AP haber ajansı, Çin hükümetinin Sincan bölgesinde yaşayan Uygur ve Kazaklar arasındaki doğum oranlarını düşürmek için zorla kısırlaştırma ve kürtaj yöntemlerini uyguladığını açıkladı.
Çindeki Sincan Uygur Özerk Bölgesinin başkenti Urumçi
Associated Press (AP) haber ajansının yaptığı bir araştırma, Çin hükümetinin Uygur ve Kazak kadınlarına zorla kısırlaştırma, kürtaj ve doğum kontrol yöntemlerini dayattığı iddiasını gündeme getirdi.
Habere göre Çin’in Sincan eyaletindeki Uygurlar ve Kazaklar arasında doğum oranı son yıllarda birçok bölgeye kıyasla önemli ölçüde azaldı. Sincanlı araştırmacı Adrian Zenz, doğum oranlarının neden hızla düştüğünü araştırdı. Bu sırada Zenz, Çin hükümetinin Sincan’daki azınlık doğumlarını sistematik olarak önlemek için bir strateji geliştirdiğini fark etti.
Zenz, “Bu strateji, kişinin kendisi tarafından uygulamasına son verilemeyen, spiraller gibi doğum kontrol yöntemleri ile doğurganlık çağındaki kadınların toplu olarak kısırlaştırılmasını kapsıyor” dedi.
Zenz ayrıca, “Pekin hükümeti, ayrıca yetkililerin gerçekten kapı kapı dolaşıp hanelerde kaç çocuğun yaşadığını kontrol ettiği çok sıkı bir gözetim programı başlattı” diyerek şu bilgiyi paylaştı: “Çocuklar yıllar veya on yıllar önce doğmuş olsa bile hükümet çok fazla çocuğu olan haneleri artık ağır cezalandırılıyor.”
AP tarafından yapılan araştırmada da resmi istatistikler ve belgeler incelendi. Araştırma kapsamında, Çin tarafından kamplarda tutulan yaklaşık 30 eski mahkûmla röportaj yapıldı.
Kazakistan’da yaşayan Gülnar Omirzakh, üç çocuğu olduğunu, daha sonra hükümet emiriyle kendisine spiral uygulandığını ve üstelik para cezası ödemek zorunda kaldığını anlattı. Omirzakh, “Bu uygulamayı kadınları uyuşturarak yapıyorlar, kocasından da izin istemiyorlar. İtaat etmezseniz, kamplara gönderiliyorsunuz” diyerek yaşadıklarını anlattı. Omirzakh, “İnsanlar artık hamile kalmaktan ve doğum yapmaktan korkuyor. Özellikle genç kadınlar…” dedi.
Çin hükümeti ise iddiaları reddetti. Dışişleri Bakanlığı sözcüsü Zhao Lijian, soruya yanıt vermek yerine Sincan’nın ekonomisinden söz ederek, “Gerçek şu ki Sincan ekonomisi sürekli gelişiyor. Toplum uyumlu ve istikrarlı, insanların yaşam koşulları iyileşiyor ve dinler uyum içinde yaşıyor” dedi. Zhao Lijian, iddialarla ilgiliyse, “Tüm bunların gerçeklerle hiçbir ilgisi yok” diye konuştu.
Birleşmiş Milletler, batı hükümetleri ve insan hakları savunucuları, Çin’i yıllardır Uygurlara ve diğer Müslümanlara baskı yaptığını raporluyor. Raporlarda, bir milyondan fazla Müslümanın kamplara yerleştirildiği belirtiliyor.
Çin ise Sincan’daki politikasını terörle mücadeleye dayandırıyor.
Araştırmacı Zenz, Çin hükümetinin zorunlu doğum kontrol ve kısırlaştırma dayatmasını demografik bir soykırım olarak nitelendiriyor. (KRONOS DÜNYA)
