başta olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde hidrojen boru hatlarının döşenmesine başlandı bile. Özellikle Almanya’nın ağır sanayisinin yoğunlaştığı bölgelerde şu günlerde hummalı bir çalışma var. Toprağı kazan ekskavatörlerin ardından faaliyete girişen işçiler, beyaz çelik boruları metre metre döşüyorlar.
KÖMÜR VE PETROLÜN YERİNE
Avrupa hidrojen ağı planları uzun zamandır var olsa da, Ukrayna’daki savaş ve artan doğal gaz fiyatı nedeniyle ivme kazandı. Avrupa Komisyonu da hidrojeni, sanayide ve ulaşım sektöründe doğal gaz, kömür ve petrolün yerini almasını umut ediyor. Komisyon’a göre, 2030’da Avrupa Birliği içinde en az 20 milyon ton hidrojen taşınacak. Bu nedenle Komisyon, dağıtım altyapısının genişletilmesini hızlandırmaları için ülkelere çağrı yapıyor.
HEDEF 53 BİN KM BORU
Hidrojen, doğal gaz boru hatlarının işletmecileri için yeni bir pazar oluşturacak gibi görünüyor. Dağıtıcılar, ilk hedeflerinin 2040 yılına kadar hidrojen taşımacılığı için 53 bin kilometrelik boru hattı yapmak olduğunu söylüyor. Bu amaçla kurulan gaz şebekesi operatörleri girişimi ‘Avrupa Hidrojen Omurgası’na göre, birçok eski doğal gaz boru hattı bu amaç için kolayca dönüştürülebilir. Ancak, bazı hatların da yeniden inşa edilmesi gerekiyor.
NASIL ÜRETİLECEK?
Basitçe anlatmak gerekirse, hidrojen suyu elektrik kullanarak bölerek üretiliyor. Elektroliz de denen bu işlemde kullanılan elektrik eğer rüzgar ve güneş gibi yenilenebilir kaynaklarından kullanılarak elde ediliyorsa, bu enerji, ‘yeşil’ olarak kabul ediliyor. Hidrojenin büyük avantaj, depeolanabilir olması ve neredeyse hiç kayıp olmadan uzun mesafelere taşınabilmesi. Bu nedenle, elektriğe göre avantajları daha fazla, zira elektriğin ideal olarak yerel olarak üretilip, tüketilmesi gerekiyor. Uzak mesafelerden nakledilen elektrikte kayıp da yaşanıyor. Hidrojen, güneş ve rüzgar olan dünyanın herhangi bir yerinde, temiz bir şekilde üretilebilir ve daha sonra boru hatları veya gemilerle daha fazla enerjiye ihtiyaç duyulan yerlere nakledilebilir. Bilim insanları hidrojen için, ‘geleceğin ham petrolü’ tanımlaması yapıyor.
‘ENERJİLERİN ŞAMPANYASI’
Kaynak sıkıntısı en az enerjilerden olsa da hidrojen hala, pahalı bir teknolojiyle üretiliyor. Alman bilim insanları hidrojen için ‘enerjilerin şampanyası’ tanımını yapıyor. Avrupa’da yeşil elektrikten hidrojen üretmek için kaynaklar kısıtlı zira güneşi az olan kıtanın rüzgar enerjisi kaynakları da sınırlı. Bu nedenle hidrojen üretiminin Avrupa dışında, güneşi bol bölgelerde çok daha ucuza, temiz bir şekilde üretilmesi imkanı var. Güneşi bol Ortadoğu ülkelerinde kurulacak fotovoltaik sistemler ile Avrupa’ya kıyasa daha ucuza hidrojen elde etmek mümkün olabilir. Şimdi ülkeler, dünyanın su ve güneş kaynakları bol bölgelerinde üretilecek hidrojenin depolanacağı yerler, ve bunu taşıyacak boru hatlarını planlıyor.
ŞİMDİLİK EN BÜYÜK ALTERNATİF
Hidrojenin ‘iklim koruma hedeflerine ulaşmada önemli bir katkı’ sağlayabilecek bir enerji kaynağı olarak gören bilim insanları, hidrojen ekonomisinin hızlı bir şekilde yükseltilmesini, altyapının hızlı bir şekilde genişletilmesini ve taşıma araçlarının artırılmasını tavsiye ediyor.