Akşener, Erdoğan’a ‘Hodri meydan’ dedi: Yolsuzlukla mücadele yasa teklifi hazırlanacak

İYİ Parti lideri Meral Akşener, grup toplantısında, Erdoğan'ın yolsuzlukla ilgili sözlerini aktararak, kürsüden milletvekillerine 'yolsuzlukla mücadele yasa tasarısı' hazırlama talimatı verdi. Akşener, "Madem yolsuzluğu halletmeye niyetlisin o zaman ne kadar samimisin görelim bakalım" dedi.

KRONOS 12 Ekim 2022 GÜNDEM

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, vasatlıktan şikayetçi olduklarını belirterek, “İnsan rakibi de olsa insan muhataplarında biraz ciddiyet biraz zeka arıyor, ama maalesef bulamıyoruz” ifadesini kullandı.

Akşener, Erdoğan’ın yolsuzlukla ilgili sözleri için milletvekillerine ‘yolsuzlukla mücadele yasa tasarısı hazırlı’ talimatını vererek, “Madem yolsuzluğu halletmeye niyetlisin o zaman ne kadar samimisin görelim bakalım” dedi.

Partisinin haftalık grup toplantısında konuşan Akşener, gündemdeki konulara ilişkin önemli mesajlar verdi. Grup toplantısı öncesi AKP’li eski milletvekili ve Erdoğan’ın eski doktoru Turhan Çömez, İYİ Parti saflarına katıldı. Çömez’in rozetini Akşener taktı. Burada bir konuşma yapan Çömez, “Bir sürgün hayatı yaşadım. İnanın bana bildiklerimi bilseniz, duyduklarımı duysanız ve gördüklerimi görseniz aynı şeyi yapardınız” dedi.

Akşener konuşmasında, “Geçen hafta o sene bu sene demiştim, çekilen çilelerin artık sonuna geliyoruz, bu bezirgan saltanatına dur diyeceğimiz güne bir hafta daha yaklaştık. Kadınların ısrarla itilip kakılmadığı, liyakat ve emeğin hakkının verildiği Türkiye’ye bir hafta daha yaklaştı. İYİ Parti iktidarına bir hafta daha yaklaştık” ifadelerini kullandı.

‘FIKRA BU KADAR’

“Sona yaklaşan iktidarların ortak özelliğidir, istisnasız saçmalarlar” diyen Akşener, Erdoğan’ın yolsuzluklara ilişkin sözlerini hatırlatarak, “Aynı Erdoğan’ın son dönemlerde sıklıkla yaptığı gibi, geçen hafta dedi ki ‘Yolsuzluğun, rüşvetin olmadığı, bir Türkiye’yi biz hallederiz, onun hazırlığı içerisindeyiz’ fıkra bu kadar. Beş kere dinledim, aynen böyle dedi. Bay kriz yoksulluğu yolsuzluğu engellemenin hazırlığı içindeymiş, ne zaman, iktidarının yirminci yılında” şeklinde konuştu.

‘VASATLIKTAN DERTLİYİZ’

“İnanın, İYİ Parti olarak bu vasatlıktan çok dertliyiz. İnsan rakibi de olsa insan muhataplarında biraz ciddiyet biraz zeka arıyor, ama maalesef bulamıyoruz. İnanın İyi Parti olarak bu vasatlıktan çok muzdaribiz. Bay kriz, iktidara gelirken, yoksulluğun, yolsuzluğun ve yasakların olmayacağı bir Türkiye inşa edeceğiz demişti. Hatta sonraki yıllarda bunu başardığını iddia etmişti. Yani 20 yıl sonra bugün başaramadık diyor. Yani bu sözler bir vaat değil, apaçık itiraftır. 20 yıl sonra yaşadığın aydınlanma için seni kutluyorum. Tüm bunların olduğu yönetimde 20 yıldır senin iktidarın var. Çözemezsin Erdoğan, çünkü rüşvet de yolsuzlukta senin eserin. Bir iktidarın 20 yılın sonunda böyle bir vaatte bulunması aymazlıktır.”

Akşener’in konuşmasından öne çıkan bölümler şöyle:

‘KENDİ BAKANLIĞINA DEZENFEKTAN SATAN BAKAN VAR, HESAP SORSANA KARDEŞİM’ 

“Görevi çiftçiyi ayakta tutmak olan Ziraat Bankası’ndan kredi alıp tek kuruş ödemeden medya imparatorluğu satın alanlar var. Çözmek mi istiyorsun tek bir hareketin yeter. Mesela SPK üzerinden şirketleri haraca bağlayan vekil var. Çözmek mi istiyorsun bir talimatın yeter, al sana yolsuzluk çömez de görelim. Elini tutan mı var! Mesela eşine şirket kurdurup kendi bakanlığına dezenfektan satan kendi bakanın var hesap sorsana kardeşim. Çözmek mi istiyorsun işte sana fırsat.”

ERDOĞAN’A YOLSUZLUKLA MÜCADELE ÇAĞRISI: SONUNA KADAR VARIZ 

“Sayın Erdoğan, elinde türlü imkan var ama sen hâlâ laf kalabalığı yapıyorsun. Yalanlarınla çalınan minareye kılıf dikiyorsun. Senin işin minarenin yerinde kalmasını sağlamak. Neymiş yolsuzluğu engelleyecekmiş. Ben lafa değil icraata bakarım. Eğer zerre samimiysen biz sonuna kadar varız. Buyur hodri meydan. Hatta sen hiç zahmet etme yorulma ben buradan milletvekili arkadaşlarıma, Birol Aydemir’e Ümit Özlale’ye Erhan Usta’ya ve gıcıkların şahı bütün milletvekillerine ‘yolsuzlukla mücadele için yasa tekliflerinizi bir bir meclise getireceksiniz’ talimatı veriyorum. Madem yolsuzluğu halletmeye niyetlisin o zaman ne kadar samimisin görelim bakalım. Yine arazi olacaksanız olmaz. Onun için şimdiden uyarıyorum millete yolsuzluğu çözeceğim diye vadedip yasa tekliflerimize hayır oyu veren yalancıdır utanmazdır yüzsüzdür.”

SANSÜR YASASI TEPKİSİ: UTANÇ VERİCİ 

“AK Parti iktidarının beceriksiz yönetim anlayışı hayatımızın her alanında derin yaralar açmaya devam ediyor. Hürriyetimize vurdukları prangaların ağır yükünü taşıyoruz. AK Parti iktidarı yüzünden Meclis’imiz milletimizin iradesine karşı yapılan büyük bir ayıba şahitlik ediyor. Utanç verici sansür yasasının maddeleri maalesef birer birer geçiyor. Bu kahredici istibdat yasasına el kaldıran her bir kişiyi vekili oldukları aziz milletimizin vicdanına havale ediyor ve buradan açıkça ilan etmek istiyorum. Ne yaparsanız yapın hakikati yalanlarınızla değiştiremeyecek, bu milleti susturamayacak, sindiremeyeceksiniz. Ne yaparsanız yapın korkuyla yasaklarla baskıyla bu ülkeyi yönetemeyeceksiniz. Çünkü kaçırdığınız çok önemli bir gerçek var o da insanımızın ekmek kadar hürriyete de ihtiyacı olduğu gerçeği. Ne yazık ki AK Parti’nin devri iktidarında milletimiz bugün hem açlıkla hem de istibdatla sınanıyor. Hem hakaretle hem de iftirayla karşılaşıyor.”

‘MİLLETİMİZ HEM AÇLIKLA HEM İSTİBDATLA SINANIYOR’ 

“AK Parti’nin iktidarında bugün milletimiz hem açlıkla hem istibdatla sınanıyor. 20 yıl iktidarda kaldılar ama Türk devletinin kerim yönetim anlayışından nasip alamadılar. Bu kadim anlayışa göre vatandaşın devletten 3 beklentisi vardır; hak ve hürriyetin teminat altına alınması, sosyal adalet ve sosyal güvenliğin sağlanması, iç ve dış barışı sağlayan bir otorite oluşturması. AK Parti bu temel beklentileri sağlayamadı. Sağlamak için zerre niyeti olmadığını gösterdi. Bugün geldiğimiz noktada devlet milletten tecrit ediliyor. AK Parti iktidarı her zaman Türkiye Cumhuriyeti’ne fethedilmesi gereken bir ülke gibi baktı, bu ülkenin kendi ülkesi olduğunu unuttu. Kendisiyle aynı düşünmeyenler, terörist, vicdansız, şükürsüz oluyorlar.

‘BU MİLLETİN ANNELERİNE, ABLALARINA SÜRTÜK DEDİ’ 

“Sayın Erdoğan, saray hayatının şaşalı etkisiyle birlikte kendi vatandaşını hesap vermesi gereken, söz dinlemesi gereken, susması gereken bir teba olarak görmeye başladı. Kimse, tarihin her döneminde aziz olan Türk milletinden bir teba çıkaramadı, çıkaramayacak.

Sırf karşı mahalleden gördüğü için bu milletin annelerine ablalarına sürtük dedi. Peki tüm bu utanç sayın Erdoğan’a yetti mi? Maalesef yetmedi. Kadınların omuzlarında yükselen cumhuriyetimizi kadınların namusuna dil uzatarak ezmeye çalışan Sayın Erdoğan bu kez de yeni, düşman kuvvet olan cumhuriyetin esas sahibi siz gençlerimizi çekti. Zaten şimdiye kadar gençlerimizin beklentilerini hiç anlayamamıştı. Onların taleplerini hiç görememişti. Burada bir parantez açmak isterim andımız kaldırıldı bu ülkede. Ben öğretmenlikten geliyorum. O andımızın çocuklarımıza okutulmasının nasıl bir ruh hali o ilkokuldan itibaren yarattığını biliriz dimi .Kaldırıldı. Bu ülkede tık çıkmadı. Sayın Koncuk gitti mahkemeye verdi sonuçta mahkeme bu kararı bozdu. İşte iyi partinin vekillerinin en büyük özelliği budur. Haksızlık karşısında dururlar bu ülkenin birlik beraberliğine yapılan saldırıların karşısında dururlar. Bütün arkadaşlarıma tek tek teşekkür ediyorum. Özgürlük istiyorlar diye çapulcu demişti haklarını arıyorlar diye  gençlere terörist demişti , iş bulamıyorlar diye şımarık demişti .Şimdi de 20 yıldır  yönettiği Türkiye’de nefes alamadıkları için gençlerimizi ‘süfli’ yani aşağılık heveslerin peşinden gitmekle suçluyor.”

‘GÖZÜNÜ BÜRÜYEN KİBİR YÜZÜNDEN GÖZÜNÜN ÖNÜNÜ GÖREMEZ OLMUŞSUN’ 

“Sayın Erdoğan bak ben sana söyleyeyim gençlerimizin hevesleri hiç de aşağılık değil ama sen gözünü bürüyen kibir yüzünden önünü göremez olmuşsun. Kendini o kadar çok sevmişsin ki bu vatanın evlatlarına duyduğun sevgiyi kaybetmişsin. Gençlerimiz öz vatanlarını keyfinden terk etmiyor. Yeterince çalışırsam başarırım inancını kaybettikleri için gitmek istiyorlar. Adeta bir açık hava hapishanesine mahkum edildikleri için gitmek istiyorlar. Dünyadaki akranları hayatlarını doyasıya yaşarken kendi harçlıklarını biriktirip ülke ülke gezebilirken, bir araba almak için devlete üç araba almak gerekmezken, ilk işlerine girer girmek kendi evlerine çıkabilirken, Türk gencinin kaderi ona reva gördüğünüz 10 metrekarelik odasında kara kara düşünüp Youtube’dan yabancı akranlarının mutlu hayatlarını izlemek midir? Sizin gözünüzde Türk gencinin bir Amerikan genci kadar değeri yok mudur? Senin lüks şımarıklık saydığın şeyler süfli diyerek horladığın mutlu ve huzurlu bir hayata dair talepler gençlerimizin en temel ihtiyaçları. Ayrıca tut ki lüks olsun Türk genci her şeyin en iyisini hak etmiyor mu? Bu ülkenin cumhurbaşkanı olarak çıkıp kendi gencine aşağılık dedin ya sana yazıklar olsun. Cumhuriyetimizin ve devletimizin kurucu gücü ve ebedi koruyucusu olan gençlere her şeyi fazla gören bu zavallı zihniyete yazıklar olsun. Milletine sövmeye utanmayan bu yönetim anlayışına yazıklar olsun. Ak Parti iktidarının Türkiye’ye vereceği hiçbir şey kalmadı. ”

GENÇLERE: GERÇEK BİR İTİRAZI VADEDİYORUM

“Sevgili gençler şimdi bana diyorlar ki sen bu gençlere ne vadediyorsun? Ben size haklı ve gerçek bir itirazı vadediyorum. Çünkü itiraz hakkı olmayan bir milletin yok olmaya mahkum olduğunu ben ve arkadaşlarım çok iyi biliyoruz. çünkü itirazın kurutuluşa giden ilk adım olduğunu  biz 1919 ruhundan biliyoruz. Bu eğri düzenin hayatınızda ne kadar derin yaralar açtığını biliyoruz.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram
WP2Social Auto Publish Powered By : XYZScripts.com