Nuriye Gülmen ve Semih Özakça KHK ile ihraç edildikleri işlerine dönebilmek için eylemlerini 310 gündür sürdürüyor.
Hürriyet’ten Gamze Kolcu’ya konuşan Nuriye Gülmen, “İnsanlar açlık grevinin 60’lı günlerinde bize bir şey olmasından kaygılıydılar. 310’uncu güne geldik. Bu durum tekerrür; kaygıya alışma ve açlığın kendisine alışma haline dönüşmesin. Açlığımıza alışmayın. Artık bir komisyonun olup olmadığından emin değiliz, karar alıyor mu bilmiyoruz. Kapısına giden ailelerimiz, avukatlarımız gözaltına alınıyor. Biz artık hücre hücre eriyoruz. İşimize nasıl döndürmek isterlerse öyle döndürsünler” şeklinde konuştu.
‘BEKLEYECEK ZAMANIMIZ YOK’
Ağrıları nedeniyle artık sadece 1 saat uyuyabildiğini söyleyen Semih Özakça ise OHAL Komisyonu’nun kendilerini oyaladığını söyledi.
Bazı kişilerin KHK’larla işe döndüğünü, kendilerine ise komisyonunun işaret edildiğini dile getiren Özakça, komisyonun süreci daha da ötelediğini savundu.
Sağlık durumuna ilişkin de bilgi veren Özakça, her geçen gün vücutlarındaki tahribatların arttığını söyledi ve ekledi:
“Ayaklarımda, bacaklarımda yanma şeklinde ağrı var. Aniden gelişen bu ağrı yüzünden uyuyamıyorum. Uyuyamamak ise ani kilo kaybına neden oldu. Komisyon bekliyor ama bizim bekleyecek zamanımız yok. Bizim sayacımız her gün, her saniye atıyor. Komisyon ya da başka bir yöntemle bizimle ilgili acilen karar verilmesi gerekiyor. Ben beraat ettim. Beni neden döndürmüyorsunuz?”
‘15 GÜN SONRA YAŞIYOR OLACAK MIYIM?’
Eşi tutuklandığı gün açlık grevine başlayan Esra Özakça ise eyleminin 235’inci gününde.
Özakça, “Her gün yaşamımızdan gidiyor. 57 kilodan 38 kiloya düştüm. İki hafta içinde karar verecek denildi ve aylarca sürdü. Bizler için hayati risk var” diye konuştu.
OHAL Komisyon’u tarafından sürekli ertelendiklerini ancak artık fazla vakitlerinin kalmadığını kaydeden Esra Özakça, “Hani nerede komisyon? ‘15 gün sonra’ diyorlar. Acaba ben 15 gün sonra yaşıyor olacak mıyım?” dedi.
