AK Parti’nin İttihat ve Terakki’yi çağrıştıran gidişatı…

KRONOS 03 Mart 2020 GÜNDEM

Tek seslileşme tehlikesine dikkat çeken Fehmi Koru, Günlüğü’nde; ‘İlk kimin ağzından çıktığı tam bilinmese de, “Gerçek henüz postallarını giymeden yalan dünyanın yarısına ulaşmış olur” diye bir söz vardır. Doğrudur. Karışık ortamlar yalanın kolay kabulüne çok açıktır ve bu durumdan kötü niyetliler yararlanır. Sadece bu sebeple bile gerçeklerin herkes tarafından öğrenilmesinin kapılarının sonuna kadar açık tutulması şarttır. Özellikle de çatışmacı ortamlarda. Bugün de öyle bir ortam var. Birbiri ardına ilan edilen operasyonlar konusunda farklı görüşlere sahip kanaat önderlerinin varlığı kendisini belli ediyor, ancak o görüşlerin duyulabilmesini sağlayacak bir tartışma ortamı bulunmuyor.’ diyor.

İktidarın Suriye konusunda İsrail’le de yakınlaştığını anlatan Alp Altınörs, Artı Gerçek’te; ‘Çabalara rağmen, AKP iktidarı ABD’nin aktif desteğini elde edebildi mi? Yine hayır. ABD Savunma Bakanı Mark Esper, İdlib’de Türkiye’ye hava desteği sağlamayacaklarını söyledi. Demek ki, Rus uçağı düşürme döneminde denenen ve işe yaramayan ABD ile Rusya’yı karşı karşıya getirme girişimi, İdlib’de de işe yaramayacak.
İdlib’de yaşananlar ve yaşanacaklar, pek çok şeyi değiştiriyor ve değiştirecek. Bunun iç siyasete yansımalarını da önümüzdeki dönemde göreceğiz. Türkiye’deki bütün ekonomik ve sosyal sorunları militarist bir söylemle bastıran ve erteleyen AKP iktidarı, tekyanlı askeri güç doktrininin sınırlarına vardıkça, içeride de toplumsal muhalefetin beklenmedik bir yükselişiyle karşılaşabilir.’ ifadelerini kullanıyor.

Ahval’de tarihten yola çıkan Ali Ağcakulu, kesin bir anlatımla suçluyor iktidarı; ‘Yüzyıl sonra değişen bir şey yok. Cumhurbaşkanı olmak için Anayasa’nın şart koştuğu “diploma” kriterini bile sağlayamayan Erdoğan, sahte evrakla Cumhurbaşkanı seçilir. Aslında o günden itibaren verdiği bütün kararlar, yaptığı bütün icraatlar geçersiz olan ve bunların hesabını bir gün vermesi gereken biridir Erdoğan. Sahtekarlık diplomada yapılan ile sınırlı değildir. Sonrasında yapılan bütün seçimler gibi referandumda sahtedir ve geçersizdir. Mühürsüz olduğunu bütün dünya bilmektedir. Üstelik bu referandumdan sonra kotardıkları Cumhurbaşkanlığı seçimi de sahtedir. O da geçersizdir. Bütün bu sahtekarlıklar ortasında 15 Temmuz sahte darbesi ile kendi darbelerini yaparken, TSK’ye tarihinin en büyük tuzağını kurarak, TSK’nin boğazını kesip, köprüden atmışlardı.’.

Daktilo 1984’te, ‘Reisçilerin, özellikle de onların, halâ 28 Şubat’a sövüp-saymaya hiç hakları yoktur.’ diyen Mustafa Erdoğan, o dönemi eleştirebilmek için bugüne de dürüst bakmak gerektiğini anlatıyor; ‘Esas itibarıyla sadece kendilerinin mensubu oldukları çevreyi mağdur etmiş olan bir dönemi karalamaya devam etmekte haklı olmaları için, AKP’lilerin -ve onlarla aynı hissiyatı paylaşan, farklı ideolojik eğilimlerdeki diğer herkesin- bugünkü sistematik zulüm politikasıyla toplumumuzun çok daha geniş bir kesimini daha derinden bir şekilde mağdur eden kendi iktidarlarına karşı da bayrak açmaları gerekirdi. Böyle yapmadıkları sürece, onların 28 Şubat karşıtlığı tam bir ikiyüzlülük ve yüz kızartıcı bir ahlâk zaafı anlamına gelecektir.’.

Mevcut iktidarın genel olarak insan haklarıyla ilgili sorunlu bir bakışı olduğuna değinen Fatma Bostan Ünsal, Meridyen Haber’de İç İşleri Bakanı’nın ‘Kültürel terör’ yaklaşımına dikkat çekiyor; ‘ Yöneticilerin insan haklarına aykırı uygulamaları en nihayetinde insan hakları ile ilgili söylemi de radikal şekilde bozmuş olmaktadır. Soylu’nun ifadeleri ile açığa çıkan bu feci ifşa bizi yöneticiler ve halk olarak kendimize getirmeli, kendimizi düzeltmemiz için fırsat olarak görülmelidir. Demokratik sistemleri otoriter sistemlerden ayıran temel husus muhalif partilerin olmasının yanı sıra muhalefetin çok çeşitli kurum ve kuruluşlar tarafından yapılabilmesidir. Türkiye’de son dönemlerde muhalif hareketliliklerin çevre, insan ve kadın hakları kuruluşları ve aktivistleri etrafında olması ve Türkiye’deki geleneksel fay hatlarının buralarda görülmemesinin Soylu’nun klasik iktidar refleksiyle bu faaliyetleri terörizmle ilişkilendirip engellemek istemesine yol açtığı düşünülebilir.’.

Günün öne çıkan yorumları Kronos Podcast yayınında:
https://soundcloud.com/user-436877268/030320-kp

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram