Akşener’in dağıttığı Millet İttifakı’nı ‘millet’ yeniden kurdu

Türkiye siyasetinde belkide bir ilki yaşandı. Bugüne kadar siyasetçiler karar alır ve halktan buna uymalarını isterlerdi. Bu kez halk yüksek bir sesle siyasetçiye ‘senin aldığın kararı tanımıyorum’ ve ‘oturun sorunu’ çözün dedi.

SÜLEYMAN ÖZKAYA 06 Mart 2023 GÖRÜŞ

Türkiye siyasetinde muhaliflerin en önemli motivasyon kaynağının tek adam rejimine son vermek olduğunu anlamayan siyasetçi yanlış karar alır, bilim insanı isabetsiz analiz yapar, gazeteci ise yetersiz öngörüde bulunur. Aslında Erdoğan’ın en büyük rakibi bu motivasyona sahip insanlar. Bu insanlar Erdoğan’a 2019 yerel seçimlerinde hayatının dersini verdi. Bu insanlar bu kez Millet İttifakı’nın sorun çıkaran partisi İYİ Parti’yi tekmelediği masaya döndürdü.

İYİ Parti lideri Meral Akşener’in masadan ayrılması sonrasındaki gelişmelerde bunu çok net bir şekilde gördük. Tek adam rejiminin son bulmasını isteyen milyonlarca insan bu gelişmeye tepki gösterdi. İYİ Parti’nin kendi tabanı ‘bu kararı bir anlamda tanımıyorum’ dedi. Partiden ciddi sayıda üye istifa etti. Toplumda kanaat önderi durumunda olan insanlar Akşener’in ne yapmak istediğini sorguladı ve kararın anlamsızlığını net bir şekilde ortaya koydu. Erdoğan rejimine karşı diğer partili seçmenleri ise partilerine çözüm bulunsun baskısında bulundu. ‘Tek adam rejimini’ istemeyen milyonların kararlı itirazı Altılı Masa’nın toplanmasını ve adayın açıklanmasını sağladı.

Türkiye siyasetinde belkide bir ilki yaşandı. Bugüne kadar siyasetçiler karar alır ve halktan buna uymalarını isterlerdi. Bu kez halk yüksek bir sesle siyasetçiye ‘senin aldığın kararı tanımıyorum’ ve ‘oturun sorunu’ çözün dedi. Bu tepkiyi gören başta Akşener ve diğer liderler sorunu çözümü için adım atmak zorunda kaldılar. Akşener, Kılıçdaroğlu’nun adaylığını Mansur Yavaş ve Ekrem İmamoğlu’nun Cumhurbaşkanı yardımcısı olmaları şartıyla kabul etti. Aslında Akşener’e ‘onurlu dönüş’ yolu açılmış oldu. Kriz sonrasında yanına İmamoğlu ve Yavaş’ı alan Kılıçdaroğlu’nun kazanma ihtimali arttı.

Bütün bu yaşananlar halkın Altılı Masa’yı sahiplendiğini ve bu haliyle tek adam rejimine son verilmesi için son şans yol olarak gördüğü anlaşıldı. Türk siyasetinde seçim öncesinde tahmin edilmeyen sonuçlara yol açacak hareketlenemeler için kullanılan dip dalga bir süredir siyasete direk müdahil olmuş durumda. Bu dip dalgayı hafife alan siyasetçinin siyasi ömrü uzun olmaz. Bu dip dalgayı görmezden gelerek oturduğu güvenli köşeden analiz yapan bilim adamları ve olayları yakından takip eden gazetecilerin öngörülerinin doğru çıkma imkanı yok.

Halkın ekonomik kriz öncesinde tek adam rejimine yönelik tepkisi Cumhurbaşkanlığı refarandumu sonuçlarında iller bazında görülmüştü. Bu dalgayı gören Erdoğan, yıpranmış belediye başkanlarını görevden almasına rağmen dip dalganın çarpmasıyla hayatının yenilgisini almıştı. Ülkede yaşanan ekonomik kriz ve ardından milyonlarca insanın hayatını etkileyen depremdeki kurtarma rezaleti sonrasında iktidara yönelik tepkiler iyice arttı. Cumhurbaşkanlığı adaylığı resmen ilan edilen CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, tek adam rejimi karşıtı kitleyi dahada büyütecek şekilde bir kampanya yürütmeli. Millet İttifakı liderleri partiler arasındaki sorunların kendi aralarında çözmeli ve halkın tek adam rejiminin bir dönem daha görevde kalacağı izlenimi verecek söylem ve eylemlerden kaçınmalı. Oluşan bu dip dalganın büyüsünü bozacak siyasetçi bunun faturasını siyasetten silinmekle öder. Bu saatten sonra Millet İttifakı liderlerinin hata yapma lüksleri yok.

SİYASİ İNTİHAR GİRİŞİMİNİ TOPLUM ÖNLEDİ

Meral Akşener’in Altılı Masa’yı terk etmesiyle ilgili kararını ‘Akşener kimin aklıyla intihar girişiminde bulundu?’ diye sormuştum. Bu sorumun hala arkasındayım. Akşener’e siyasetten intihar anlamına gelen konuşmayı kim yaptırdı, konuşma metnini kim yazdı? Masadan çekilme kararını hararetle kim savundu? Bu soruların karşılığını bulmak çok önemli İYİ Parti için. Bu kişiler tespit edilip etkisiz hale getirilmediği durumda seçim öncesinde olduğu gibi seçim sonrasında ciddi sorun çıkarma potansiyeller var. Partinin yönetici kadrosu içindeki insanların o anda kızgınlık karar vermesini önleyecek olan danışmanlarda görevlerini yapmadılar. Basın danışmanı ve metin yazarı parti liderlerine bu tür konuşmayı nasıl yaptırır? Bu soru sorulmalı ve danışman kadrosu gözden geçirilmeli. Akşener, o açıklamayı danışmanlarından habersiz yaptıysa ise sorun tahminimizden daha büyük demektir. İYİ Parti’nin ikinci bir hata yapma lüksü yok. Halkın ne istediğini umarım anlamıştır İYİ Parti yönetimi.

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram