AİHM’in KHK ile ihraçlara ihlal kararı ne anlama geliyor, emsal olur mu?

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) KHK'lara ilişkin ilk kararında ihlal kararı verdi. Mahkeme Ankara Kalkınma Ajansı'ndan KHK gerekçe gösterilerek idari kararla ihraç edilen Hamit Pişkin'le ilgili davada, adil yargılanma ve özel hayata saygı hakkının ihlal edildiğine hükmetti.

KRONOS 15 Aralık 2020 GÜNDEM

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) KHK'lara ilişkin ilk kararında ihlal kararı verdi.

Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) 15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) kapsamında çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnamelerle (KHK) işlerinden edilen yüz binlerce insanı etkileyecek önemli bir karara imza attı. Mahkeme Hamit Pişkin’in başvurusuna ilişkin, adil yargılanma ve özel hayata saygı hakkının ihlali olduğuna karar verdi. Bu karar, AİHM’in KHK’lara ilişkin verdiği ilk karar olması nedeniyle tüm KHK’lıları yakından ilgilendiriyor. Peki, bu karar ne anlama geliyor? AİHM’nin Pişkin kararı diğer KHK’lılar için emsal olur mu?

HUKUKÇU ALTIPARMAK: AİHM NE ŞİŞ YANSIN NE KEBAP KIVAMINDA KARAR VERDİ

İnsan hakları hukukçusu Kerem Altıparmak, kararın devam eden sürece hiçbir ciddi katkısı olmayacağı görüşünde. Altıparmak, “AİHM’in Pişkin kararı tahmin ettiğimiz gibi ne şiş yansın ne kebap kıvamında bir karar. İhraç kararnamesini ceza hükmü olarak görmüyor. Yasal öngörülebilirlik açısından iltisak, irtibat kavramlarında sorun görmemiş. İhlal kararının devam eden sürece hiçbir ciddi etkisi olmayacak” diyor.

Hukukçu Yaman Akdeniz de AİHM kararının kötü olduğuna şöyle dikkat çekti: “AİHM’in ihlal kararı verdiğine bakmayın, 667 sayılı KHK’nın ve ‘iltisak’ ve ‘irtibat’ gibi kavramların yasallık ilkesine uygun olduğuna hükmetmiş. Karar genel olarak çok kötü bir karar.”

OHAL REJİMİNİN İFLASI

Gelecek Partisi Adalet Politikaları İzleme Kurulu ve İnsan Hakları Kurulu’nda yetkili Bahadır Kurbanoğlu ise AİHM kararının OHAL rejiminin iflsı olduğunu bildirdi. Bahadıroğlu şu ifadeleri kullandı: “Davanın emsal teşkil etmesi v TR’deki hukuk sistemine olumlu yansıması bekleniyor.
Normalde bu OHAL Rejiminin iflas kararıdır.”

Hamit Pişkin, 26 Temmuz 2016 tarihinde 667 sayılı KHK gerekçe gösterilerek idari kararla çalıştığı Ankara Kalkınma Ajansından idari kararla ihraç edildi. Mahkemeden red alan Pişkin hakkında Anayasa Mahkemesi de kabul edilemezlik kararı verdi. Bunun üzerine AİHM’e başvuran Pişkin, mahkemenin AİHS’in KHK’yla ihlal edildiğine dair ilk kararı aldı.

TAM İSTENİLEN GİBİ OLMASA DA OLUMLU

Hukukçu Gökhan Güneş, AİHM’in KHK’da ihlal olduğuna yönelik kararını istenilen gibi olmasa da ‘olumlu’ bulduğunu söyledi. Güneş, “Kamudan ihraçların da benzer gerekçelerle ve hiç bir usul kuralına uyulmadan gerçekleştirildiği düşünüldüğünde, yapılacak benzer bütün başvurularda 6 ve 8. maddelerden ihlal kararı çıkacaktır” dedi.

Sosyal medya hesabından kararı yorumlayan Güneş’in açıklamaları şöyle:

-AİHM, bugün açıkladığı Hamit Pişkin kararında, 667 sayılı KHK’nın verdiği yetki üzerine “irtibatlı ve iltisaklı” denilerek ve hiçbir usulü güvence tanınmadan idari kararla ihraç edilen Pişkin’in 2. adil yargılanma (AİHS md. 6/1) ve özel hayata saygı hakkının (AİHS md. 8) ihlaline karar vermiştir.

ULUSAL MAHKEMELER KAPSAMLI İNCELEME GERÇEKLEŞTİRMEDİ

-Adil Yargılanma Hakkının İhlalinin Gerekçesi:
Adil yargılanma hakkına ilişkin olarak Mahkeme; temel meselenin, başvurucunu iş akdinin işvereni tarafından sonlandırılmasının gerekçesini öğrenme imkânsızlığının ve işverenin kararının etkili yargısal incelemesi yoluyla dengelenip dengelenmediği olduğunu değerlendirmiştir. Mahkeme bu bağlamda, ulusal mahkemelerin Bay Pişkin’in itiraz gerekçesinin kapsamlı veya derinlemesine bir incelemesini gerçekleştirmediğine, gerekçelerini başvuran tarafından sunulan delillere dayandırmadığına ve onun iddialarını reddetmek için hiçbir geçerli neden sunmadıklarına hükmetmiştir. Bu eksiklikler, Bay Pişkin’i karşı tarafa göre açık bir dezavantajlı konuma sokmuştur. Ulusal mahkemeler teorik olarak, Bay Pişkin ve yetkililer arasındaki anlaşmazlığı hükme bağlamak için tam bir yetkiyi taşımıyorlardıysa da; Sözleşme’nin 6/1 maddesinin gerektirdiği üzere, önlerindeki davayla ilgili tüm olgusal ve hukuki meseleleri değerlendirme görevini reddetmişlerdir.

