“14 Mayıs sonrası Türkiye türbülansa girecek; ne kadar sürer belli değil”

Sedat Bozkurt: Erdoğan seçimi nasıl kazanacağını da kimseyle paylaşmıyor. Ama aklının bir kenarında “ya kaybedersem” seçeneği mutlaka bulunuyordur. Bildiğim; 14 Mayıs sonrası muhtemelen memleket olarak emniyet kemerleri hep takılı şekilde yolculuk edeceğiz.

KRONOS 30 Nisan 2023 GÜNDEM

Cumhurbaşkanı ve AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan. (FOTOĞRAF: ADEM ALTAN / AFP)

Kısa Dalga yazarı Sedat Bozkurt, 14 Mayıs seçimleri sonrası Türkiye’nin bir türbülansa gireceğini ve bir süre emniyet kemerleri takılı yolculuk yapmak zorunéda kalacağını belirterek, ‘bu çok sallantılı yolculuğun ne kadar süreceğinin ise belli olmadığını yazdı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan’la Kılıçdaroğlu’nun bu türbülansın farkında olduğunu ve hesaplarını ona göre yaptıklarını iddia eden Bozkurt, 7 Haziran seçimleri sonrası kafasındaki planı ‘ülkenin başbakanı’ Davutoğlu’nun bile haberi olmadan uygulayan Erdoğan’ın seçim sonrasına dair planlarını kimsenin bilmediğini savundu.

Sedat Bozkurt şunları yazdı:

Anket sonuçlarına bakıldığı zaman parlamentoya girme ihtimali yüksek her 3 ittifakın da 300 milletvekiline ulaşamayacağı açıkça görülüyor. Görülen bir başka tabloya göre de ister Cumhur ister Millet İttifakı, herhangi biri Emek ve Özgürlük İttifakı’nı yanına alsa bile anayasa değişikliğini referanduma götürebilecek olan 360 milletvekili sayısına ulaşamıyor. Tablo böyle ortaya çıkarsa seçimler sonrasında oluşacak parlamentonun anayasa değişikliğini, Millet ve Cumhur İttifaklarının bir araya gelmesi dışında gerçekleştirmesi mümkün değil.

O zaman şimdi zor bir soru: Bu 2 ittifak bir araya gelir mi? Siyasetin muhtelif pratikleri zor olanın yapılabildiğini gösteriyor. Seçimler sonrasında ülkenin gireceği türbülansın en şiddetli anında buna bakacağız.

Seçimler sonrasında parlamentoda temsil edilen parti sayısı ittifaklar içinde seçildikten sonra partilerine dönmeleri halinde en az 13 olacak gibi görünüyor. Politik türbülans halinde bu partilerin sayısı da sahip olduğu milletvekili sayısı da değişecektir.

Erdoğan’ın da Kılıçdaroğlu’nun da bu türbülansı gördüğünden eminim. Buna göre bir plan düşündüklerini de tahmin ediyorum. Emin olduğum bir başka şey de kafalarındaki bu planlardan hiç kimseye söz etmedikleri…

Erdoğan’ı hep 7 Haziran -1 Kasım 2015 seçimlerinde, ülkenin terörize olmuş hali ve güvenlik meselesini ön plana çıkararak AKP’nin oyunu yüzde 20 artırması üzerinden konuştuk. Oysa o dönem partisinin genel başkanı ve ülkenin başbakanının bile haberinin olmadığı planını uyguluyordu. Bunun bir ayağı koalisyon hükümetinin kurulmamasıydı. Bunu başardı, koalisyon hükümeti kurdurmadı ve ülkeyi seçime götürdü.

Erdoğan seçimi kesin kazanacağına inanıyor, yanındakiler buna henüz ikna olmuş değiller. Çünkü Erdoğan seçimi nasıl kazanacağını da kimseyle paylaşmıyor. Ama aklının bir kenarında “ya kaybedersem” seçeneği mutlaka bulunuyordur.

Erdoğan seçimi kaybederse ilk yapacağı iş Kılıçdaroğlu’nun bu yetkilerle ülkeyi yönetmesinin önüne geçmek olacaktır. Bunun ilk adımı olarak da parlamenter sisteme geçiş için anayasa değişiklik teklifini AKP olarak TBMM’ye sunacağını düşünüyorum. Hatta bunun ilk işaretini seçim beyannamesini açıklarken “restorasyon” olarak da verdi. Bu sistem konusunda pazarlığa açığım demektir.

Erdoğan seçimler sonrasında ortaya çıkacak türbülansı olabildiğince kullanacak ve sürmesine de katkı sağlayacaktır. Millet İttifakı bileşenlerinin hiçbiri TBMM çatısının altında parlamenter sisteme geçişi öneren anayasa değişiklik teklifine hayır diyemez. Haklı olarak “enkaz devraldık” diye sabır ve zaman isteyecek yürütme organı bir anda bu şiddeti sürekli artan türbülans ile uğraşmaya çalışacak. Bu koşullarda “her şey iyi olabilecek mi?” göreceğiz.

Teorik olarak bakarsak bir biçimde parlamenter sisteme geçilmesi halinde parlamento içi denklemler yeniden kurulacaktır. Yeni ittifaklara ihtiyaç olmasa da alternatif koalisyon hükümet modelleri de müstakbel başbakan adayları da konuşulacaktır. İttifaklar içi soğuk savaşlar, türbülansın etkisini artırma ihtimali nedeniyle önemli.

Bildiğim; 14 Mayıs sonrası muhtemelen memleket olarak emniyet kemerleri hep takılı şekilde yolculuk edeceğiz.

Bilmediğimse bu çok sallantılı yolculuğun ne kadar süreceği…

Takip Et Google Haberler
Takip Et Instagram