Cumhurbaşkanlığı Yüksek İstişare Kurulu üyesi Bülent Arınç’ın, 2013 yılında Başbakan Yardımcılığı görevini yürütürken TRT Türk’te katıldığı Görüş Farkı programında Fethullah Gülen’i ziyaretine ilişkin söylediği, “Sayın Başbakanımıza da gitmeden önce konuyu açtım. İzin verir misiniz dedim. Çok memnun oldu. Bizden bir emelleri olur mu? Bir tavsiyeleri olur mu, onu da öğren dedi. Farkında olmadığımız herhangi bir yanlışımız olursa, bu konuda da bizi aydınlatmasını rica etti” sözleri, gündemdeki “Gülen cemaatinin siyasi ayağı kim?” tartışmalarına yeni bir boyut getirdi.
Dönemin Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, TRT’deki programda Fethullah Gülen’le görüşmek için Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’dan onay aldığını ve Erdoğan’ın ziyaretten çok memnun olduğunu belirtiyor ve “Bizden bir emelleri olur mu? Bir tavsiyeleri olur mu, onu da öğren dedi. Farkında olmadığımız herhangi bir yanlışımız olursa, bu konuda da bizi aydınlatmasını rica etti.” ifadelerini kullanıyor.
Yeniden gündeme gelen videoda Bülent Arınç şunları söylüyor: “Hocaefendi bana göre siyaset üstü bir insan. Bir partinin dar kalıpları içinde, ya da hükümetin her yaptığına ‘aferin’ diyecek bir düşüncede görmemek lazım. Türkiye ve dünyayı yakından takip ediyor. Buna bizzat şahit oldum. Bizim içinde olup da göremediğimiz pek çok şeyi daha objektif ve yukarıdan bakarak.
Mümkün olursa hoca efendiyi bir ziyaret eder miyim diye gönlümden geçirmiştim. Hanım da bu işe çok sevindi. Washington’dan bulunduğu yer 4-5 saatlik bir mesafe. Sayın Başbakanımıza da gitmeden önce konuyu açtım. İzin verir misiniz dedim. Çok memnun oldu. Keşke bizim için de mümkün olsa, görüşebilsek dedi. Ama programı çok yoğun. Selamlarımızı, sevgilerimizi götürürsünüz.
Bizden bir emelleri olur mu? Bir tavsiyeleri olur mu, onu da öğren dedi. Farkında olmadığımız herhangi bir yanlışımız olursa, bu konuda da bizi aydınlatmasını rica etti.
Başbakanımızın şahsını çok seviyor. Bunu her vesileyle ifade ediyor. Çok büyük hizmetleri olduğuna inanıyor.
28 Şubat sürecinde de büyük sıkıntılar oldu. Kendisine büyük iftiralar atıldı.Birbirinden kötü yalanlar ve iftiralarla cezaevleri yolları gösterildi, davalar açıldı, örgütle suçlandı. Bu davaların hepsi hamdolsun ki beraatle sonuçlandı.”