EKSİK KARAR: KHK TÜM TOPLUMU ETKİLEMEDİ

-Mahkeme son olarak, adil yargılanma gereklerine uygun davranılmamasının, Türkiye’nin askıya almasıyla (Sözleşme’nin 15. maddesi, olağanüstü halde askıya alma) haklı kılınamayacağını değerlendirmiştir. Mahkeme, işten çıkarma usulünün “Engel” ölçütleri uyarına cezai bir suçlama düzeyine ulaşmadığından, 6 maddenin cezai boyutunun somut olaya uygulanamayacağını belirtmiştir. Bunun nedenini AİHM kısaca şöyle özetlemiştir; sürece cezai makamları (savcılık, ceza mahkemeleri) hiç dahil olmamıştır, KHK tüm toplumu değil, belli bir kesimi hedef almış ve çıkarılma gerekçelerinin Ceza Kanunu’ndaki suçun unsurlarıyla benzemesi yargılamayı ceza sürecine dönüştürmez ve kişinin işten çıkarılması şeklindeki bir sonuç, yaptırımı cezai hale getirmez. Ancak, bu gerekçe çok yetersizdir ve kararın en önemli eksiği burasıdır.

MASUMİYET KARİNESİNİN İHLALİNE NEDEN KARAR VERİLMEDİ?

-Zira KHK’lardan çok sayıda kişi etkilenmesine rağmen, bu kişiler dar bir kesimmiş gibi gösterilmiş ve bu kişilerin kamuda tekrar görev alamayacaklarının, yaptırımın ağırlığına olan etkisi dikkate alınmamıştır. Masumiyet Karinesinin İhlaline Neden Karar Verilmemiştir? Cezai suçlamaya ilişkin bir yargılamanın olmadığına hükmedildiğinden, sadece şüpheli ve sanıklara bir koruma sağlayan masumiyet karinesi somut olaya uygulanmamıştır.

İŞVERENLER KHK’LI OLDUĞU İÇİN PİŞKİN’E İŞ VERMEYE CESARET EDEMEDİ

-Özel Hayata Saygı Hakkının İhlalinin Gerekçesi:
Mahkeme,özel hayata saygı hakkına ilişkin olarak, Pişkin’in işten çıkarılmasının aile ‘yakın çevresi”, diğerleriyle ilişki kurma ve geliştirme yeteneği ve saygınlığı üzerinde ciddi olumsuz etkilerinin olduğuna hükmetmiştir. Özellikle Bay Pişkin, sözleşmesinin sonlandırıldığında beri işsizdir ve işten çıkarılması 667 sayılı KHK’ya dayandırıldığından, olası işverenler ona iş teklif etmeye cesaret edememiştir.

ÖZEL HAYATI NASIL ETKİLENDİ?

-Bay Pişkin’in iş akdinin feshi sonuç itibariyle, özel hayatı üzerinde büyük olumsuz yansımaları olmuştur ve 8. maddenin uygulanması için gerekli ağırlık düzeyine ulaşmıştır. Mahkeme bakımından, demokratik bir toplumda geçerli hukukilik ve hukuk devleti ilkeleri, ulusal güvenlik mülahazalarının dikkate alınması gereken durumlarda dahi, bir bireyin temel haklarını etkileyen bir tedbirin, karşı çıkılan müdahalenin gerekçelerini ve ilgili delilleri değerlendiren bağımsız bir yetkili organ önünde herhangi bir biçimdeki çelişmeli incelemeye tabi tutulmasını gerektirmektedir.

ULUSAL MAHKEMELER İŞ AKDİNİN FESHİNİN SOMUT NEDENLERİNİ BELİRLEMEDİ

-Mevcut davada ulusal mahkemeler, Bay Pişkin’in iş akdinin feshinin gerçek somut nedenlerini belirlememiştir. Tedbirin uygulanmasının yargısal incelemesi bu nedenle yetersizdir ve Bay Pişkin, Sözleşme’nin 8. maddesi altında gerektirildiği üzere keyfiliğe karşı asgari düzeyde korumadan faydalanmamıştır. Dahası, meslekten çıkarma tedbiri olağanüstü halin özel koşullarının gerektirdiği zorunlu tedbirle de uyumlu görülemez.

BENZER BAŞVURULARDA 6 VE 8. MADDELERDEN İHLAL KARARI ÇIKACAK

-Sonuç olarak; kamudan ihraçların da benzer gerekçelerle ve hiç bir usul kuralına uyulmadan gerçekleştirildiği düşünüldüğünde, yapılacak benzer bütün başvurularda 6 ve 8. maddelerden ihlal kararı çıkacaktır. Dünyada tüm hukuki süreçler yavaş işler, ama adalet ağır aksak da olsa varacağı yere varır. Ben kararın tam istenilen gibi olmasa da, olumlu olduğunu düşünüyorum. 15 Temmuz sonrası ister sivil ister asker olsun, darbe teşebbüsünden haberi olmayanlar BERAAT EDECEK, bu kişiler TÜM HAKLARINI VE İTİBARLARINI GERİ ALACAK ve verdikleri kararlarla insanların hayatını karartanlar da hukuk önünde HESAP VERECEKLERDİR. Hukuki mücadeleye devam.”

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram