Akşener: Nebati Bakan’ın ‘affını isteme’ vakti gelip çatmıştır

İYİ Parti lideri Akşener, “görevden affını isteme’ sırasının Hazine ve Maliye Bakanı Nebati’ye geldiğini belirterek, “Işıltılı gözleri ve sebep olduğu utanç tablosuyla geçecek bu arkadaşımıza, yeni hayatında, şimdiden başarılar diliyorum” dedi.

KRONOS 06 Nisan 2022 GÜNDEM

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener

İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin grup toplantısındaki konuşmasında hükümete özellikle ekonomi üzerinden çok sert sözlerle yüklendi. Akşener, “görevden affını isteme” sırasının tartışmalı açıklamalarıyla tepki çeken Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati’ye geldiğini savundu.

Diyanet İşleri Başkanlığı’nın, bu yıl, fıtır sadakasını, 40 lira olarak belirlediğini hatırlatan Akşener, “40 liranın altına, kesinlikle düşülmemesini de vurguladı. Fitre nedir? Bir kişinin günlük normal gıda ihtiyacı… 4 kişilik bir aile için, aylık olarak hesaplarsak, 4800 lira eder. Bu da aslında, Diyanetin, nisan ayı için belirlediği açlık sınırıdır. Fitre üzerinden hesap ettiğimizde bile, açlık sınırı, asgari ücretin, 550 lira üzerinde. Yani bugün, asgari ücretle geçinmeye çalışan, milyonlarca insanımız, açlık sınırının altında, yaşam mücadelesi veriyor” ifadelerini kullandı.

Yıllık enflasyonun, “TÜİK’e göre bile”, yüzde 61,1 olarak açıklandığını kaydeden İYİ Parti lideri, “Bu rakam, son 20 yılın, en yüksek enflasyon oranı. ‘Sisli zihin sendromundan’ muzdarip gibi gözüken, Nebati Bakan; ışıltılı gözleriyle, ‘Piyasada işler, elhamdülillah iyi’ dese de; Afrika ülkelerinden bile, daha yüksek bir enflasyon oranıyla karşı karşıyayız. 39 Afrika ülkesinde, yıllık enflasyon, yüzde 10’un altında. 53 Afrika ülkesinde ise, sadece Sudan ve Zimbabve’nin enflasyonu, bizden yüksek. Şu tabloya bakar mısınız?” diye konuştu.

‘ERDOĞAN’IN KEYFİ, NEBATİ BAKAN’IN NEŞESİ ASLA BOZULMUYOR’

“İktidar tarafında her şey tıkırında” diyen Akşener, “Sayın Erdoğan’ın keyfi, Nebati Bakan’ın neşesi asla bozulmuyor. Saray sefası, memleket yansa bile, hız kesmiyor. Bakan yardımcılarının üç maaşları, danışmanların beş maaşları, tıkır tıkır yatıyor. Üstelik, durmak bilmeyen zam furyası da, tam gaz devam ediyor” dedi.

‘MAŞALLAH DEDİĞİ, ÜÇ GÜN YAŞAMIYOR’

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan için “Bay Kriz” benzetmesinde bulunan Meral Akşener, “Biz bu arkadaşa, boşuna Bay Kriz demiyoruz. Neye dokunsa, neyi konuşsa, neden bahsetse, hemen bir krizle karşılaşıyoruz. Maşallah dediği, üç gün yaşamıyor. ‘Bizden önce elektrik yoktu’ dedi; elektrik zamlandı. Doğalgaz müjdesi verdi; doğalgaz zamlandı. ‘Ramazan’da et ucuzlayacak’ dedi; et zamlandı. Şimdi de, ‘şeker ucuz’ dedi; şeker zamlandı. Gelen zamlar için, erken uyarı sistemi sanki mübarek. Ama tersten…” yorumunda bulundu.


 

‘LOBİLERİN DEĞİL, 5’Lİ ÇETENİN DEĞİL, VATANDAŞIN YANINDA OLUN’

Hükümetin gıda ürünleri konusunda aklını başına alması gerektiğini kaydeden Akşener, “Buradan iktidarı uyarmak istiyorum: Gıda fiyatlarını, devamlı sübvanse ederek terbiye edemezsiniz. Allah aşkına, artık aklınızı başınıza alın. Bu işlerin, polisiye tedbirlerle yürümeyeceğini artık anlayın. Asıl sorunu artık görün. Ürün maliyetlerine, piyasa düzenine odaklanın. Bunların hepsini bir bütün içinde değerlendirin. Piyasayı takip edin. Kamunun hakem rolünü, piyasanın insafına terk etmeyin” diye konuştu.

‘BU DEFA DA NEBATİ BAKAN’IN ‘AFFINI İSTEME’ VAKTİ GELİP ÇATMIŞTIR’

“Bay kriz ve arkadaşlarının uydurduğu, Türkiye Ekonomi Modeli, an itibariyle çökmüş, çöp olmuştur” diyen Akşener, sözlerini şöyle sürdürdü: “Bay Kriz’in, ‘Faiz sebep, enflasyon sonuçtur’ fantezisi doğrultusunda anlatılan ‘rekabetçi kur, uçan ihracat, döviz bolluğu ve düşen enflasyon’ masalı, Türkiye’nin gerçekleri karşısında yenilmiştir. Daha önce nicesinin, başına geldiği gibi, arkadaşların, bu son sözde ekonomi modeli de, gelen son veriler itibariyle, iflas etmiş, ortada, enflasyonla mücadeleyi amaçlayan bir program, artık kalmamıştır. Ve aynı, iflas eden, önceki ekonomi programlarında olduğu gibi, bu defa da, Nebati Bakan’ın ‘affını isteme’ vakti gelip çatmıştır.Bu vesileyle; siyasi tarihimize, bu ucube sistemin öğüttüğü, nice bakandan biri olarak, ışıltılı gözleri ve sebep olduğu utanç tablosuyla geçecek bu arkadaşımıza, yeni hayatında, şimdiden başarılar diliyorum.”

‘AÇ YATILMIŞ BİR ZAMAN HATIRLAMIYORUM’

“Bir yandan, ilçe ziyaretlerimize devam ederken, bir yandan da, evleri ziyaret ediyorum. Sokaklara taşamayan, yüreklere sığmayan, Çaresizlikle baş başa bırakılan, dar gelirlinin dar gelirsi haneleri ziyaret ediyorum. Aç yatılmış bir zaman hatırlamıyorum, böyle bir şey görmedim. Geçtiğimiz hafta, İstanbul Bağcılar’daydım. Yine öyle hikâyeler dinledim ki… Duyduğum hikâyeleri biz basın yoluyla paylaşabilsek izleyen herkes ağlar.

Mesela; 27 yaşında, 2 çocuklu genç bir kardeşim dedi ki; ‘Akşama, sadece mercimek çorbası yaptım, yanına bir şey yok. Bazen çocuklara makarna yapıyoruz. İnsan kasaba gidemiyor, her şey kıyamet. Şu anda tek hayalim, şu küçük çocuğumun bezini, mamasını almak. En ucuz denilen marketteki bez bile, 65 lira. Belediye’nin market kartı dışında, bir gelirimiz yok.’”


 

‘ARTIK DEVRAN DEĞİŞTİ’

“Buradan iktidardakilere seslenmek istiyorum: Artık devran değişti. Çünkü artık İyi Parti var. İyi Parti; Siyasi şovlar için değil, çözüm bulmak için var. Kavga etmek için değil, barıştırmak için var. Dışlamak için değil, birleştirmek için var. İyi Parti iktidarında, Allah’ın izniyle, milletimize reva gördüğünüz bu çileye son vereceğiz. Milletimiz, her şeyin farkında. Milletimiz, bu çaresizliğe mahkûm olmadığının farkında. Er ya da geç, o sandık, bu büyük milletin önüne gelecek. Az kaldı. Emeklilik planlarınızı yapmaya, şimdiden başlayın. Çünkü o gün geldiğinde, umursamazlığınızın hesabını, milletimize vereceksiniz. Millet iradesi, İyi Parti diyecek, siz de tası tarağı toplayıp gideceksiniz.”

‘GEORGE ORWELL’İN MODELİ ESKİDE KALDI’

“George Orwell’in modeli eskide kaldı. Bizde, herkesi gözetleyen bir büyük birader yok. Bizde, hiç susmayacakmış gibi konuşan, Bay Kriz var. Çünkü, 21’inci yüzyılın otoriter sistemlerinin usulü, artık budur. Bu usül, medyayı ele geçirip, halkı büyük bir propaganda bombardımanına tabi tutarak, gerçekleri gizlemek üzerine kuruludur. Rusya’da olan budur. Macaristan’da olan budur. Çin’de olan budur.”

‘DEMOKRASİMİZİ PRANGALARINDAN, HEP BERABER KURTARACAĞIZ’

“İşte o nedenle; milletin gerçeğini, milletten saklayanlara karşı yürüttüğümüz bu mücadele, ülkemizdeki kara bulutlar dağılana dek devam edecek. Devletin tepesindeki, rantçı tayfanın çıkarlarına değil, milletin, haber alma hakkına hizmet eden bir medya için, her daim yanınızda olacağız. Fikirlerinize kelepçe vuran, kaleminize karşı duran, işinizi yapmanıza engel olan bu zihniyete karşı, El, ele, omuz omuza, hep beraber sandıkta da mücadele edeceğiz. Özgür basına, özgür fikre ve özgür topluma, hep beraber kavuşacağız. Demokrasimizi prangalarından, hep beraber kurtaracağız.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram