Alman uzman: Kaz Dağları’na yapılan çifte ahlaksızlıktır

KRONOS 13 Ağustos 2019 GÜNDEM

Altın madeni uğruna Kaz Dağları'nda 400 bine yakın ağaç katledilmişti.

Kaz Dağları’nda Kirazlı ve Balaban köyleri yakınında ve Çanakkale’nin içme suyu barajı Atikhisar’ın yanı başında altın madenciliği yapılmak isteniyor.

Türkiye Erozyonla Mücadele Ağaçlandırma ve Doğal Varlıkları Koruma Vakfı’nın (TEMA) uydu görüntüleri üzerinden yaptığı tespite göre, altın madeni için bölgede kesilen ağaç sayısı 195 bin. Kaz Dağları’nda Alamos Gold maden şirketinin ekokıyımına karşı ise 19 gündür “Su ve Vicdan Nöbeti” sürüyor.

‘ÖLÜMÜ KADAR GİDEN TEHDİT SÖZ KONUSU’ 

Çanakkale Belediye Başkan Yardımcısı Rebiye Ünüvar, “Cevher işlenirken net bir şekilde biliyoruz ki siyanür kullanılacak. Sulama kaynağımız olan baraj kirlenecek, kirlenmenin ötesinde hayati tehlikeye neden olacak. Sağlık sorunları ve ölüme kadar giden tehdit söz konusu” diyor.

Geçtiğimiz günlerde nöbet eylemine destek veren İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’in ilk sözleri, “Burayı görüp de vicdanı sızlamıyacak kimseyi tanımıyorum” olmuştu.

CHP ve HDP’li birçok milletvekili ise konuyu Meclis gündemine taşıyarak, soru önergeleri vermişti.

Almanyalı ormancılık uzmanı Peter Wohlleben

‘TÜRKİYE İÇİN BU BİR FELAKET’

Diğer yandan Kaz Dağları’ndaki altın madenciliğine karşı bir uyarı da Almanyalı ormancılık uzmanı Peter Wohlleben’den geldi. On binlerce ağaç kesilmesinin Türkiye için bir felakete yol açabileceği konusunda uyardı bulunan Wohlleben, altın madeni projesi hakkında DW’nin sorularını yanıtladı.

DW’den Tamsin Walker’ın “Kaz Dağları’nda on binlerce ağacın kesilmesi bölge için nasıl bir sonuç doğurur?” sorusuna Wohlleben, şu yanıtı verdi:

“Özellikle Türkiye için bu bir felaket. Çünkü yaz aylarında sıcaklık çok artıyor ve ormanın olmadığı dağlık bölgelerde de kuraklık artıyor. Almanya’da yürüttüğümüz araştırmalar, ormanın yaz aylarında hava sıcaklığını 10 dereceye kadar azaltabildiğini ortaya koydu.
“Türkiye’de de durum farklı değil. Özellikle daha yüksek sıcaklığa ve daha büyük kuraklığa yol açacağını bildiğimiz iklim değişimini de dikkate aldığımızda tek bir ağacın bile vazgeçilmez olduğu bir gerçek…”

‘AB’DE SİYANÜR KULLANIMI 2010’DAN BERİ YASAK’

Kanadalı şirket Alamos Gold’un altın elde etmek için siyanür kullanacak olmasını da değerlendiren ormancılık uzmanı Wohlleben, şunları ifade etti:

“Siyanür çok zehirli. Siyanürün suya karışmasının, hem halka hem doğaya ağır sonuçları olabilir. 10 yıl önce Romanya’da baraj yıkıldı, Türkiye de baraj yıkılmasından ötürü, bir gümüş maden ocağı ile ilgili kötü tecrübeler yaşadı… Bu nedenlerden ötürü siyanür kullanılmamalı.

Zaten Avrupa Birliği’nde 2010 yılından bu yana haklı nedenlerden ötürü siyanür kullanımı yasak. Ayrıca siyanüre kıyasla daha hafif, alternatif yöntemler var… Alternatif olmasına rağmen çevre katili siyanürle işlem yapılacak olunması çifte ahlaksızlık.”

Alamos Gold CEO’sunun bölgenin 10 yılda eski haline döneceğini savunmasına ise karşı çıkan Wohlleben, bunun mümkün olmadığını vurguladı.

‘100 YILLAR BOYUNCA ESKİ HALİNE KAVUŞAMAYACAK’ 

“Almanya’daki araştırmalarımız da bunu ortaya koyuyor. Bizim de Almanya’da bakir ormanlarımız vardı ama ne yazık ki ağaçlandırma çalışmalarının üzerinden 100 yıl geçmesine rağmen doğru düzgün bir orman oluşturulamadı.

Ayrıca 100 genç ağaç, birkaç asırlık tek bir ağacın yerini tutmuyor. Şu anda Türkiye’de kesilen ağaçlar işte birkaç asırlık ağaçlar. Ve yerine dikilecek fidanlar önümüzdeki yüzyıllar boyunca ormanı eski niteliğine kavuşturamayacak. Bu zararları telafi etme konusunda çok ucuz bir yol.

Yeni fidanlar, ağaçlandırma çalışmalarıyla bölgenin gözlere yeşil görünmesi sağlanabilir. Ama bu yapılanın bir felaket olduğu gerçeğini değiştirmez.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram